Şaka yapıyosun???

224 11 4
                                    

"sıradaki soruyu sudecim sen çözermisin"

Duyduğum sesle uyanmaya başlamıştım evet gayet güzel uyumuşum hayatta en sevdiğin özelliğin ne deseler kesinlikle istediğim zaman başımı koyduğumda uyuyabilme özelliğim derdim.etrafıma baktığımda 3. ders olan matematik dersinde olduğumuzu anladım.Nerdenmi? anladım.

1.madde:(sanki anayasa yazıyoruz) öğretmenimiz erkekti.bizim sınıfa giren tek erkek öğretmen matemaik öğretmeni armağan samet idi. evet evet armağan samet dedim ters falanda söylemedim öğretmenin adı armağan soyadı sametti ki bu yüzden gül ile ne kadar dalga geçmişliğimiz vardı?

2.madde:sınıfın inekleri hariç herkes uyuyordu

3.madde: yanımda oturan gül ışıkta ve seste uyuyamadığı için matematik hocasının çok iğrenç resimlerini çiziyordu.

Tamamen ayıldıktan sonra etrafa biraz daha bakındım.Herkesin normal matematik dersi pozisyonunda olduğu ve hiçbir değişikliğin olmadığını görünce ofladım.oflarken birden karnım guruldadı.ve birkez daha ofladım yine guruldadı yine ofladım yine guruldadı yine ve yine ve yine "kes şunu yaprak!" bu hediye pardon armağan hocanın sesiydi.

Bu adamdaki kulak kimsede yok anasını satiyim ya. birkeresinde gül ile mat dersinde hoca serbest bırakmıştıve sınıftaki ses barlara taş çıkartçak seviyeye gelmişti sonra ben güle hoca duymaz diye fısıldayarak mal bu hoca demiştim oda aynen dedi.ve o anda armağancığım "gül ve duru sözlünüze 0 veriyorum ve çıkın dışarı" diye bağırdı bunları düşünürken aç olduğumu tekrar hatırladım ve sıranın altına gülün her zaman 2. tenefüs aldığı simitten yemek için baktığımla beraber hayattaki en büyük fobimi görmeyi ve bülent ersoya taş çıkartçak bir sesle bağırmayı planlamıyordum açıkçası.biraz komik olabilir ama hayattaki en büyük korkum sümüklü böceklerdir .zaten duvar kenarında içeri tarafta oturuyordum ve sümüklü böceği görür görmez gülü ezip (arkadaşım olan gül) sınıfın içinde bağırarak volta atmaya başladım.arada elime gelen kitap defter kalem silgi ne varsa bizim sıraya atıyordum bazıları tabi salak gibi çekilmeyi unutan güle denk geliyodu sonra zaten ne zaman başladığını bilmediğim gözyaşlarım elime düştü ve ben yine krize girdim sonra biraz yorulduktan sonra sınıfın bir köşesine oturdum ve bacaklarımı kendime çektim ve ağlamaya devam ettim bizim okulun en korkusuz kimsenin ağlatamadığı ve herkesin hasta olduğu kızı küçük bir sümüklü böcek ağlatabiliyordu. ve bunu bizim okuldaki öğretmenler dahil herkes bilir ve anlayış gösterir(ama bence hepsinin saçma korkuları olduğu için) benim o durumumu gören sınıf ne olduğunu anladı ve kızlar gelip beni sakinleştirmeye çalışırken erkeklerden biri sümüklü böcüğü kabuğundan tutarak dışarı çıkartacakken onu öyle gördüm ve daha şiddetli bir çığlık atıp daha gür ağlamaya başladım.kızlardan bazıları önümümü kapattı.

Gül nerde diye düşündüm bi an sonra ona baya işkence çektirmiş olduğumu farkettim ve arkadaşların yardımıyla ayağa kalktım. gül bizim sıranın yanında bacaklarını uzatmış bir şekilde oturmuş inliyordu ve birkaç kızda onun yanındaydı çenem aşırı derecede titrerken "ö-öözüürr dd-iiile-eerrimm"dedim ve sarıldım ben hala ağlıyodum onunda muhtemelen canı acıyordu . oda bana sarıldı biraz acı dolu sesiyle "geçti,geçti tamam sakin ol" dedi. herkes yerde oturan ben ve gül ün başındaydı.Öğretmen "kızlar iyimisiniz?" dedi. he canım arkadaşın her yanı sildi yaralarıyla kağıt çizikleriyle dolu, benim yüz ağlamaktan şişmiş...

"iyiyiz hocam" dedi gül bu arada zil çalmıştı bizde lavaboya gittik.elimizi yüzümüzü yıkadık .Gül işi şakaya vurmak için "gerizekalı bir an dünya savaşı çıkıyor zannettim her yanım silgi bombalarıyla 0.7 uçlu kalem tüfeğiyle vuruldu" dedi .azcık tuvalette yüzümüzü gözümüzü düzeltip biraz da dedikodu yaptık ve çıktık yaklaşık 1 dakikada hiç bişey olmamış gibiydik.kahkahalarla kantine indik birer latte alıp bir masaya oturduk. evet latteye bayılıyorduk.

"kanka en saçma hayalin ne?"bunu ben sormuştum.

"francisco lachowski nin gelip beni anamdan istemesi.anamda sen gavursun deyip beni vermeyince francisco kan davası açıp beni vurcak ben 5 yıl komada yatcam ve uyanmicam sonra uyandıktan sonra anam beni franciscoya vercek ve 3 çocuklu mutlu bir aile olcaaaaz"

işte benim arkadaşım yhaaa

"peki ya senin"deyince hemen anlatmaya başladım:

" annem ingilterden türkçe bilen yakışıklı tatlı karizmatik zengin ve iyi kalpli bir adamla evlencek ve ingilterde yaşamaya başlicaz ve sadece tatillerde gelcez ben orda yakışıklı tatlı karizmatik zengin ve iyi kalpli bir çocukla tanışcam ve onla evlencez ve 3 çocuklu mutlu bir aile olcazzz"

evet benimkide uçuk bir hayaldi ve annem konusu babam ben 6 yaşlarımdayken beni ve annemi hep döverdi içki içer kumar oynardı bir gün babamın bir düşmanı bizim eve gelip onu öldürdü çok şükür.

tam birşey söylicek oldum ama telefonum çaldı.

"efendim annem"

"kızım okuldamısın"

"evet anne"

"kızım şimdi sözümü kesmeden beni dinle ben uzun zamandır yarı ingiliz yarı türk yakışıklı tatlı karizmatik zengin ve iyi kalpli bir adamla görüşüyoruz ve bu gün bana evlenme teklifi etti

bende kızıma sormam gerek dedim bak şimdi hemen kızma ama ben çok seviyorum ve gerçekten çok iyi bir adam ve eğer evlenirsek ingilterede yaşicaz..."

annem daha anlatırken gerisini duymadım zaten ve gözlerimi kocaman açmıştım görende göz büyütme yarışmasındayım sancaktı.gül bana korkulu gözlerle bakıyodu hemen bir kağıt alıp annemin dediğini kısaca yazdım oda ağzını yol geççek gibi açmıştı.tekrar anneme kulak kesildim.

"...işte böyle kızım ama sen istemezse-"

ve o anda dayanamayarak adeta bir sevinç adeta bir coşku ile

"ŞAKA YAPIYOSUUUUUUUNNNNN"diye bağırdım


evet arkadaşlar bu benim ilk hikayem umarım beğenirsiniz ve tamamen zevk için yazılmış bir hikayedir bu kitapta anlatılan olayların bazıları gerçek bu arada..İyi okumalar :) (785 kelime)


LAOTONG (Devam Edilmeyecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin