Kahvaltı sonrasında bilgisayarını açtı ve sosyal medya hesaplarını kontrol etti deniz. Yeni bir arkadaşlık isteği vardı bugün ekranda. Profili inceledikten sonra kabul etti isteği. Anında bir tanışma sohbeti başlattı karşı taraf. Oyuna uydu, sohbete katıldı. Zaten yıllardır tek sosyalleşme alanı sanal dünya olmuştu. Ne bir dostu kalmıştı etrafında, ne de bir insanla flörtleşebilmişti. Kalbi alınmıştı sanki. Gelen hiçbir teklifi düşünmemişti bile, jilet gibi kesip yoksayıyordu hepsini. Her zaman olduğu gibi sıradan bir sohbetti başlayan. Nasıl olsa bir iki kez konuşup sonra bir daha yüzüne bile bakmayacaktı ki bu diyalogdan keyif aldığını farketti. Karşı taraftan gelen cümle hoşuna gitmişti: "doğru düzgün sohbet edilecek insan yok burada, seninle ne güzel sohbet ediliyor", karşılık olarak da: "Sanki seni on yıldır tanıyor gibiyim" deyiverdi yeni sanal arkadaşına ve kalbinin sızladığını hissetti. Neler oluyordu? Bu an'ı daha önce yaşamıştı sanki. Sankisi yoktu. Kesin yaşamıştı, ki bu onun hayatında keskin bir viraj oluşturmuştu. Derin bir keder kapladı ruhunu ve hiçbir mazeret göstermeden sohbeti bitirip acıyla kalktı masadan. Koyu bir kahve hazırladı ve derin düşüncelere daldı. Geçmiş nekadar acıtırdı insanı. Yarım kalan her hikaye nasıl da öldürürdü insanı hergün tekrar tekrar diriltip. Yaşarken ölü hissetmek ne de korkunçtu. Hergün yatarken ölmeyi istemek ne acıydı. Issız sabahlara uyanmak ne kederliydi. Hergün, tekrar tekrar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Kütük Ayrılık
Ficção GeralKör kütük aşık olunur da, kör kütük ayrılınmaz mı? İnsan hep aşkı bitince mi ayrılır sadece? Beklenmedik durumlar bozmaz mı zaten yolunda giden herşeyi güzel aşklarda? Hayata mola verilir mi sevdiğini kaybedince, yaşamaktan vazgeçilir mi peki? Belki...