12 Bölüm

198 30 17
                                    

Kai:Siz çıkıyormusunuz baksanıza hala birbirlerinin elini tutuyorlar hiç bırak madılar buraya geleli yarım saat oldu siz hala aynısınız. Bas baya  çıkıyorsunuz dedi.
Ben: O m o bırak sana elimi ayrıca yok öyle birşey
Lee jong suk: Omo tabikide yok öyle   birşey
elerimizi hızlıca cektik o an kalbim acımaya başlamıştı ayağa kalkıcaktım birden ayağım kaydı ve d.o'nun üstüne tam düşceken o belimi tutu çok şaşırdım. O sırada exo üyelri bize bakıyordu çok ütanmıştım hemen hızlıca dışarıya  çıktım ağlamamak için kendimi çok sıkmıştım. Ama birden gözümden yaş gelmeye başladı.Birden belimde bir sıcaklık hisettim kafamı yana cevirmemle birden korktum.
Ben: Omo odüm koptu senin burada ne işin var gitsene
Lee jong suk: Hayır gitmimcem ayrıca niye ağladın.
Ben:Seni ilgilendirmez .
Birden d.o'yu ittim itmemle gözlerimdeki yaşlar daha çok şidetlendi.
Birden yüzümde bir el hisettim d.o göz yaşlarımı siliyordu ve birden yanağıma öpüçük kondurdu ben çok şaşırdım birden bende yanağına öpücük kondurdum oradan hızla uzaklaştım.
Suho: D.o'nun yanına geldi D.o birden irkildi.
Lee jong suk:Suho kaç saatır sen burdasın olanların hepsını gördün mü?
Suho: Evet hepsini gördüm.
Lee jong suk: Bu olanları hiç kimseye bahsetme.
Suho: sende ona aşıksın demi doğruyu söyle
Lee jong suk: Yok öyle birşey
Suho: Var öylebirşey sen onun yanağından öptüğünü gördüm.
Lee jong suk: şey anltacam ama hiç kimseye söyleme sakın o kıza gidip söyleme
Suho:Tamam
Lee jong suk: O kızı ilk gördügümden beri ona aşığım
Suho:Bençe sen git o kıza herşeyi
Lee jong suk:söyleOlmaz bunu yapamam
Suho: Uygun bir zamanda söylersin
Lee jong suk: Tamam
Suho: Ben içeriye giriyorum
.....
Sabah saat10:00 bügün nasıl olsa tatildi.
Üstümü giyindinip aşağıya indim
masanın üstünde bir kağırt vardıkagıdı alıp okumaya başladım kagıta şunlar yazıyordu
Ben bügün eve geç gelebilirim.
işlerim çıktı sen eğlenmene bak.
Ablam evden çıktı hemen elimi telefonumu alıp internette takılmaya başladım. Birden telefonuma mesaj geldi hemen internetten çıkıp mesaja baktım mesaj woohyundan gelmişti sevinmiştin mesajı okumaya başladım.
Woo hyun: Ablan çıktığına göre aşağıya inde yüzünü göreyim. Yazıyordu.
Ben çok şaşırmıştım tekrar mesaj geldi.
Mesaji okur okumaz aşağıya indim.
jeton yeni düşmüştü aha ha üstüm de ayıcıklı pijamalar pofuduk ayakkabılarımla aman ne olacaktı sanki benim için önemli olmayan birisi için üstümü değiştiremezdim. kapıyı açtım biraz ilerledim ama kimse yoktu ve birazdan birisi arkadan bana sarılmıştı tam çığlık atmaya başlamıştım ki ağzımı kapatıp "kormana gerek yok"  benim woo hyuna, woo hyun'un koluna bir tane vurdum
Ben: Sınır şey korkutun beni
Woo hyun:Sana gel dediysem burdayımdır neden bu kadar kortun ki
Ben: Bilmiyorum boşver beni neden çağırdı beni aşağıya
Woohyun: Mesaj'da yazdığım gibi yüzünü görmek için
Ben: Nasıl yani
Woo hyun: Seni özledim yani hem de
çok ama sen beni hatırlamıyorum
Ben:Ben seni özlem...
lafını bitirmeden sen beni hatırlamıyorsun lafı kafam'da yankı yapmaya başladı ve birden kafam'da şöyle birşey canlandı.
Woo hyun: seni beni hıç bir zaman unutamazsın değilim hep severdim.
Ben: Seni unutmak aklımın ucundanbile geçmedi diyordum
Neydi şimdi bu woo hyuna konuşmanın woo hyun'a döndüğünde gözleri dolmuştu birden ona sarıldı nedenini bende bilmiyordum ama çok güvenlidir bu anın bozulmasını istemiyordum çok mutluydum taki woo hyun anı bozana kadar
Woohyun:Ne yanı şimdi sen bana sarıldı mı?
Ben: Evet olabilir yanlış anlama gözlerin dolduğu için sarıldım abartma
Woo hyun: hıhı kesin öyledir dedi
Cevap veedim sadece gülümsedim. Sanra kumdan tutup beni sürüklemeye başladı.
Ben: Yapıyorsun acaba
Woo hyun: seni bir yere götürülen
Tam konuşacaktım ki
Nam woo hyun: Sakın ağzını açıp tek bir soru bile sorma süs yola devam et dedi. Bende sustum yürümeye devam ettim.

Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin

Hatırlayacağım ( Nam Woo Hyun)( düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin