Uçsuz Bucaksız Sorgulayışlarım

49 4 2
                                    

1: günaydın millet. Nabersiniz.
Ooo kanka iyidir sen.
Sormayın ya aynı sıkıcı bıkkın bir hayat. Her sabah aynı terane okul ev ödev eğlence gırgır falan filan.
Sohbetin geçtiği günün ilk saatlerinde hayatları belli sistem üzerine kodlanmış, sorgulamaya değer görülmeyen adeta DNA sarmalını andıran tekdüze yaşayan genlerin hergün yaptığı konuşmalardan sadece biriydi. Sıkılıyorlardı hayattan,hergün aynı şeylerin olması ya da arada yapılan değişiklikler onları tatmin etmiyordu. Bunu en baskın yaşayan ruhunun bedenin özgürlüğüne düşkün, zevkleri dibine kadar yaşayan adeta hergün gününü gün eden deniz di. Deniz evet isminin anlamını taşıyordu. Dalgaların kayalara çarptığı gibi hırçın, bir o kadar da özgür, aynı zamanda i denizin içinde barındırğı envai çeşit canlı gibi onunda yüreğinde farklı duygular yer alıyor. Mutlu olamıyorum diye hayat enerjisini yitirmişti. Etrafına gülücük saçarken, enerjisiyle herkesi etrafına toplarken ne oldu da bir anda sönmüş mum misali sadece zahirde var olmuştu. Batınındaki güzellikleri neredeydi. keşfedememişti. kalbinin derinliklerinde karanlığa gömülmüş eşsiz duyguların varlığından bile haberi yoktu. Üzeri toz tabakası yla kaplanmış duyguları tarihten kalma edasıyla neredeyse antika özelliği taşıyordu. Olmuyordu farkına v aramıyordu bir türlü. hayatına sunulan güzelliklerin varlığından bi haberdi pejmürde duygularla çöle düşmüş mecnun edasıyla hayat yokuşunda istemeye istemeye yuvarlanıyordu. Belkide yosun tutmuştu gönlü. Üzerine mikroorganizmalar yerleşmişti. En yakın arkadaşı sırdaşı hakan bile denizdeki bu değişime bir türlü anlam veremiyordu.taacüp ediyordu. Gönül dostunu bu halde görmek onada dayanılmaz acılar yaşatıyordu. Deniz neyin var neden mutlu olamıyorsun. Bak herşeyin sağlıklısın sıkıntın yok bundan iyisi şamda kayısı seni bir türlü anlamıyorum. Hakan Arkadaşını meraklı soru oklarına neredeyse hergün maruz bırakıyordu. Deniz cevap vermeye tenezzül bile etmiyordu. Nede olsa kendisinin de anlam veremediği bu hallerin anlamsızlığı içinde boğulacak gibi oluyordu. Hakanın meraklı bakışlarını ardına bırakıp kendisini birazcık huzurlu hissettiren sahile gitti. Her zaman ki gibi derin sularda yürüyormuşcasına düşüncelerin o bilinmez anlam verilemeyen eşsiz derin yolculuğuna çıkıyordu. Beynini elmanın kurdu kemiğini gibi" Allah var mı nerde nasıl bizi görüyor mu bizleri neden yarattı neden emirler verdiki onun ihtiyacı yokki böyle şeylere ben kimim niçin yaratıldım öldükten sonra ne olacam dünyaya tekrar yine mi anlam veremediğim bu dünyaya geleceğim hayır hayır olamaz ben bu duyguları yaşamak istemiyorum. " düşünce yumağı ın içindeyken birkaç martının eşsiz senfonisiyle düşüncelerinin sorgusundan kurtulu verdi. Martılar aralarında muhteşem bir uyum ile raks ediyorlardı denizin bakışlarının izinde. Güneşte iyiden iyiye kaybolmaya başlamıştı. Her gün güneşin batışıyla denizin acısı artıyordu. Gün her zamanki gibi tekrar başlamıştı. Deniz okulun yolunu tutmuştu akşamdan kullan tüm sersemliğiyle. Arkadan bir ses duyuldu deniz diye bağırıyordu deniz bu seslenişin 3. SÜnde irkildi. Bu ses hakan dan başkasına ait değildi. Deniz arkasına döndü ve Hakanın yaklaşmasını beklerken hakan hızlı adımlarla ilerlemeye başlamıştı bile. Selamlaşma faslı bittikten sonra iki arkadaş okula doğru ilerliyorlardı. Hakan denize akşam gördüğü bir rüyayı anlatıyor du. Deniz çok acayip bir rüya gördüm . Rüyamda ölmüşüm ve mahşer meydanında bekliyoruz herkes güneşin dayanılmaz sıcaklığı altında Allah A hesap vereceği sırayı bekliyorduk. Deniz bir anlam veremedi rüyaya. Hakan devam ediyordu kıyamet koptuktan sonra hesap vereceğiz ya rüyamda gerçek gibiydi.. Deniz düşüncelere daldı kıyamet mi hesap mı. Sanki ilk defa duyuyorcasına hayret etti aslında daha önce duymuştu fakat şimdiki gibi etki etmemişti rüyanın vermiş olduğu bir etkide olabilirdi.daja önce hiç. Sorgulamamıştı öldükten sonraki yaşamı. Yaşadığı gibi inanmaya başlamıştı. Hakana biz dünyaya tekrar gelmiyecekmiyiz sorusunu merakla yöneltti. Hakan sen reenkarnasyondan bahsediyorsun inancımıza göre dünya hayatından sonra ahiret hayatı başlıyor yani bu fani dünyaya bir daha gçnderilmeyeceğiz. Çünkü dünya bir tarla hükmünde burdaki amellerizin teslimiyeti izin karşılığında ahirette yaşam süreceğiz sonsuza dek. Deniz pek önemsemedi Hakanın söylediklerini. Ütopyadan haber veriyormuş gibi dinlemişti Hakanın onun için ahiret hayatı dogmatik bir öğretilen öteye geçmiyordu. Birlikte okulun yolunu kat edip sınıftaki yerlerini aldı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 12, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İçimde Kaybolan BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin