Yüzümde bir tutam kızgınlık ve bütün vücuduma yayılan emre salgılarıyla doldu taştı bütün vücudum. Kendi uyuşukluğuma göre oldukça hızlı adımlarla bankta oturan çocuğun yanına gittim.Keşke daha önce gitseymişim. Yüzü çok saftı.Gözlerinde yağmuru hissettim ve gözlerinde ki yağmurda dans eden bir adet ben
-Öhö öhö(öksürdüm)
-Pardon
-Önemli değil
-Ben Görkem
-Ben Öykü
-Ben gidiyim istersen
-Gerek yok yalnız kalmak için gelmiştim aslında,ama iki kişi de yalnız kalınabilir bence o kadar kalabalığın içinde yalnız kalınıyor zaten birbirini tanımayan iki kişi ile mi yalnız kalınamıcak?
-Dans etmek ister misin yağmurda?
-Ben bu dakikaları başka biriyle hayal etmiştim aslında üzgünüm
-Benim göremediğim biri mi var yanında?
-Kalbimde...
Aslında ilk kez tanıştığım biriyle çok hızlı iletişime geçmiştim.Bir ay sonra ilk defa turşu yiyen o manyak kız olmuştum.O cesur kız .Şimdi Emreyi arayacağım ve söyleyeceğim.Fazla mı cesurdum ?
-Görkem benim gitmem lazım
-Öykü!
Yumuşak seslenişinin ardından kafamı hafifçe arkaya çevirdim
-Efendim
-Ben buralardayım
Ne demem gerekiyordu? Bilmiyorum.Sadece gitmeyi tercih ettim koşup gitmeyi.Tabi benim gibi bir mal neden koşuyor ki?Yağmurda yağıyor.Bir kaç saniye sonra tabi ki çamura yapıştım boydan boya.
-Öykü!!
Görkem kahkaha atarak yanıma geliyordu, bende kahkaha atıyordum evet ama işin içinde utançta vardı...
-İyi misin?
-Galiba,asıl sen iyi misin?Maşallah pilli köpek gibi gülme krizine girdin de!
-HAAAHAHA
-Görkem!
-Tamam özür dilerim,bu halde hala gidecek misin?
-Evet,ama markete gidemem.AMAAA sen gidebilirsin.
-Ne alacağım ?
-Turşu :)
-Ne?
-Turşu işte yolun karşısında market var ya oradan bir kavanoz hadi ben buradayım.
-Tamam.
Görkemin bu iyiliği hoşuma gitmişti.Ama ne yapsın bu halde mi gidecektim?Okul müdürünü çamura batırıp çıkartmış gibi duruyordum.Ama olsun.Cebimden telefonumu çıkarttım ve Emreyi aradım.Açması umuduyla.
-Alo EMRE
-Ne var ÖYKÜ ?
-Neredesin?
-Niye
-Emre!
-Okuldayım.
-Tiyatro bölümünün orada beni bekle.
-SEN BANA EMİR Mİ VER-
Konuşmasına izin vermeden telefonu yüzüne kapattım.Görkem'i gördüm ayaklandım .Ona doğru koştum düşmeme umuduyla.Yanına varmıştım elimi uzattım turşuyu almak için
-Teşekkürler!
-Öykü yine görüşelim
Sadece koşturuyordum sokağın ortasında kahverengi bir insan ve akıyor elinde de bir adet turşu kavanozu ben olsam kendimi deli sanıp kaçardım.Koşuyordum çünkü yetişmem gerekti okul kapanıyordu.Belkide saçmalıyordum ama artık içimde tutmak istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marsdaki Kız
Literatura FemininaBen gülerek ve hissederek yazdım en azından denedim umarım beğenirsiniz adımı vermeyi düşünmüyorum ben bu sıkıcı günden kağıt uçak yaptım ve uçurdum.uçtu uçtu ve uçtu.Sonra bir göktelene çarptı yere süzüldü sabah telaşı içindeki kadınları topuklu ay...