Taht salonunda babamın yanında oturmuş vikinglerin gelmesini bekleyorduk. Her kez çok telaşlıydı ve annemde onları sakinleştirmek için sürekli bağrıyordu. Babamda etrafındaki insanlarla birlikte gülüyordu. Tahtları annemin yanında olan üçüzlerde etrafta yoktu. Kardeşim Merelayn ise saçlarıyla oynuyordu. Bense heycandan ve sitresten ölmemek için ara sıra nefes alıyordum.
"Heycanlımısın?" Dedi babam bana eyilip.
"Niye heycanlı olayımki zaten evlenniğicem" dedim fısıldayarak. Bunu babama söyleyebilirdim çinkü o hep bana iyi davranmıştı. Yani annemde iyi davranmıştı ama babam bana bir dost gibi yaklaşmıştı.
"Aman annen duymasın" dedi gülerek.
"Ne konuşuyorsunuz?" dedi Mereleyn merakla bize bakıyordu.
"Seni ilgilendirmez" dedim tersleyerek. Oflayarak yerine oturdu.
"Ne konuşuyorsanız öğrenicem ve anneme söylüğücem" dedi dilini çıkartıp bana gıcıklık yaparak. Bende onun taklidini yaptım ve bir az dalga geçtim. Azda olsa keyfim yerine gelmişti ama aklıma zorla evlendiriliyor olduğum gelince o keyfin yerine nefret geliyordu. Evet nefret. Resmen beni evlendiriyorlardı. Hemde vikinglerle. Aklım almıyordu.
"Vikinglerin reisi kayıtsız zebellah" dedi bir adam ve etraf bir anda sus pus oldu. Çok geçmeden salona iriyarı bir adam ve arkasında aynı onun gibi olan iri vikinglerle girdi. Annem ayğa kalkınca bizde ayağa kalktık ve başımızla kibarca selam verdik. Kayıtsız zebellah denen koyu turuncu sakallı adam başından viking kaskını çıkarttı ve sağ kolunun arasına alıp anneme baktı.
"Kraliçem ben berk adasının reisi, vikinglerin lideri kayıtsız zebellah" dedi. Yanında duran tahminimce on yedi ve on altı yaşlarında olan çocukları göstererek. "Bunlarda benim oğlum -Büyük olanı eliyle gösterdi- Hapşıdık ve -Küçük olanı gösterdi- Hışkıdık"
"Hapşıdıkla Hıpşıdıkmı. Puhahaha. Çok komik" dedi Mereleyn gülerek.
"Merelayn. Bu hiç hoş deyil" dedi annem Merelayna öldürücü gözlerle bakarken.
"Abi ben bununlamı evlenicemyaa?" Dedi küçük olan. Sanarım adı Hışkıdıktı.
"Yokya ötekiyle. Tombul yanaklı demişlerdi" dedi abisi. Yani Hapşıdık.
"Tombul yanaklımı?" Diyerek ayğa kalktım.
"Yani tatlı manasında" dedi Hıçkıdık.
"Tatlı manasındamı?" Dedim her saniye dahada şaşırıyordum.
"Bununlamı evlenicemde ne demek? Çirkinmiyim ben?" Dedi Merelayn ve ayağa kalkıp sinirli bir şekilde Hıçkıdığa baktı.
"Eem. Abi bir şey bul" dedi Hıçkıdık korkarak Merayna bakarken, bu aradada kaçamak kaçamak abisine bakıyordu.
"Söyleyin hemen çirkinmiyim ben?" Dedi Merelayn hesep sorar bir şekilde ikisine bakarken.
"Kesin artık" diye bağrdı annem ve sesi tüm salonda yankılandı.
"Merelayn, Merida oturun yerinize. Hapşıdık, Hıpşıdık sizde hizya geçin" dedi annem ve direkmen onu dinleyip ikimizde yerimize oturup surat astık. Hapşıdıkla Hıpşıdıkla hizaye geçti.
"Bu arada adım--"
"Biliyorum Hıpşıdık" dedi Hıçkıdığın sözünü keserek.
"Ama gine yalnış--"
"Biliyorum dedimya Hapşıdık" dedi annem yine Hıçkıdığın sözünü keserek ve yine adını yalnış söylemişti.
"Aa tamam bakın napılam. Hadi şimdi vikingler biraz dinlenmek için odalarına gitsin bizde biraz sakinleşelim. Sonra hep birlikte yemek salonunda toplanırız" dedi babam ayğa kalkıp etrafı sakinleştirmeye çalışırken. "Tamammı?"
"Vuddy misafirleri odalarına götür" dedi annem. Sanarım bu tamam demek oluyordu. Resmen ilk karşılaşma iki taraf içinde bir hayal kırıklığı olmuştu ama ne bekliyorladıki yani. Vikinglerle iskoçyalıların kol kola girip dans etmelerinimi? Hiç zannetmiyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfe Bak
ФанфикTesadüfe bakki ne Merida nede Hıçkıdık evlenmek istemiyorlardı ve yine tesadufe baki aileleri barışı sağlamak için onları birbirleriyle evlenmek istiyorlardı.