Kaybedilen şeyler insana olduğundan daha değerli görünür..
En büyük zaaflarımızdan biri; elimizin altında olan şeyleri ve yakınımızda bulunan insanları zamanında gereğince değerlendirip kıymetini takdir etmememizdir.
Bu belki de alışkanlıklarımızın yarattığı bir vurdumduymazlıktır. Her gün gördüğümüz ve görmekle bildiğimizi sandığımız şeyler üzerinde düşünmek aklımıza bile gelmez.Aradıklarımız çok kere avuçlarımızın arasındayken uzaktaki hayallerin peşinde koşarız. Bu, yenilikler arayan ve doymak bilmeyen ruhumuzun bir oyunu olsa gerek!
Hatalarımızın sonucu veya kaderin bir sillesiyle elimizdekileri kaybettiğimiz zaman, önce acı çırpınışlarla ağlar, yıkılır, sudan çıkmış bir balık gibi ne yapacağımızı şaşırarak kaybedilen üzerinde ilk defa düşünürüz. En ufak meziyetler, iyilikler, güzellikler abartıcı muhayyelimizin dev aynası önünden geçtikçe, akıl almaz bir şekilde büyür; sonsuz bir kıymet kazanır. Yersiz, zamansız ve anlamsız bir değerlendirmedir bu. Sanırız ki, hayatımızın bütün anlamı, servetimiz, neşemiz, umudumuz bu kaybedilen şeydedir. Ondan sonra bir karamsarlık ve yakınıp dövünme başlar.
Ne olur, bütün bu gösterileri bir yana bıraksak; samimî ve dürüst olsak! Elimizdekilerin kıymetini zamanında ve dürüst bir şekilde değerlendirsek!.. Daha mutlu olmaz mıyız?Hakkından fazlasına tamah edenler ellerindekini de kaybederler.
İnsanda yükselmek, büyük başarılara ulaşmak için azim ve ihtiras olmalı; her yerde, her zaman hak için mücadele etmesini bilmeli Ancak insan, ihtiraslarına hakim olmasını da öğrenmeli Haktan ötesini istememeli Lâyık olduğu hakka razı olmak, iyi yetişmiş, olgun ve erdemli insanların meziyetidir Bazı insanların türlü felâketlere, kayıplara uğramalarının sebebi; aç gözlü olmaları, eldekiyle yetinmeyi bilmemeleridir Bu insanlara hadlerini bilmeyenler de diyebiliriz Çünkü, tok gözlü olmamanın kötü bir huy olduğunun farkında bile değillerdir Bunlarda maddeye karşı tükenmez bir iştah vardır; doymak bilmeyen bir açgözlülükle gözleri daima yukarıda ve çoktadır Hayatı bir çeşit kumar masası olarak kabul ederler Daima daha fazla kazanmak için akıl ve mantık dışında hareket etmeyi bir alışkanlık haline getirirler Tabii, şansları her zaman umdukları gibi yaver gitmez; çoğu kez, kazanacakları yerde ellerindekini kaybederler Çok zaman farkına varmadan ihtiraslarını doyurmak için her şeye boyun eğerler Sonunda zavallı ve yoksul bir duruma düşerler Yanlış tutumları yüzünden kimse tarafından sevilip sayılmadıkları için yapayalnız kalırlar Dostsuz ve sevgisiz kalmak kayıpların en büyüğüdür
O halde, hayatımız boyunca birtakım zararlara, zor ve gülünç durumlara düşmemek için kanaatkar olmasını bilmeliyiz Akla ve mantığa aldırmayıp, sadece ihtiraslarımızı doyurmak için kumar oynarcasına, gücümüz dışında yatırımlar yapmaya kalkışmak bize hayal kırıklığından başka bir şey kazandırmazKaybetmek kesinlikle dünyanın sonu sayılamaz. Çünkü; kaybettiğimizde yeniden elde edebileceğimiz şeyler kesinlikle vardır. Hayattan umudumuzu kesmeden yaşayıp , kaybettiğimiz şeyi kazanmak için çaba sarf etmemiz gerekmektedir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En gizli defter
Non-Fictionen gizli defter en gizli yolarda açılır gel bizde defterimizi açalım içinden seni beni çıkaralım olmaz mı ?