.... Birden bembeyaz kesildi. Çünkü Gizem'in kolu sargılıydı. Hemen yanına koştum.
-Ne oldu sana?!?
-Ya yok bir şeyim gelirken şaaptım
-naaaptın. Ya şu ağzını garip garip şekillere çevirip konuşma
-öff işte şey oldu. Gelirken düştüm. Bir Ada'm geldi yardım etti hastaneye felan gittik. Hatta bana bir zarf verdi. Ama Sak'ın açma Dedi sonra açacakmışım.
Biz tabi saf saf Hee ok felan derken bizi Uzay uyandırdı!
- Yaa gençler, ya bu Ada'm bizim şu garip şizofren manyaksa.
-Garip şizofren manyak değil o !! Garip pislik lanet olası mal gerizekalı şizofren manyak....
-opss derin sakin , sakin!! Hihihi şey ağzımızı bozmayalım bence ,Dedi
- Hihih haklısın galiba
Neyse, kimyacı sonunda geldi. Olayı anlattık ama Amaaan gençler boşverin zaten yarın gidiyoruz bulamaz bizi Dedi. Haklı dedik. Gidiyorduk sonuçta.
Gezmeye devam ederken aklımızdan uçmuştu tüm şeyler. Gizemi de kimya hocasına ikna ettirdikten sonra devam ettik. Sonra arkamızı döndük ve ne görelim!!
Yok yok bu sefer gerilim yaşayacak bir şey değil 😂
Tuğçe ile Ege'de Nasıl bir samimiyet Nasıl bir samimiyet öyle böyle değil.
Hepimiz onları görünce kıkırdadık.
-Gençler Tuğçeyle Ege'ye bakın ,Dedi Mert
-Kanka ben Akdeniz'e bakıyorum ama bir sorun çıkar mı??
-Uzay burdan uza. Adın gibi uzak yerlere git. Uzaya git. Oksijensizlikten öl!! TERKET BURAYI ! Dedim sinirli bir şekilde!!
-Ölmemi istiyorsun yani😏
- Ya öl ama çok ölme.
-😂😂
Tuğçe olanları sezmiş gibi yanımıza geldi Ege de Mert'le Uzay'ın yanına. İkiside aynı anda
-BİZ ÇIKIYORUZ, dediler
Çoook sevindik. Tuğçeyi çok sevmemekte Mutlu olduk.
