-NATSU
Loncada herkesin gülümsemesi hoş gelirdi. Farklı bişey arıyordum. Lissanna, artık yeni şeyler keşfetmemi söylemişti. Ona herzaman güvenmiştim. Ve yine güvenerek göreve çıktım. Happy bile gelmemişti. İstememiştim. Sıradan bir görev seçmiştim. Amacım yeni birşeyler bulabilmekti ve Happy'e balık alabilmek. Bıkkınca trene bindim.
Galiba okuma bilmiyordum...
Görev kağıdına baktığımda yolculuğun 3 gün süreceğini fark ettim. Ağlamak istiyordum. Çünkü basit bir görev için 3 gün trende kalacaktım. Bu da yetmezmiş gibi yanımda biri oturacaktı. Trende yerimi buldum. Daha harekete geçmemiştik. Yanımda oturan kız benden önce gelmişti. Sarışın bir kızdı, ve sağ elinde...
Fairy Tail amblemi vardı!
Elinden yukarı doğru baktım. Başını yana eğmiş ve gözleri dolmuştu. Elinin tersiyle gözlerini sildi. Anlamamıştım. Eğer Fairy Tail'den ise onu neden daha önce görmedim? Gülümsedi. Çok saf bir gülümsemesi vardı. Ona sorular sormak istiyordum. Ama nasıl başlıycağım hakkında bir fikrim yoktu. Bana sağ elini uzattı, amblem olan elini .-Ben Lucy. Sen Natsu olmalısın. ( Lucy)
Adımı nerden biliyordu? Sol elimi uzattım.
-Doğru biliyorsun. Luce. (Natsu)
Neden bilmiyorum, Luce bana çok yakın gelmişti. Sanki yıllardır tanışıyormuş gibi. En zor savaşlarda sırt sırta dövüşmüşüz gibi. Şimdi ona merak ettiklerimi sorsam, hiç bıkmadan cevaplayacakmış gibi. Sessizlik olmuştu.Ve başladı... Hareket ettiğimiz anda midem bulandı. Luce bana baktı; gülümsedi. Ama sanki benden bişey bekliyormuş gibiydi.
-Hiç değişmemişsin Natsu... (Lucy)
Çok gizemliydi. Ne ima ediyordu? Anlamıyordum. Bana baktıkça daha da dolan gözleri soğuk bir kahverengiye sahipti. Sanki daha önceki hayatını geri istiyordu.-Hey Luce, sen Fairy Tail'den değilsin, değil mi? (Natsu)
Gülümsemesi büyüdü. Ama ağlıyordu. Çok sessiz bir biçimde. Ona sımsıkı sarılmak istiyordum.
-H-hayır... Ben bir Fairy Tail büyücüsü değilim... (Luce)
Kalbime bişey saplanmış gibi hissettim. Ona karşı, içimde çok önceden başlayan bişey varmış gibi hissettim. Herşey kaderimde varmış gibiydi.
-Peki ya... Sağ elindeki amblem? (Natsu)
Amblemine baktı. Gözünden düşen bir damla yaş amblemin üstüne düştü. Ve bir kaç tane daha. Onun haline üzülüyordum. Çünkü... Gerçekten büyük kayıplar yaşamış gibiydi.
-Dövme olsun diye yaptırdım... (Lucy)
Bakışlarımız sabitleşti. Benden bişey bekliyor gibiydi. Ama yapamıyordum. Anlamıyordum işte. Cama yaslandım. Ve uyumaya çalıştım.
Loncada yemek yiyiyordum. Ve arkamdan Luce geldi. Bana mutlulukla baktı;
-Natsu baksana! Fairy Tail işaretimi aldım sonunda! (lucy)
Sağ elini havaya kaldırmıştı. Çok mutlu görünüyordu. Mutluluktan yanakları kızarmıştı. Umursamazca davranmıştım. Ama o hali çok hoşuma gitmişti.
-Oh, öyle mi? Adına sevindim Luigi. (Natsu)
Kızdı. Ellerini aşağı çekip bağırdı.
-Lucy be! (Lucy)
Aslında ona Luce demek hoşuma gidiyordu. Trenin durduğunu fark ettim. Yavaşça doğruldum. Ve bakındım, Luce yoktu. Telaşlandım. Hızlıca trenden indim. Fark ettim de; o yanımdayken midem bulanmamıştı. Gülümsedim. Yanaklarım kızarmıştı. Bulunduğum şehirde Luce'yi aramaya başladım...
Merhaba arkadaşlar,
Beni BsrCkm hesabımdan tanırsınız :D Neyse. Bu kitabım tamamen Nalu üzerine. Tartaros ARC'den hemen sonra olarak yazdım. Güncel olmayanlar lütfen okumasın.