2 Psikopat

YAKIŞIKLIM

Şu anda pis bir depoda ellerim bağlı bir şekilde oturmuş karşımdaki bok kafalıya bakıyorum. Bana kafayı takmış bu adam "evlenmeden bırakmam" diyor başka bir şey demiyor. Ahh bu çok utanç verici.

Aslında burdan istesem 2 dakikada kurtulurdum ama ne bileyim belki bir şeyler öğrenirim düşüncesiyle bekliyordum. Yanlış anlamayın ben kimse için çalışmıyorum(çok para vermedikleri sürece). Sadece böyle şeylerden zevk alıyorum. böyle gizli mafya konuşmalarından, kim kimle çıkıyor hepsini bilirim. Bide benim ekibim var. Onları küçük işlere gönderir, kayıt aldırırdım.

Karşımdaki adam beni pür dikkat izlerken rahatsız olmuştum " Efe bana şöyle bakmayı kes" dediğimde sırıtıp "nasıl bakmamı istersin aşkım" dedi. "Efe sen bok kafalının tekisin biliyorsun değilmi" dediğimde gülüp "bana isim takmışsın" dedi. Sonra Hazal niye beni ezikliyon. "Ben herkeze bok kafalı derim. Bir keresinde anneme bile demiştim" dediğimde ne kadar bozulsada omuz silkti.

Efe'nin adamlarından biri gelip "abi iki senedir yakalamaya çalıştığımız adamı sonunda yakaladık" dedi. İki senedir bir adamı ancamı yakalamışlardı. Acaba kim. Ayy çok merak ettim. "Getirin" Efenin emri üzerine adamlar gitti.

Efe'nin izbandutları bir adam getirdiklerinde. İncelemeye başladım. Aman allahım öldümde cennete mi düştüm. 24, 25 yaşlarında ki bu çocuğu sanki bir yerlerden hatırlıyorum. Off kimdi bu yaa.

Efe çocuğu incelediğimi fark etmiş olacakki "oturtun şunu sandalyeye bağlayın" diye bağırdı. yakışıklımı 1 metre uzağımdaki sandalyeye oturtacaklarken ellerinden kurtulup Efeye yumruk attı. Efe bir iki adım geri sendeleyince ağzımdan kısa bir kahkaha kaçtı. Efe yakışıklıma bir yumruk atınca yakışıklım yere düştü. Zaten ayakta zor duruyordu yakışıklım galiba sarhoştu.

Efe yakışıklımın elini ve ayaklarını bağlayıp yumruk atmaya başladı. Ayy yakışıklımı resmen kum torbası gibi kullanıyordu. "Yüzüne fazla vurma yaa benim yakışıklımın" desem kesin öldürürdü bu bok kafalı benim yakışıklımı.

Bende iyi taktım bu yakışıklım kelimesine. Ama ne yapayım adını bilmiyom. Çocukmu diyeyim.

Bir şeyler yapıp yakışıklımı bu bok kafalının elinden kurtarmalıyım. Arka cebimdeki çakıyı çıkartıp elimdeki ipleri kestim. "Efe az yanıma gelirmisin" diye bağırdığımda yakışıklıma yumruk atmayı bırakıp. Bana "söyle" dedi. "Yanıma gel özel" dediğimde ikside beni pür dikkat izliyordu. Helal olsun be o yumrukları ben yeseydim kesin bayılmıştım.

Efe yanıma gelip sorgular bir şekilde bakınca "yaklaş kulağına söyliycem" dedim. Efe sırıtıp yaklaşınca çakıyı karnına sapladım. Efe çığlık atıp yere düşünce kalkıp bileğine derin bir çizik attım. Sonra karnından tekrar çakıladım.

Tam kaçacakken yakışıklım "heyy beni unuttun" dedi. Geri dönüp ipleri çözüp kaldırdım ama yere düştü. Efenin cebinden telefonumu alıp Kerimi aradım. "Kerim, ilkeride al atacağım adrese gelin. Acele edin" deyip kapattım.

Yakışıklıma baktığımda beni izliyordu. Bence yediği darbeler yüzünden değil sarhoş olduğu için düşmüştü.

Kerim ve İlker gelince olanları tek tek anlatım. İlker "bir gün şu merakın yüznden öleceksin" dediğinde Kerim "ya da şu deli cesaretinden" dedi.

Yakışıklımı arabama taşıdıktan sonra gitmişlerdi. Yakışıklımı benim evime götürüyordum. Bu adamın adını öğrenmem lazımdı sürekli yakışıklım deyip duruyordum. Sinirlerimi bozuyordum. Hem zaten o kadar yakışıklıda değil (töbe töbe çok töbe)

"Senin adın ne" diye sorduğumda cavap vermedi. Arkamı dönünce sızdığını gördüm. Hemen önüme dönüp hızımı arttırdım.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Kitabımın son sayfasınıda bitirip yerine koymaya üşendiğim için , masanın üzerine koydum. Şimdi hepiniz ne olduğunu merak ediyordur. Aynen şöyle oldu.

Evin önüne gelince ya- neyse arabadaki bok kafalıyı benim izbandutlara taşıttım. Ne yapayım adam hayvan gibi. Sonra evde misafir odalarından birine yatırttım. Doktor felan çağırdım pansuman yaptırdım. Sonrada onu orda bırakıp kitap okumaya başladım. Evet olanlar tamamen buydu.

Televizyonu açıp kanalları zaplamaya başladım. Sevdiğim bir şey bulunca izlemeye başladım. Biri önüme geçip televizyonu görmemi engellerken başımı kaldırıp kızgın bir şekilde "heyyy ne yaptığını sanıyorsun sen" dedim.

O ise benden bin kat daha sinirli bir şekilde "asıl sen ne yaptığını sanıyorsun. Beni burda tutabileceğini mi sanıyorsun" deyince "seni burda tutan yok. Gitmek istiyorsan, kapı kolidora çık zaten görürsün" dedim.

Evden isteksizce çıkıp kapının önünde kamp kurdu. Saat ilerlemiştiki "seni seviyorum Hazal bani bırakma Hazal" diye bağırmaya başladı.

Şaka şaka.

Evden küfür ederek çıktıktan sonra telefonundan birini arayıp bahçeden çıktı. Bunları biliyorum çünkü.............................................
............................................................ onu camdan izliyordummmm. Evet özel güçlerimi kullandım.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Evin içindeki gizli arşivlerin olduğu bodrum katına indim. Efe yakalatmak istiyorsa kesin mafyaydı. Mafyaların resimlerinin bulunduğu odaya girip Efe'nin resmine kocaman bir "Ö" işareti kaydum. Sonrada bu günkü yakışıklım diye adlandırdığım adamı aradım.

Buldum buldum.

Adı Eymen Kurtuluşmuş. Hemen aynı oda içindeki dosya dolabından Eymen Kurtuluş yazan dosyayı aldım.

Eymen hakkında neler bulduğuma inanamıycaksınız. Eymen Türkiye'nin en güçlü mafyasıymış ve kurtuluş holding in sahibi.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Saat 20.30 du ve ben bilgi yarışması izliyordum. Bir yarışamacı çok kolay bir soruyu bilemediğinde "bok kafalı böyle soruları bilemeyeceksen katılma" diye söylendim. Sonra sunucu adama hakaret etti. Bu sefer televizyona yastık fırlatıp "bok kafalı adam kolaysa sen yap tabi ordan eleştirmek kolay" diye bağırdım.

Kanalı değiştirip arka sokakların bilmem kaçıncı bölümünü izlemeye başladım. En sonunda " bok kafalılar kaç senedir polisler hala aynı şey" deyip kanalı değiştirdim.

İşte benim sitilim de karar kılıp izlemeye başladım. Tam favori yarışmacım çıkmıştıki kapı çaldı. Offf kimdi bu saatte ? Kesin korumalardan biri deyip ayağa kalktım.

"Ne ist-" Ne onun burada ne işi var?