"Sensizim yorgunum uçamıyorum
kanat çırpamıyorum "Beni bir kelebeğe benzetirdin hep... Kelebeğim derdin canından koparırcasına...Neşeliydim çünkü... Uçardım seninleyken... Doğuştan Gül kırmızısı olan o mükemmel dudaklarına bir buse kondurmak için çırpınıp dururdum... Kelebektim ben , dünyanın en güzel gülüne konmuş olan , 2 günlük yaşamında bir adamı mutlu etmeye çalışan , hassas bir kelebektim... O adamı delicesine seven küçücük savunmasız bir kelebek...
Söylesene koca adam, kör gözlerimin güneşi , ütopyamın en güzel varlığı, kelebek neylesin kanadı kırıkken ...?
Kanadı kırık bir kelebek ne kadar yaşar ki zaten ? Giderken , kanadımı kırdın da gittin , yaşam hevesimi çaldın elimden, kanatlarımı çaldın, sadece başımı göğüsüne yasladığımda bulduğum o huzuru aldın elimden... Meğer adam kelebeğini sevmiyormuş...
Sahi...
Sevseydi gider miydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık kanatlı kelebek
Teen Fiction"Kelebek kanatları ile kazdılar mezarımı seni gördüğüm gün. Gömüldüm Kanat kırığı en çok olan yerdeyim.."