15 tatile çok az kalmıştı. Ela ve Nisa birlikte Amerika'ya gitmeyi planlıyorlardı. Ama tek sorun para ve izindi. İkisininde ailesi izin vermemişti. Onlarda ailelerin izin vermediklerine hiç şaşırmamışlardı. Çünkü izin vermeyeceklerini biliyorlardı ama yinede şanslarını denemek istediler. Bir çılgınlık yapıp kaçıcaklardı ama nasıl? Ela'nın aklında bir plan vardı ama plan yolunda gider miydi? Bilmiyordu.
Ela: Nisa benim aklımda bir plan var ama yolunda gider mi? Bilmem ama yinede seninle paylaşmak istiyorum. Biliyorsun ki ikimizinde vize ve pasaportları var. Geçen yaz tatile gittiğimizde çıkarmıştık. Vize ve pasaportları ailemiz görmeden onlardan alalım. Para işinide benim bir miktar evde biriktirdiğim para var o paralar yetmez biliyorum ama benim annemin ve senin annenin altınlarını gizli gizli alır satarız. Olmaz mı?
-Ne yani çalıcak mıyız? Asla olmaz. Saçmalamaaa! Benimde bir miktar evde biriktirdiğim para var. Birleştirir kaçarız. Hem benim altın kolyem ve bilekliklerim var onları satarız. En fazla senle benim paramı toplasak 30 bin TL eder. Seninde altın bilekliklerin ve kolyelerin var. Unutun mu yoksa? Onlarıda satarız. Ama asla çalmak olmaz. Bunu aklından çıkar.
Ela: Evet haklısın. Hadi sen evine git eşyalarını topla. İlk uçakla gidiyoruz. Bekle bizi Amerika geliyoruzz✈️
..................HAVA ALANI...............
Evet geldik hava alanına. İşte şimdi başlıyor asıl macera.
Ela: Saat kaç?
-03:00 uçak saat 03:30 da kalkıyor. Gel şuraya oturalım.
Ela: Tamam sen otur. Ben bi lavaboya gidip geliyorum.
Ela gitti ama bir sorun var. Şimdiye kadar gelmiş olması lazımdı ama gelmedi. Hemen eşyalarımı yanımda oturan teyzeye emanet ettim ve lavaboya Ela'ya bakmaya gittim. Ela'nın cansız bedenini yerde görmemle çığlık atmam bir oldu. Hemen koşup Ela'nın yanına gittim. Elinde bir not vardı. Notun içinde büyük harflerle "SIRA SENDE" yazıyordu. Hemen oradan uzaklaştım. Eşyalarımı almak için teyzenin yanına yani eski yerime gittim ama bir sorun vardı. Teyze ve eşyalarım yoktu. İşte şimdi boku yedimm! Cebimde 5 kruş para bile yoktu. Ordaki insanlara teyzeyi görmüşler mi? diye sordum ama yok kimse görmemişti sanki yer yarıldıda teyze içine girmişti. Birden arka cebimdeki telefonum titredi. Mesaj gelmişti. Mesajda şöyle yazıyordu. "Ne oldu küçük kız korktun mu?" yazıyordu. Evet gerçektende korkmuştum. Etrafıma bakındım. Polis var mı diye? İşte oradaydı bir tane polis görmüştüm. Polise doğru koştum. Polisi durdurdum. Tam herşeyi anlatacakken. Birden telefonum yine titredi. Mesajı atan kişi yine aynı kişiydi. Mesajda şöyle yazıyordu. "Sakın herşeyi anlatıcağım deme. Eğer anlatırsan seni oracıkta gebertirim." Evet g*tüm üç buçuk atığından dolayı polise hiçbir şey anlatamadan uzaklaştım ordan. Kendime kalacak bir yer bulmam lazımdı. Kimdi benimle uğraşan bu piskopat. Aklımı kaçıracaktım kim uğraşırdı ki benimle. Koştum havaalanından uzaklaşana dek koştum. Canım çıkana dek koştum. En sonunda duraksadım kafamı kaldırdım ve yüzü maskeli bir adam şöyle dedi.
"BENDEN KURTULA BİLECEĞİNİ Mİ? SANDINN!!!
