Bölüm 5 "Ekinn!!"

218 7 2
                                    

          Bazen uzaklaşmak gerekir, yakınlaşmak için...

 Medyada Ekin ve Öykü var  ( kıskanmadım ki! fesatlaşmayalım kızlar) :)

Pazar gününü Cansumun yanında geçirmiştim ve bugün pazartesiydi. Kısa bir duş alıp üstüme kot şortumu ve beyaz üstünde kedi gözü (karikatür olarak) olan salaş tişörtümü geçirdim. Saçlarımı tarayıp çantamı alıp aşağıya indim. İçimden hiç okula gitmek gelmiyodu. Son anda aklıma geldi. Yeni edebiyatçımız ortada yoktu. Okulun ilk 4 dersinin edebiyat olduğunu düşünürsek ayrıca bu gün beden dersi de olduğunu var sayarsak ( biliyorum edebiyat 4 ders hayatta olmaz ayrıca ben her beden dersinde mutlaka yaralanırdım sjsjsjs) gitmicektim.Tekrar yatağa girdim - tabi üstümü değiştirdim- ve uykunun sıcacık kollarına kendimi bıraktım.

Yemin ediyom bu uyku bedene bürünmüş bir şekilde karşıma çıksa aşık olurum, valla bak.

Diyen iç sesime tokat geçirdikten sonra tabiki. Kalktığım zaman saat birdi. Nasıl uyudum lan ben bu kadar. Öküz gibi uyuyon kızım sen baksana saat kaç olmuş. Benim bu iç sesim bu aralar çok fazla konuşuyo galiba ya . Kalkıp Cansumu aradım. Oda gitmemiş galiba bu gün. YEEHUUUU! diye bağıran iç sesime sövdükten sonra kalkıp hazırlanmaya başladım. Alışverişe gidecektik Cansuyla.

  Okula gitmek için giydiğim fakat geri çıkarttığım kıyafetlerimi geri giydim. Saçlarıma doğru düzgün bir şekil verdikten sonra Cansuların evine doğru yola çıktım. Kapı çaldıktan yaklaşık bir otuz saniye sonra açıldı ve içeriden Yasemin teyzenin gülümseyen yüzü karşıladı beni. Yemin ediyom özeniyom bu kadına her zaman gülmeyi nasıl başarıyo anlamıyom.Lan ben bu kadın kadar gülsem yüz kaslarım ağrır yüzüm ters döner yeminle. İç sesimi susturup gülümsedim Yasemin teyzeye. 

-Hoşgeldin Öykücüm. Cansu da seni bekliyordu zaten içeri gelsene?

- Hoşbulduk Yasemin teyze. E bi çayını içerim buraya kadar gelmişken?

-Tabi ki Öykücüm ben de yeni çay demlemiştim." diyerek kenara çekildi Yasemin teyze. İçimden kendime Öküzzz  diye bağırırken salondaki koltuğa oturdum. Cansunun odasına çıkarken Yasemin teyze elime bir tepsi tutuşturdu. "Kızım Cansu kahvaltı edememişti. Söyle yesin bunları aç aç gezmesin." "Tamam Yasemin teyze merak etme sen." diyerek odaya yöneldim. Cansu hala dolabına öküzün trene baktığı gibi mal mal bakıyordu. "Aaa Öykü sen hangi ara geldin, hem o elindeki tepsi ne öyle? "  "Ne olucak senin kahvaltı tepsin. Yasemin teyze tutuşturdu elime. Hem sen çok konuşmada ye şunları ben de sana kıyafet ayarlıyayım."  "Tamam anne yerim." diyen Cansunun suratına elime geçen ilk yastığı fırlattım.O da bu arada kahkahalarla benim sinirimi bozuyordu tabii. Ben ona güzel bir kıyafet buldum. Pembeli mavili kareli şirin bir gömlek altına da pudra pembesi şirin bir jean. Cansu hazırladıktan sonra çıktık.Alış veriş merkezine vardığımız anda Cansu beni kolumdan tutarak bir mağazaya soktu. Gelmeden önce bir oyun oynamaya karar vermiştik. Değişik değişik kıyafetler deneyip beğendiklerimizi alacaktık.Hemen mağazaya dağılıp kıyafet aramaya başladık. Cansu bana, ben Cansuya kıyafet arıyordum. Hemen bir elbise gözüme çarptı. Açık kahverengi fon üzerine değişik renklerde geometrik desenler konulmuştu elbiseye. Cansunun bedenine göre bir tane alıp koluma astım. Sonra altın sarısı, üstünde siyah zımbalar olan bir şort, üstüne de kolsuz mat siyah bir gömlek seçtim. Bu kombin benim hoşuma gitmişti tabi, Cansu beğenmezse ben alacaktım. Hoş beğense de beğenmese de alırdım zaten. Aynı beden giyiyorduk sonuçta.(kıh kıh kıh sjgsdj) Cansunun sesleriyle kabinlere yöneldim. İlk Cansu deneyecekti kıyafetleri.Hemen kıyafetleri Cansunun eline tutuşturup kabine kapattım. Kabinin arkasından " OHAA!! Kızım bu ne lan!!" diye bağıran Cansuya kahkahalarla gülüyordum. Elbiseyi giyen Cansu taş gibi olmuştu resmen. "Pişşt Cansu?"  "What didin gülüm?" "Taş gibi oldun yeminle," "Bende çok beğendim elbiseyi ama gömlekle şortu beğenmedim. " "Tamam sıkıntı yok ben alırım onları zaten çok beğenmiştim." "Vay çakal bana denettirip kendin alacaktın öyle mi!?" "Evet. " Tamam sıra sende gir içeri" diyerek elime tutuşturduğu kıyafetlerle kabine tıktı beni Cansu. İlk olarak gözüme çarpan siyah straplez dizimden yaklaşık dört parmak üstünde biten elbiseyi denedim.Elbisenin eteğinin ucu hafif dalgalıydı. Çıktığımda Cansu bana büyülenmiş gözlerle bakıyodu. "Cansu?" "Hıı?" "Ne bakıyon?" Kızım taş gibi oldun gel buraya selfie yapıcaz." "Tamam önce senin telefonunla sonra benimkiyle ben paylaşıcam fotoları ona göre!" "Tamam süper fikir. Hadi gel." diyerek yanıma yaklaştı Cansu. Bir sürü komik selfie yaptık. Sonra Cansu şort gömlek kombinimi, bende onun seçtiği pudra pembesi etek uçları dalgalı olan  bir etek, üstüne de beyaz kolsuz gömleği giydim. Sarı saçlarımla birlikte çok tatlı olmuştum(nazae değmesin sjsjdjsjs). Aynı anda çıkmıştık Cansuyla. Tam beşinci selfiemizi çekileceğimiz sırada bir kas yığını bana çarptı. Tam dengemi kaybedip düşeceğim sırada Ekin beni belimden tutarak düşmemi engelledi. Göz göze geldiğimiz sırada Cansu yalandan öksürüp ayrılmamızı sağlamıştı.

PSİKOPAT MAFYAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin