13.Bolum.

45 2 0
                                    

Tamam elinde sonunda girecekti damla bir sağa bir sola geçiyordu.Sırf beni ortaya çıkara bilmek için.Hain seni!en sonunda dayanamayıp

"Kızım yerinde dursana ya!"dedim.Tamam öldürün bekliyorum bu daha iyi olur.En sonunda çıktım damlanın arkasından.Kerem yanımıza geldi ve beni gördüğünde yüz ifadesi değişti.

"Sanırım bir kız bulabilmişsin kardeşim."dedi ve gökhan ile tokalaştılar.gökhan bana sağ elini omzuma attı.

"Evet çok taş değilmi kardeşim?"dediğinde kerem güldü ve onun için öleceğim gamzeleri çıktı ortaya.sonra uzaktan buraya doğru gelen elinde bira şişesiyle ve bordo renkli kısacık elbiseyle geldi.Keremin yanağından öptü.

"Benimki kadar olacağını sanmam"dedi.ağlasam olmazdı artık gözlerimin önü bulanık olmaya başladı orada ağlamayacaktım.Koşar adımlarla çok iyi bildiğim evde merdivenlerden hızla çıktım.Ve balkona çıktım.Etrafta bir sessizlik oluştuğunda rahatladım ve göz yaşlarımı serbest bıraktım.Daha demin ona açılacağımı aptalın tekiyim ben salak salak!!gökhanın ' beste neredesin?'gibi seslerini duyunca göz yaşımı sildim.balkondan aşağıya sarkıp kusma sesleri çıkarttım.Hemen ardından gökhan yanımda bitti.Başımdan tutup kaldırdı."Endişelendim prenses"deyip sarıldı ve başımı öptü. Sonra tekrar yüzüme baktı.

"Ağladınmı sen?"dedi ona uzun uzun baktıktan sonra

"Hayır hastaydım.işte sonra.."dedim ve biraz sustum sanki utanmışım gibi yapıp."tamam,gel hadi aşağıya inelim."dedi elini tekrar tuttum ve balkondan çıkmaya başladık.Keremin sevgilisi değildi.Ama kimdi?işte sorun burada o kızı ilk defa görüyorum.Gökhan durdu ve

"Bu arada yanındaki kız kuzeni keremin endişelenme yani"dedi ve aniden bir sırıtma yayıldı yüzümde.Yani sevgilisi değildi.Kuzeni idi ve kerem sırf bu yüzden ona yakın davranıyordu.Gökhanın bakışlarını üzerimde bulunca bir açıklama istediği belli idi.

"Niye endişeleniyim ki?o benim arkadaşım gökhan"dedim ve merdivenlerden inerken Gözüm keremi aradı.Sonunda onu görmüştüm.Salon tarafında arkadaşlarıyla gülüp dans ediyordu.Onu öyle çılgınca görmek beni de sevindirdiği için gülümsemeye başladım.Kerem beni fark ettiğinde yanıma gelip güldü.Beliydi içmişti.Elimden tutup dans pistine götürdü ve dans etmeye başladı

"Hadi oynasana ufaklık"dedi ben bir yandan oynarken bir yandan şarkıya eşlik ediyordum.

"Sen içtin mi kerem?"dedim dans ederken kahkaha attı ve

"Hayır ufaklık henüz değil gecenin sonunda bunu yapacağım."dedi İtirafımı dile getirmek için kendimi hazırladım.Derin nefes alıp verdikten sonra

"Kerem benimle bir gelir misin?"dedim bağırarak çünkü ses çok fazlaydı ve az duyuluyordu.Tamam anlamında kafasını sallayıp yürümeye başladı.Keremin odasına girdiğimizde kalbimin hızı arttı.ve eminim ki bu dışarıdan belli oluyordu.

"Kerem ben bir şey itiraf etmek istiyorum."dedim kendimi sakin tutmaya çalışıp.
"Evet dinliyorum"dedi.ve hızlıca ilk denemede söylemek daha kolay geldi.

"Ben seni seviyorum kerem ama sakın kızma ben olacağından değil sadece bilmeye hakkın var diye söyledim"dedim ve kafamı öne eydim.Eminim 'bu kız mal mı?'diyordur içinden.ağzını araladı ve dudaklarından o kelimeler dökülmeye başladı

"Bu olmaz sen benim için sadece ufaklıksın"diyişi kafamda yankılandı.'sen benim için sadece ufaklıksın'ağlamak üzereydim ama yapamazdım.Biraz yüzüme baktı ve küçümseyici bakışlarını attı.Sonra odadan çıktı.

                                           ***
Tam 1 saatir ağlıyordum.keremin bana küçümseyici bakışları bir türlü aklımdan çıkmadı.Kendimden bir kez daha nefret ettim.Sen kimsinde itirafta bulunuyorsun beste?Hemde kerem gibi bir insana o koskocaman istanbulun en popiler çocuklarından biri sen facebookta ismin yazılsa en altta çıkabilecek bir kız.Aramızdaki fark suriye sınırları gibi.Artık kerem arkadaşım bile değildi.Bir kızın onurunun kırılması kadar kötü bir şey yoktu.Ama bana bu kadar kaba davranması biraz ondada suç yapıyordu.Beyaz el çantamdan telefonumu çıkarttım '19 cevapsız arama'hepsi gökhandandı.Aramalara girdim ve gökhanı aradım.2 . çalışta açtı.Burnumu çektim ve

"Elinde telefonunlamı bekliyordun beni?"dedim ve doğru düzgün çıkmayan sesimle güldüm.

"Neredesin...sen.. ağlıyor musun?"dedi endişe ile merak duygusu karışımı.Kendimi serbest bıraktım ve ağlamaya başladım.
"Beste!neredesin güzelim he!?"ağlayarak

"Sen neredesin ben geliyorum"dedim.Şuan sadece Gökhan ve seçile ihtiyaç duyuyordum.

"Hala partideyim."dedi ve "tamam geliyorum"deyip kapattım sonra seçili aradım.Açmadı Bende ısrar etmedim.Ve odadan çıktım.Partide herkes delice dans ederken ben yer çekimine ters gelip çıkışa doğru uçuyordum.Geçerken kerem gözümün ucundan geçince tekrar kereme baktım.O ise yanında ki kızlarla oturuyor ve gülüşüp duruyordu.Ara sıra arkadaşlarının yanına gidip tokalaşıp konuşup veda edip tekrar kızların yanına dönüyordu.Beni görmemesi benim için çok iyi olmuştu çünkü o beni görürse utançtan adeta bir kırmızı bir domatese dönecektim.Etrafıma bakarken kalabalığın içine daldım.Burası dans pistiydi ve partideki herkes dans ediyordu.İçimden 'Allah'ın ergenleri şu tiplere bak hele'diyerek dalga geçtim teker teker hepsi ile bu durumda bile nasıl bu kadar normal olabildiğimi bilmiyordum ama zaten olmayacağını biliyordum.Sadece bilmeye hakları vardı sonuçta.Dans pistine çıktığımda her şey daha net göründüğü için inceledim etrafımı.Sonunda mutfağın önünde dizilmiş içkilerin karşısında kırmızı geniş kırmızı koltukta genişlemiş oturuyordu.Sanki bu tavırlar şey ımmm şeyi hatırlatıyor...he..'buralar benim başka yere' gibisinden sahiplenici bakışlar ve duruşlar.Etrafına bakınıyordu sanırım o da beni arıyordu.Hemen dans pistinden inmeye çalışırken bir el kolumu sertçe tutup çekti.Bu kim diye korkarak arkamı dönerken bana saçma sapan gülümseyen ayakta bile zor duran seçil karşımda dikiliyordu.Bu kız var ya tam bir geri zekalı içmiş lan bu..Bana tekrar bakınca kahkaha attı.

''ya beste sen var..var ya tam bir meleksin ama bir yandan şeytan...Lan küçükken az mı yürütürdük birbirimizin bebeklerini.Ama biliyor musun ben bir kere senin o Afrikalı bebişin var ya onu ben hiç sevmediğim için saçını başını yolup atmıştım çöpe.Sende günlerdir ağlamıştın''dedikten sonra tekrar kahkaha atmıştı.Bu salak fazla içmişti ve kimsenin saçmalamadığı kadar saçmalıyordu.Sinirle kolumu çektim ve ona ufak bir tokat attım.Yüzünün ifadesi şaşkınlık içinde iken.

''lan kendine gel geri zekalı içmişsin sen öldürürüm seni he...bir dakika lan o bebeği sen mi attın.Allah belanı vermesin lan hiç mi acımadın ben o kadar ağlarken sen böyle ara sıra iç böyle dökül bana ya''sinirli bakışlarımla onu öldürmeye çalışıyordum.Kaşları çatıldı ve kesin tekrar saçmalayacaktı  bu yüzden onun sözünü kestim o ağızını aralarken.

''yürü be yürü!''dedim ve kolunu çekip gökhana doğru çekiştirdim.Gökhan bizi fark edince ayağa kalktı.Ve yanımıza doğru koşmaya başladı.Ben gülümseyince şaşırdı.Kulağıma eyildi ve fısıldadı

''iyimisin ne oldu?''gülümsedim ve seçili gösterdim.

''yanımda bu varken mutsuz olmam normal bu nedir ya içmiş saçmalayıp duruyor al şunu ya''deyip seçili gökhana doğru ittirdim.Gökhan ne olduğunu anlamadan seçili tuttu ve kucağına alıp göz kırptı.''gidelim''


                                                                                             ***

''seçil sizde kalacak galiba dimi?''Gökhan bezmiş ve terlemişti.Seçil ise kucağında mışıl mışıl uyuyordu.Ona evet der gibi kafa salladım.Bana bakıp sırıttı.

''ne oldu?''dedim bende biraz gülümser gibi olup.Sırıtması iyice genişleyip adeta gülmeye başlamıştı.

''hep gülmeni istiyorum beste seni mutsuz görünce bende mutsuz oluyorum çünkü ben seni.....''susunca ona tuhaf tuhaf baktım.Çünkü ben seni?devamı ne?



UFAKLIK DERKEN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin