Arkadaşlar çooooooooook uzun bir aradan sonra tekrar sahalardayım. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.
Sonra amcam bize evi gezdirdi. Evin dışı kadar içide güzeldi. Amcamın söylediğine göre bina 1900 metrekare ve arazi 4027 metrekareymiş -bi bok anladığım söylenemez-. Yalı gerçekten çok büyük. 10 oda, 14 banyo, 3 salonu var. Her odanın kendi banyosu ve balkonu var. Garajda tam 12 (!) araba var. Tabi görünce ben şok.
Neyse odam 3. kattaydı. Henüz odamı görmemiştim. O yüzden hemen odama çıktım. Odanın kapısını açar açmaz ağzım açık kaldı. Oda beyaz ve açık bir mavi tonuyla döşenmişti. Koltuk yerine yere minderler koyulmuştu ve küçük bir kitaplık vardı. Kitaplığın küçük olması benim için kötü bir şeydi ama olsun olmadı kitapları yatağın altına koyarım. Biliyorum çok malım ama napıyım kitaplara aşığım. Hatta kitaplara evlenme teklifi etmeyi düşünmedim değil.
Derken kapı açıldı ve içeri yakışıklı bir çocuk girdi.
"Hayırdır kendi kendine mi konuşuyosun güzellik?" -gamzesi olması ayrı bi olay-.
"Ben onları sesli mi söyledim ya?" dedim ve şaşkın şaşkın baktım. -klasik bir Gamze vakasııı-.
"Evet, en son kitaplara olan aşkından bahsediyodun. Açıldın mı bari kitaplara ?"
"Hıhı. Hatta ciddi düşünüyoruz."dedim ve güldüm. Oda güldü.
"Neyse ben Ege. Senin kuzin oluyorum." dedi ve elini uzattı.
"Bende Gamze." dedim ve elini sıktım.
"Memnun oldum güzellik. Lafın gelişi değil. Hani kuzenimsin diye demiyorum ama bu ne güzellik. Aynı genlerden geldiğimizden olsa gerek."
"Ukala." dedim ve güldük. "Ama sende de bi meteorluk var yani kuzi." diye ekledim.
"Seninle iyi anlaşacagız güzelim."
Gülümsedim. "Bence de kuzi."
"Ha bu arada gel seni annem ve ikizimle tanıştırayım. Ama ikizim biraz sinirini bozabilir."
"Ya çok yorgunum hemen uyuyacağım." dedim ve kendimi şâheser olan yatağa bıraktım.
Ege hemen elimi tuttu ve beni kendine çekti. Sonra beni sırtına aldı.
"Ya Ege nabıyon seeeen!"
"Burayla kaynaşman gerek kusura bakma güzellik."
"Oof Ege!" dedim ve sırtına yumruk attım.
"Acımadı ki, acımadı kii." dedi ve güldü.
Sonra pes edip ben de güldüm.
"Seni sevdim kuzi."
"Beni sevmeyen ölsün." dedi ve egoistçe sırıttı.
"Ukala."
"Huyum kurusun." dedi ve güldü. Ardından gülümsedim bu çocuğu sevmiştim.
Bunları düşünürken daldığım için asansörde olduğumuzu fark etmedim. Bu yüzden kafamı kaldırmamla başım aynaya çarptı.
"Ahh!" diye inledim.
"Noldu!?"
"Kafamı aynaya çarptım beyin kanamasından ölebilirim hadi indir beni."
"Oldu ben seni indirince sende kaç. Ben de yedim."
Hemen gözlerimi iri iri açtım.
"Ya bak sadece tanışıcaksın. Eğer ben yanında değilken Defne'yle tanışırsan seninle uğraşabilir. Onun için yanımdayken tanışmanı istiyorum."
