Bölüm 2 "Şaşkınlık"

766 31 3
                                    

YORUM ATARSANIZ GERÇEKTEN ÇOK MUTLU OLURUM.  BU BÖLÜMDE HERKES BİRAZ ŞAŞIRABİLİR. OKUYUN HERKESE TEŞEKKÜRLER..

"Tamam, Dylan. Ne istiyorsan onu alırız." dedim sakin olmaya çalışarak ve askıda göz alıcı elbiseye baktım. Dudaklarımda hissettiğim dudaklarla bütün vücudum ürperirken, "O elbiseyi üzerinde görmeyi gerçekten çok isterim, Ella.." diye fısıldadı.

Asıl sorun şu ki bu mağazaya daha yeni gelmiştik ve ben araba kullanırken Dylan ve Zayn -adını öğrenebildim- arkada kahkahalarla gülmüştü. Çok iyi anlaşmaya başlamışlardı. Dylan onun hakkında söylediği her şeyi geri alıyor gibi gözüküyordu.

Zayn'in yanından bir adım daha kaydım ve sıradaki elbiseye bakmaya başladım. Zayn hiçbir şey demeden o elbiseyi elime tutturdu. Dylan mağazanın girişinde oturuyordu.

"Hadi, dene." Bu sefer  o kadar kaba değildi, ama inanın bana istediği zaman gerçekten çok kaba olabiliyordu. Elbiseyi sızlana sızlana elime aldım. "Ben istemiyorum." Kaşlarını çatarak bana baktı.

"Elizabeth Maria Hengford! Şimdi hemen o elbiseyi alıyor ve dar kıçına geçiriyorsun!" Sesini yükseltmesinden ve sert yüz ifadesinden korktuğum için kabinin örtüsünü açıp girdim. Üzerimdeki bol tişörtten kurtuldum. Ellerim tam şortumun düğmesine gitmişti ki birden perde açıldı ve uzun ince parmaklı eller ağzımı sıkıca kapatarak beni duvara yasladı. Şaşkınlıkla karşımdaki Zayn'e bakıyordum.

Ben çırpınmaya başladığımda gözleri boynumdan aşağısına kaymıştı. Yutkundum ve onu ittirmeye çalıştım.  Parmağıyla bana "sus" işareti yaptıktan sonra sesleri dinlemeye başladı. Bir tane kız görevliyle konulup ona sorular soruyordu. Kızın ağzından Zayn adı çıktığında daha çok çırpınmaya başladım.

Başkasından kaçabilirdi ama bunu, buraya gelip beni resmen taciz ederek yapamazdı. Karnına güçlü bir tekme savurduğumda hızla geri çekilip sessizce inlemişti. Tişörtümü alıp hızla üzerime geçirdiğimde perdeyi güçlü bir şekilde çektim. Kızın bakışları bana döndü. Ardından perdenin arkasına baksa da Zayn'in kolu bileğimi kavrayıp beni yine içeri çekti. Kızın şaşkın bakışlarını oradan bile hissedebilmiştim.

"Sus ve öp beni, Ella." diye tısladı.

"Ne diyorsun sen?!" diye bağırdığımda ufak sandalyeye oturup beni de kucağına çekmişti. Yine çırpınsam da çok güçlüydü.

"Zayn, sen aklını yitirdin?" Perdeye yaklaşan adımlar duyduğumda hızla dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Perdenin açılma sesi geldiğinde kızın yine bize baktığını hissediyordum. Zayn dudaklarımı sömürme aşamasına geçerken onu ittirmeye çalışıyordum. Kız perdeyi kapattı. Zayn'i hızla ittirdim. Dudaklarımı aralamış şaşkınlıkla ona bakarken bileğimi elinden kurtardım. Zayn tekrar dudaklarımı yaklaştığında yanağına güçlü bir tokat atmam bir olmuştu.

"Senden iğreniyorum!" diye bağırdım. Hızla çantamı alıp perdeyi açmadan çıkmıştım. Dylan kapıda bizi bekliyordu.

"İyi misin?" Ona bakmadan ilerlemeye başladım. Starbucks falan yok muydu burada? Elimi hırsla saçıma geçirip karşımdaki Starbucks tabelasına baktım. Az da olsa kafein beni kendime getirebilirdi. Zayn ve Dylan'dan oldukça uzaklaşmaya çalışıyordum.

İçeri daldığımda köşede bir masa da oturan Colin ve Lola dikkatimi çekmişti. Kahvelerinden açıp birbirlerine bir  şeyler anlatıyorlardı. Gülümseyerek onlara ilerlemeye çalıştığımda birleşen ellerini görmüştüm. Olduğum yerde durdum ve onlara bakmaya başladım. Lola garsona seslenmek için bakışlarını Colin'den ayrıdığında masaların tam ortasında duran beni fark etti. Colin'de aynısını yaptığında beni fark etti.

Lola'nın, "Ella..." diye fısıldamasını umursamadan dışarı çıkmıştım.

Ne yapacağımı bilmiyordum. Aklım karmakarışıktı...

Mysterious ChildHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin