Gözlerimi aynadaki kendime diktim. Aman tanrım çok güçlü bir kız !Evet herkes beni böyle tanımlıyor. Çünkü sürekli etrafa gülücükler saçan kız. Annemin bana olan davranışlarını bilen arkadaşlarım bana genellikle güçlü bir kız olduğumu söylerler.
Arkadaşlarım... aslına bakarsanız garip bir şekilde arkadaş olduk.
Ben ilk evden kaçtığım Zaman tanışmıştık . Hiç bilmediğim bir yola girip tinerci adamları başıma toplamıştım . 2 kız 3 erkekden oluşan gurup gelip beni kurtarmışlardı. Birlikte tam bir yılımızı geçirmiştik. Hepsini ayrı ayrı seviyordum.Size kısaca bir tanıtayım.
Sinem... çok tatlı bir kız. Sevecen ve hayalperest tiplerdendi . Kesinlikle çok duygusaldI .
Asel.. . Tam bir asi kızdı. Çabuk parlar Çabuk sönerdi.Anlayacağınız peK Kızdırmaya gelmiyor Kendisi.
Sıraç... Çok çapkındır. Bir okadar da dalgacı.
Rüzgâr ... İyi kalpli ve sıcak bir yapıya sahip. Ve kesinlikle ilgili. Çeteyi yönlendiren de denebilir.
Ve Güney.. Çetenin gerçek kurucusunun ikizi. Ancak ikisinin birbirine hiç benzemediği söylenir.
Bu gün çetenin gerçek kurucusunu hava alanından almaya gidecektik.
Geç hazırlanan insanlardan olduğum için biraz erken kalkmıştım. Saat 10'da havaalanında olmamız gerekiyordu. Yoksa paşa hazretleri sinirlenir ve hiç iyi şeyler olmazmış.
Gözlerimi devirip duşa girdim. Elmalı şampuanımla saçlarımı iki kez yıkadım ve duş jelimi sürüp çıktım. Bornozumu giydim ve gardrobumun başına geçtim.
Gardrobumun içinde renk renk kıyafetler vardı. Aynı zamanda çantalar ve ayakkabılar..
Altıma pembe bir etek üstüme de beyaz, siyah yazılı yarım bir t - shirt giydim. Ayaklarıma beyaz renkte adidas ayakkabılarımı geçirdim.
Saçlarımı kurutup maşa yaptım. Aynaya tekrar baktım. Çikolata rengi saçlarıma maşa her zamanki gibi yakışmıştı.
Elime rimelimi aldım. Doğallığını kaybetmeyecek şekilde sürdüm. Dudaklarımı da pembe nemlendiriciyle renklendirdim. Dudaklarıma pembe yakışırken, rimel mavi gözlerimi daha da ortaya çıkarmıştı.
Tefonumun çalmasıyla Rüzgar'ın geldiğini anladım.
Sıraç Sinem'i ve Asel'i alacaktı.Güney de kendisi arabasıyla gelecekti.
Dün Rüzgar birlikte gitmek için ısrar edince ben de kabul etmiştim.
Onu daha fazla bekletmemek adına telefonumu ve pembe çantamı alıp evden çıktım.
Annem gündüzleri işte olduğu için pek kendisini göremiyordum. Kendisi her ne kadar beni sevmese de gittiğim yerleri bir şekilde öğreniyordu. Ben de bu yüzden pek haber verme ihtiyacı duymuyordum.
Rüzgar lüks aracının içinde bekliyordu. Bakışlarını bana çevirince gülümsedi. Ben de aynı şekilde karşılık verdim. Arabaya doğru ilerledim. Kapıyı açıp koltuğa oturdum ve kapıyı kapattım. Rüzgar :
"Nasılsın? " dedi.
"İyidir senden?" dedim.
"İyi iyi olmasına da bu gün davranışlarına çok dikkat etmen lazım çünkü Kuzey guruba daha doğrusu çeteye yeni üye alınmasına çok kızacak. Onu Kızdırmamaya çalış. " dedi.
Gözlerimi devirdim.
" Bana nasıl davranıcağımı söyleme. Çocuk muyum ben? "dedim.
" Evet " dedi sırıtarak. Ben de gülümsedim.