Bölüm 6 "Everything could be better.."

242 29 12
                                    

Biliyorum çok geç geldi ve çok az yazdım, özür dilerim ama önceki bölümdeki düşük şey sinirimi bozdu :( Yine de okuyanlar için yazmaya karar verdim ve böyle bir bölüm çıktı elimden. Umarım beğenirsiniz. Yorum ve vote dilekleriyle ^.^

Aniden durdu. Alt dudağımı dişledim. Amacım onu kırmak değildi. Sadece daha birbirimizi tanımıyorduk bile! Belki de tanışalı üç gün olmuştu! Hem yeni bir ilişkiye hazır değildim, hem de çok hızlı gidiyorduk. Yani her şey şu an benim için yeniydi.

"Sorun ne?" Gözleri kırılmış bir ifadeyle bakıyordu. Yalnış anlamasını istemiyordum.

"Zayn daha yeni tanıştık, her şey o kadar ani oldu ki... Aklıma toplamama izin versen? Dün akşam ki olanlar bütün enerjimi alıp gitti. Ben bir daha birisine bağlanmak istemiyorum. Sonuç hep aynı oluyor çünkü..."

Gözlerini bana dikti. Anlayacağını düşünüyordum. "Sana asla zarar vermeyeceğimi söylüyorum ama sen gelmiş bana ne diyorsun? Tanrı aşkına Elizabeth!"  Derin bir nefes aldı, oturduğu yerden kalktı ve içeri doğru yürüdü. Kapını kapanma sesini duydum.

Arkasından koşturmayacaktım belki de biraz düşünmeye ihityacı vardı. Kollarımı dizime sardım ve çenemi dizime yasladım. Gözlerimle bulutları izliyordum. Dışarıdan birisi beni görse ne kadar huzurlu olduğumu düşünürdü ama kendimi o kadar berbat hissediyordum ki! Bir uçurumun kenarına çıkıp ölesiye çığlık atmak istiyordum.

İstemekle yapma arasında çok büyük farklar var.

Ayağımı sinirle tahta merdivene vurdum. Neden hayatta hiçbir şey istediğimiz gibi gitmiyordu? Karşımda o kadar çok sorun vardı ki hangisini çözmekle başlayacağımı bilmiyordum. Zayn ile mi başlamalıydım, ailem ile mi, arkadaşlarım ile mi, yoksa Nathan ile mi? İsmini söyleyebilmiştim! Bir yılın ardından ismini söyleyebilmiştim! Tanrım yüzüm gülüyordu. Aslında buna ismini söylemek denmezdi ama kimin umrunda? Önceden adı aklımadan bile geçmezdi, asla geçirmezdim. Eğer geçerse sonuç büyük krizler oluyordu.

Heyecanla merdivenden kalkıp eve girdim ve büyük bir coşkuyla kapıyı kapattım. Arkamı döndüğümde Zayn merdivenlerden iniyordu. Bana bakamdan mutfağa girdi ve anneme bir şeyler söyledi. Bir süre sonra mutfaktan çıkıp bana doğru ilerlemeye başladı. Pardon, kapıya gidiyormuş. Kapıyı açması için şaşkınlıkla geri çekildim.

"Nereye gidiyorsun?" Yüzüme bakmıyordu bile.

"Bu seni ilgilendirmez."  

"Zayn, özür dilerim öyle demek istememiştim. Gerçekten." Kendimi hiç cesur veya neşeli hissetmiyordum. Birden bütün coşkulu havam uçup gitmişti. Aman ne güzel! Her zamanki gibi Elizabeth Maria Hengford'un sevinci sadece bir dakika sürüyordu! 

"Her neyse." Göz temasından kaçınıyordu. Ne düşündüğünü anlayamıyordum.

Kapıyı çarpıp çıktığında omuzlarım geriye düştü. En azından Dylan ile konuşup onun moralini yerine getirebilirdim. Ayaklarımı sürüyerek, mutlu bir gülümseme takınarak, salona doğru ilerledim.

-Zayn-

Otobüste otururken gözlerim karşıda oturan çifte kaydı. Çocuk kızın elini tuttu ve burnunu burnuna sürttü. Dudakları buluşmadan önce gözlerimi kaçırmayı başarabilmiştim. İnsanlar beni deli ediyordu! Özellikle de Elizbaeth! Ya da Maria! Ya da Lizzy! Veya Ella! Adı her neyse artık! Ona başkasına davrandığımdan daha iyi davranmıştım. Bradford'a dönerken iyi bir insan olmaya çalışmıştım. Ama hanımefendiye laf geçiremiyordum. Ona, ona asla zarar vermeyeceğimi söylemiştim. Asla. Bir kız daha başka ne ister ki?

Beni tanımıyormuş!

Bir insan küçüklük aşkını nasıl unutabilirdi? Onun ilk aşkıydım ben! Nathan denen piç gelmeseydi onu elde edebilirdim belki de, her şey iyi olabilirdi. O istemişti, iyi halimi sevmiyorsa bir de kötü halimle yüzleşmesi gerekecekti.

Otobüs garip bir ses çıkararak durduğunda sadece önüme bakarak otobüsten indim. Eski binaya göz gezdirdim. Beni gören deli olduğumu sanabilirdi ama Bradford'da sayılı kişiler hariç kimse buranın içinde ne olduğunu bilmiyordu. Benim gibi namı değer kötü çocuklar -kahkaha atasım var- burayı biliyor. Cidden insanlar komik!

Binanın kapısını çaldım, açan olmadı. Ofladım. Şifreyi hatırlmaya çalışıyordum. Sonunda aklıma geldi. Kapının değişik yerlerine şifreye uygun olarak vurduğumda kapı ardında kadar açıldı.

"Hoşgeldin, Zayn."

"Sağ ol, Nick." 

Binanın daha derinliklerini doğru ilerledim. Kanım Elizabeth ile yaptığımız kavgadan sonra daha hızlı akmaya başlamıştı. Tartışma da denilebilirdi yine de kırılmadığımı kabul etmem lazımdı. Boks yapmak için tam günümdeydim. Ama önce ısınmam gerekiyordu. Sola döndüm ve ilk odaya girdim. Liam her zamanki gibi orada oturmuş dövüşenleri izliyordu. Ona buradan gideceğimi söylediğinde o da benden başka kimseyi çalıştırmayacağını söylemişti.

"Liam!" Gözleri şaşkınlıkla açıldı ve bana döndü. Sesimi nerede olsa tanıyacağını biliyordum.

"Gerçek olamazsın!" Kalkıp bana doğru gelirken dövüşenler ayrılmış bana bakıyordu. Evet, herkesin benden korkmasının zamanı gelmişti. Eskiden Voldemort gibi herkes adımı söylemeye korkardı. Ben gittikten sonra herkes esnemiş görünüyordu.

Sırıtarak bende ona doğru ilerledim. "Seni gördüğüme sevindim, dostum." Liam'dan başka kimseye "dostum" demezdim. Hem de kimseye. Hafifçe sarıldık. Yüzünde her-zaman-ışık-saçan-gülümsemelerinden birisi vardı. Kimse onun kadar iyi ve kötü olamazdı. Ama o tam bana göreydi. Kaybolmuş ikizim, tek dostumdu.

Arkasına döndü ve insanlara seslendi, "Hey, şuraya bakın! Zayn Malik geri döndü çocuklar!" Yüzüme geniş bir gülümseme yayıldı. Liam sırtımı sıvazladıktan sonra iyice gurulandım. Onu özlemiştim. İnsanlar benim duygularım olmayacağını sanıyordu ama Liam önemsediğim ender kişilerdendi. Hatta bir ara onun sözüyle sigarayı bile bırakmıştım. Sözünü bana geçirebilen ve benimle kavga edebilen tek insandı.

"Hiç oyalanmak istemiyorum, Liam. Hemen ısınalım." Beni başıyla onayladı, yüzü ciddileşti. Onu takip ederek koşu bandına doğru ilerledim. Kaslarımı açmanın zamanı gelmişti.

Ve evet, pistlere geri dönmüştüm. Ve Elizabeth Maria Hengford'a beni tekrar reddetmenin ne demek olduğunu gösterecektim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mysterious ChildHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin