Uzay az da olsa içimi rahatlatmıştı. Açelya'yı ise bizim odaya almıştık. Tuğçe yi her ne kadar sevmesek te aklımız onda kaldı. Sıla Mert'i arayıp gelirken Tuğçeyi de alın Dedi
-Mert gelirken Tuğçeyi de alırmısınız?
-Oda numarası kaç?
-236
-Tamam biz getiririz
Sıla Mert ile konuştuktan sonra onların gelmesini bekledik. Geldiklerinde gergin bir yüz ifadeleri vardı. Bizide endişelendirmeye başladılar
-Kızlar biraz sakin olun
-Ya ne oldu söylesenize Tuğçe nerede? Hani getirecektiniz?
-Iııı şey TUĞÇE YOK
-Ne demek yok😱
Aklıma binbir türlü şeyler geliyordu. Acaba o kafe de duyduğumuz sesler Tuğçe'nin miydi?? Off geziye lanet ediyordum.
- Bence polisi ardından da öğretmeni arıyalım dedi Açelya
Herkes bu fikri kafasıyla onaylamıştı.
Ben polisi aradım Uzay ise kimya hocasını
Polis bana olduğumuz yerde beklememizi ve bizden haber gelene kadar dışarıya çıkmamızı söylemişti.
Aynı şeyi kimya hocasına da söyledik.
Bir kaç dakika sonra polisler bize döndü ve
- Şimdi sakin olun ve yavaşça aşağıya inin bizi orada göreceksiniz kafenin orada yakalayacağız,Dedi
-Peki, dedikten sonra aşağıya indim Fakat Mert ya arkadaşlar biliyorum sırası değil ama benim acil lavoboya gitmem lazım Dedi
- Salak mısın Mert?? Şimdi olmaz saçmalama!!
- Ya ama Derin acil
- Benim cesaretim yok demiyorda neyse ne halin varsa gör!
Aşağıya indik ve olay yerine doğru gidiyorduk Sıla arkamızda Açelya ileydi ben de hafif önden polislerin yanına gidiyordum tam polisler bize açıklama yapacakken daha önce gördüğümüz Adam Sıla'yı kolundan tuttuğu gibi Çekti ve anlına silah dayadı.
Çok korkuyordum en iyi arkadaşım şizofren bir manyağın elindeydi.
- Bak hemen elindeki silahı indir yoksa biz indireceğiz Dedi bir polis
- Yaklaşmayın yoksa vururum arkadaşları gibi olurlar Dedi
Evet yanlış düşünmemiştim Tuğçe O manyağın elindeydi. Arkadan da Tuğçe'nin sesini duyabiliyorduk.
Uzay da kimyacıyı aradı arkadaşımız Ege ile geliyorlardı.
Mert'i merdivende gördün ve kaç göz hareketleri ile sıla yı gösterdim. Öfkelenen yüzünü çok rahat görebiliyordum. Oteldeki insanlar da yavaş yavaş aşağıya geliyorlardı. Mert cesurca davranıp Ada'mın üstüne atladı ve Sıla yı polislere sürükledi. Adam ile Mert'in elinde silah hala bir onda bir bunda dolanıyordu. Uzay da Mert'in yanına gitti ve polisler ile Ada'mı yakaladılar o sırada kimya öğretmeni ile gelen Ege de olanları görünce koşarak Tuğçeyi kurtardı. Tuğçe'de yara izleri vardı onu hastahaneye bizi de karakola tanık olarak götürdüler.
Teker teker ifadeleri verince otele geri döndük ve uyumaya koyulduk.
Fakat aklımdan Adamı tutuklarken bana söylediği şey gitmiyordu
"Bu iş burada bitmeyecek!"
