Kelly "Çok teşekkür ederiz" diye sessiz bir şekilde Brad'e doğru fısıldadı.
Brad bana doğru göz kırparak elini "SIRTIMA" koydu ve bizi içeriye doğru götürürken, Vanessa "Brad, bir saniye gelir misin" diyerek Brad'i bizim yanımızdan alıp evin koridor'una götürdü çocuğu. Ben de meraktan Kelly'ye "tuvalete gidiyorum" diye yalan söyleyip, bunları dinlemeye peşlerinden gittim.
Vanessa da süper mini, dekoltesine benim bile baktığım kırmızı bir elbise giymiş. Gerçekten sürtük gibi görünüyor.
Vanessa, çocuğu duvara itip "Sen ne yapıyorsun ya? Az önce o kızlar-" derken Brad sözünü kesip, "Ne yapıyor gibi görünüyorum?" dedi.
"Göğüslerime gözlerini dikmiş bakıyorsun"
"Tam da öyle yapıyorum" dedi ve ses kesildi.
Kesinlikle bir şeyler yapmam lazım diye düşünürken bunların öpüştüğünü anlamam uzun sürmedi.
Birden saklandığım yerden çıkıp şunlara bir bakayım derken Vanessa'nın, Brad'in ağzının içinde kaybolduğunu gördüm.
Hemen yanımdan geçen çocuğun içkisini aldım ve yanımda duran saksının içine döküp Vanessa ve Brad'in beni duymasını sağlayacak kadar bağırıp "Yaa birisi nereden içki bulacağımı söyleyebili- Aa çok pardon, ben sizi bölmeyeyim" derken Brad, Vanessa'dan daha hızlı davranarak "Yok, hayır zaten sadece konuşuyorduk. Garsonlar dolanıyor zaten, ama ben sana alayım" dedi ve Vanessa'yla bizi yalnız bıraktı.
Vanessa'ya yapmacık bir gülümse kullanıp Brad'in peşinden gittim.
Ya inanamıyorum, Brad bu kaltak'ta ne buluyordu? Tamam, ben de çirkin bir kız değilim yani.
Brad gülümseyerek bana içkimi getirdi, eline baktığımda kendisine de aldığını gördüm.
"Teşekkür ederim" dedim, elinde duran içkiyi alırken.
"Ne demek"
Bu çocuk az önce gidip Vanessa ile yiyişti, şimdi nasıl sakin davranabiliyor? Ya aslında sanırım mantıksız konuşuyorum. Onun ismi Brad Harrison, bu zamana kadar kaç kızla öpüşüp yattığını sayarsak bu gece bitmez.
Ben de sadece köpeğimle öpüşeyim.
"Eviniz güzelmiş" dedim mal gibi.
"Teşekkürler, sen de çok güzel olmuşsun"
Ayyy iltifat etti.
"Sen de, çok şık olmuşsun." dedim.
Brad, bir beni dinlese ikimiz Angeline Jolie ve Brad Pitt gibi olabiliriz ama çocuğa direk açılırsam beni sapık sanıp evden atar veya yatağına neyse konumuz bu değil. O yüzden bir şey çaktırmadan kibarlığımı korumalıyım diye düşünürken. Kelly'yi unuttuğumu fark ettim.
Gözlerimle Kelly'yi ararken James ile konuştuğunu fark edip, Brad'e "Affedersin, izin verirsen" deyip Kelly'le James'in yanına gittim.
James "Bilmediğin şeyler var Kelly, bilmiyorsun"
"Siz gördüm James, onu sen öptün."
"Eğer öpmeseydim neler olacağını tahmin bile edemezsin. Seni korumak için yaptım."
"Beni mi? Benimle ne alakası var? Ne saçmalıyorsun?"
"Sadece Vanessa'yla uğraşma, eğer daha fazla uğraşırsan kötü şeyler olacak" dedi ve Kelly'nin yanından ayrılırken benim, konuşmalarını duyduğumu görünce bir tepki vermeden uzaklaştı.
"Neler oluyor böyle Kelly? Siz James'la nasıl bu kadar yakınsınız?"
"Sana anlatmadığım için özür dilerim Emily."
"Benden bir şeyler mi saklıyorsun?" diye bağırdım. Mekândaki sesten dolayı söylediklerimin duyulmama ihtimali yüksekti.
"Rahatça anlatabileceğim bir yere gidelim" dedi ve evin içinde boş bir oda bulmak için peşinde yola koyuldum.
Hangi odaya girsek birileri ya sevişiyor, ya öpüşüyor.
Sonunda kitaplarla dolu bir odaya girdik. Sanırım Brad'in babasının çalışma odası gibi bir yerdi.
"Her şeyi artık anlatıyorum, hazır mısın?"
"Evet! Anlat artık."
"James ve ben bir yıl boyunca çıktık. Sen buraya geldiğin gün ayrılmıştık, o gün sizden kahve istemek için geldiğimde aslında sarhoştum. Birbirimize çok âşıktık, çok seviyorduk."
"Ee, niye ayrıldınız?"
"James'in annesi, beni hiçbir zaman sevmedi. James'la telefonda konuşurken her zaman odasına dalar telefonu kapattırırdı. Kadın yani net benden nefret ediyordu. James'ta annesini çok seviyordu. Bir gün kadın bana açıkça 'oğlumla daha takılmanı istemiyorum, onunla konuşma bile' demişti. Ben de 'biz birbirimizi seviyoruz, sizin ayıramayacağınız kadar' demiştim. Ama akşam James'ın bana attığı mesajında da 'daha bu ilişkiyi sürdüremeyiz, üzgünüm.' Yazıyordu. O zaman yaz tatilinde olduğumuz için şanslıydım, eğer okul olsaydı her gün onun yüzünü görüp, her gün daha çok zarar görecektik."
"Belki sana az önce söylediği gibidir, mecbur kalmıştır. Belki hala sana âşıktır?" dedim bir umutla.
"İmkânsız Emily, sen James'i tanımazsın" derken dışarıdan sesler gelmeye başladı.
Koridor'a çıktığımızda gördüğümüz manzara karşısında neye uğradığımızı şaşırdık.
ARKADAŞLAR, BUGÜN ZATEN 3 BÖLÜM YAYINLADIM. SİZ BU BÖLÜM İÇİN 4 SAYFA İSTEDİNİZ AMA GERÇEKTEN ÇOK YORULDUM VE ORUÇ TUTUYORUM. YARIN DA 3 BÖLÜM YAYINLAYACAĞIM AMA SÖZ DAHA ÇOK UZUN OLACAK. BELKİ BU AKŞAM SAHUR'DA BİLE 4. BÖLÜMÜ YAYINLARIM :dD:d
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilmediğin Şeyler Var
FanfictionMutlu olmak istiyorsanız, sırlarınızı asla kimseye anlatmayın. Sırlar… Her zaman başımıza bela açan onlar değil mi?