"Merhaba Dila sen bizi tanımasanda biz seni tanıyoruz hatta senin kendini tanıdığından daha fazlasını.Yarın saat bir de ---------parkta ol başkasını getirmen pek iyi olmaz."evet mektupta tam da böyle yazıyor.Ne bilgisi aq benim hayatım salaklar ve uykuyla geçer başka bir şeyim yok ki.
-Kııız kapıyı duymuyormusun git kapıyı
Ahanda emir geldi.Hemde büyük yerden bende bir garip asker olduğum için hemen kapıyı açtım.Açmamla Buz adamı karşımda gördüm.
-Ne işin var burada ?
+Seni takip ettim.
-Şakayı bırakta gerçeği söyle.
+Annem burada beni çağırdı.
-İçerideki tatlış teyze senin annen mi ?
Buz adam cevap vermeden yürüyüp gitti.
Kapıyı kapatıp içeriye gittiğimde Bim oldum s.s.Buz adam annemin elinden öptü ve çok kibar konuşuyor.Çüşş yani.
~Kızım Batu oğlumla tanıştın mı yatılı bir okulda kalıyormuş,annesini ziyarete gelmiş nede vafalı çocuk.
•Oğlum diye demiyorum çok iyi çocuktur.
+Efendim lavobo nerede acaba?
~Kızım sana göstersin oğlum.
Annem bana öyle bir bakıl attı ki öff.Bir bakış attı kalbimi yaktı...
Aha ben çocuğu unuttum koridorda sessiz sessiz yürürken bir anda kolumu çekti.Bağıracakken elini ağzıma koydu.O kadar güçlü ki kurtulamayacağımı bildiğim için çırpınmadım bile.Kulağıma sessiz bir şekilde"Karşılaşacağız demiştim ama bu halde değil bunu tanışma olarak görme ve sakın zarftaki yere gitme"dedi.Son anda burnumu ısırıp gitti.Çüşş yani belki sümüklü burnum belki burun tüylerim dökülüyor.İğrenç çocuk ya .Ama dişleri burnuma değişce bir garip oldum.
Salona gittiğimde Batu ve tatlış teyze kalkıyorlardı.Onları uğurladıktan sonra annem Batu'nun ne kadar yakışıklı çok zengin çok kibar ve çok zeki olduğı hakkında bir konuşma yaptı pehh nesi zeki ve kibar be.Bu arada bu çocuk bana zarfın geldiğini nereden biliyor.
+Anne şu Batuların evi nerede ?
-Ayyy yoksa bir hoşlaşma mı oldu ?
+Anne sana sorduğum sorunun cevabını versen.
Adresi aldığım gibi soluğu evlerinde pardon saray yavrularında aldım.Kapılarını çaldığım gibi açık saçık giyinen çalışan çıktı.
-Batu nerede?
+Boto boy odosondo kom doyom ?
-ııı şey Sezgi'nin kızıymış dersen kabul eder.
+Borodo bokloyon
İçeriden ayyy canııım hoşgeldin diye bir çığlık duydum.Karşıdan tatlış teyze gelip sarıldı.
-Şey efendim ben Batu ile konuşmaya gelmiştim de umarım rahatsızlık vermemeişimdir.
+Vermedin tabikide Amanta Dila kızımı Batu'nun odasına çıkar.
Kadın derdemez Batu'nun odasına girdim girmez olaydım.Çığlık atıp arkamı döndüm.Ne mi gördüm bence cevabı biliyorsunuz.Batu sadece boxerlıydı.
-Burada ne işin var?
+Giyindin mi sen onu söyle.
-Dönebilirsin.
Ama bu çocuk kesin manyak sadece pantolonunu giyinmiş."Direk lafı dolaştırmadan sorucam bana zarfın geldiğini nereden biliyorsun?"dedim. Batu yaklaştı yaklaştı ve tam önümde durdu.Sıcak olmadı kesinlikle olmadı tamam kabul ediyorum biraz oldu.
-Zamanı gelince göreceksin sadece benim dediklerimi yap o kadar.
+Neden seni dinleyecekmişim?
"Yaşamak için"deyip yine burnumdan ısırdı bu da iyi alıştı ha dururmuyum hayır tabikide.
-Çocuk sen neden burnumdan ısırıyorsun?Belki sümüğüm var belki burun kıllarım dökülüyor nereden biliyorsun?off neden kendimi rezil ediyorum ki.
Yüzünde bır sırıtış belirdi.Biz ona piç smile diyoruz.
Komidini ni açıp içinden bir kitap aldı.Bana verdiğinde kitabın çok eski olduğunu anladım.
-Bu nedir?
-Sadece oku tamam mı ?
-Bilim kurguysa okurum prensip meselesi.
-Öyle şimdi çık odamdan tabi baklavalarımı daha fazla kesmek istemiyorsan.
-Hı senin baklavalarına mı kaldık be giderim Faruğa deyip çıktım.Arkamda sinirli bir buz dağı bıraktım.Çocukta nasıl bir ego varsa daha iyi baklavaları olan var diyince kızıyor.
Faruk kimmi anlamamış olamazsınız tabikide Faruk güllüoğlu tatlı satan yet hani zuhahahhah.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzun İçinde Ateş
Teen FictionMerhaba ben Dila,19 yaşında, uzun boylu ,sarışın, çok olgu- -senmisin olgun güldürme beni be -de get ordan,ben bir kere çok asil,çok müthüş ,çok zeki ve çok güzel bir kızım hem sen hiç gülmezsin ki. -o kadar asilsin ki tuvallette pembe bok sıçıyorsu...