Mysterious Child

2.7K 47 2
                                    

Giriş

Duyduğum sesle yataktan sıçradım. Neler oluyordu? Cama baktığımda açık olduğunu fark ettim. Sadece dışardan gelen bir sesti muhtemelen. Rahat bir nefes aldım. Kulağımın arkasına sıkıştırdığım saçı serbest bırakıp kendimi tekrar yatağa bıraktım. Başka bir ses daha geldi, umursamamaya özen göstererek gözlerimi kapattım.

Yeniden ses gelince ne olduğunu anlamak için ayağa kalkıp odamın kapısını dikkatlice açmaya çalıştım. İlahi güçler bana yardım ediyor olmalıydı ki her zaman gıcırdayan kapı bu sefer hiç gıcırdamamıştı. Dylan'ın odasının önünden geçerken uyuyor mu diye baktım. Bana şaka yapıyor falan olabilirdi. Sizin de benim gibi bir yaşantınız varsa her gün şakaya uğrardınız, ya da benim gibi bir kardeşiniz varsa.

Merdivenlerden yavaş bir biçimde inmeye başladım. Ayak parmaklarım tahtadan merdivenlere bastığında bütün bedenin ürperse de aşağıda neler olup bittiğini öğrenmem gerekiyordu. Son basamağa gelince yavaşça eğilip duvarın arkasına saklandım.

"Hayır, Elizabeth! O çocuk bizim evimize gelip istediği gibi yaşayamaz! Neler olabileceğini fark etmiyor musun? O çocuk tam bir züppe ve kasabada yaşayanlar çok garip olduğunu söylüyor." Babam elini sertçe masaya indirdiğinde sesin kaynağını bulmuş oldum. Başımı uzatıp ne durumda olduklarına bakmak istesem de annemin konuşmasıyla onları dinlemeye başladım. Annemin ses tonundan ne kadar sakin olduğu anlaşılabiliyordu.

"Bradford'da çok dedikodu yapıldığını sende biliyorsun, Jeremy. İnsanlar bilmeden yargılar. Şimdi o çocuk buraya gelecek. Hem de istediği gibi yaşayacağını kim söylemiş? Onu tanıyorum ve o da beni tanıyor. Belki Ella ile iyi anlaşırlar ne dersin?" Babam gürültüyle sandalyeye oturduğunda irkildim.

"O çocuğun kızıma yaklaşmasına izin vermem."

Kimden bahsediyorlardı? Omzuma birisi dokununca çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Elimle ağzımı kapatarak Dylan'a baktım. Sırıtarak yanıma çöktü. "Jeremy, itiraz istemiyorum! O çocuk burada kalacak!" Annemin son sözü söylemesiyle konu kapanmış oldu. Annemin kahve makinesini doldurma sesi geldi, ardından babamın sandalyeden kalkma sesi.. Nefesim kesilir gibi oldu ve Dylan'dan yardım isteyerek oturduğum yerden kalktım. Resmen popumun uyuşmuştu.

"Hadi." diye fısıldadı Dylan ve merdivenleri ikişer ikişer çıkmaya başladık. "Bana sonra ne olduğunu anlatman lazım." dedi Dylan ve kendi odasına girdi. Babamı merdivenlerin başında görünce hızla odama girip kapıyı arkamdan kapattım. Göğsüm hızla kalkıp inerken, "Bunu da atlattık." diye mırıldandım ve yavaş adımlarla yatağıma ilerledim. İyi bir uyku çekmeye çok ihtiyacım vardı.

Örtüyü kaldırarak yatağın içine girdim.

Yarın mezun oluyordum ve evimize yeni bir çocuk gelecekti. Babamın dediğine göre züppenin tekiydi, ama anneme göre insanları çabuk yargılamamak gerekirdi. Normalde hep babamı haklı bulurdum fakat annem bu sefer haklı olabilirdi. Yarın mezun oluyordum ve benim düşündüğüm şeye bakar mısınız? Telefonuma mesaj gelince yavaşça yanımdaki komidine uzandım. Bu akşam herkes beni uyutmamak için anlaşmış gibiydi.

"Uyumadıysan sana iyi geeceler öpücüğü vermek isterim, prenses?" Kendi kendime gülümsedim ve Colin'e hemen mesaj yazdım.

"Olabilir.."

Şimdi herkesin aklından "Sevgilin mi?" düşünceleri geçtiğini duyabiliyorum ama hayır. O benim kardeşim gibi bir şey aslında. İnsanlar bizi hep sevgili sansa da buna her zaman çıkışırdım! "Hey, dostum biz kardeşiz!" Başka bir mesaj gelince Lola'dan geldiğini anladım.

"Canım sıkıldı. Hiç dedikodu var mı?" Yatakta kendi kendime kıkırdadım ve o ikisini sohbete aldım. BlackBerry'de bu çok normaldi. Onlar ardı ardına mesaj atarken ikisini de susturup asıl bomba haberi onlara anlatmaya başladım.

Dediğim gibi ben bu gece uyuyamayacaktım galiba.

Mysterious ChildHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin