Kris
Merhaba ben Kris.Lay'in içten içe sapığı olan Kris.Sevdiği adamı zorla gönderen Kris.Bundan bir kaç yıl önce Sehun denilen o pislik yüzünden sevdiğim adamın gidişini izlemiştim.Üzülmüş müydüm?Duyduğum acı üzüntüden öteydi.O an kalbimin acısının hafiflemesini istemiştim.Hemde her şeyden çok.Peki ne mi yapmıştım?Cevap basitti;kendime zarar vermiştim.O an bileğimde hissetiğim acı kalbimdekine üstün gelmemişti ancak aklımı o damardan akan küçük kırmızı taneciklere çekmişti.O an keşke dedim içimden.Keşke kalbimdeki acı bileğimdeki küçük kesiğin acısı kadar olsaydı.
Şimdi ne mi yapıyordum?Sehun'un yeni gözdesini kaçırıyordum.Sevdiğin birisinin elinden alınmasının acısını hissetmesini sağlıyordum.Luhan'a zarar verecek kadar şerefsiz değildim.O masumdu.Hiç bir şeyden haberi yoktu.
│Sehun│
Alçak!
O şerefsiz yine meşhur yerine gitmişti bundan adım gibi emindim.Adres neydi?Ah doğru yakınken hep burada buluşurduk.Adresi kaydetmiş olmam gerekirdi.
-Droptop Cafe'nin karışısında XXXX binası-
İşte tam önünde durduğum yer.Kapısına doğru ilerlemeye başladığımda bir şey fark ettim.Burası çok değişmişti.Eskiden kirden grileşmiş duvarlara sahip olan bu yer siyaha boyanmıştı.İtiraf etmek gerekirse pek sığ bir yere benzemiyordu.
"Luhan!Bana bak... Lanet olsun ağlamayı bırak kız gibi görünüyorsun" Diye yumuşak bir ses tonu duydum.Bu ses Kris'e ait olmalıydı.
Sese odaklandım.Bunu başarabilirsin Sehun!
İşte buradalardı.Aralık olan kapıdan bunu görebiliyordum.
"Luhan!Tanrıya şükür sağlamsın."Diye haykırmıştım.
O sırada Kris bana pis bakış atarak konuşmaya başlamıştı.
"Bu kadar zeki olduğunu bilmiyordum Sehun.Şimdi Luhan'ı al ve git."
Doğru mu duymuştum?Hiç bir şey yapmayacak mıydı?Sadece duygularımı kontrol mü etmek mi istemişti?
Luhan'ın soğuktan buz kesmiş elini tuttum ve peşimden sürükledim.Arabaya bin-- Bir dakika ben arabayla gelmedim ki.O zaman Luhan'ı neye bindirdim?Ensemde hissettiğim sıcak nefes ile kendimden geçtim.Sanırım nereye bindirdiğimi buldum.Sırtıma bindirmişim.
Yaklaşık 20 dakikanın sonunda soluk soluğa kalmıştım ancak beyefendi uykuya dalmıştı huh?
Evinide bilmiyordum ki bu lanet olası ama fazla sevimli olan geyiğin.Başka bir seçeneğim yoktu.
"Bay Geyik Han sizi evime davet etmiş bulunmaktayım"Dedim fısıltıyla.Aldığım cevap beni şaşırtmamıştı.Sevimli bir horultuydu.
Onu odama çıkarıp yatağa yatırdım.Ben koltukta yatabilirdim.Arkamı dönüp gidecekken bir el kolumdan tutup kendine çekti beni.
"Bunca zamandır uyuduğumu düşünecek kadar safsın Sehun."Dedi tok bir sesle.Şu geyiğe bak hele,beni kandırmayı başarmıştı.
"Neden numara yaptın?"
"Çünkü bay Oh Mükemmel Sehun,sizinle daha fazla vakit geçirmek istedim."
Bu sözüne karşılık onu kendime doğru çektim.Minik geyik ise kafasını boynumla omzumun arasındaki çıkıntıya koyarak karşılık vermişti hareketime.
"Bunu açık açık söylemek varken neden beni yordun Luhan?"
"Ç-çünkü b-ben U-T-A-N-D-I-M!Tamam dışarıdan utangaç gözükmü-- Ah ne saçmalıyorum ben!Anlaman gerekirdi.Utangaç olduğumu biliyorsun."
"Tamam geyik sakin ol biraz!"
"Özür dilerim Sehunnie"
O sırada sessizlik başladı.Uyumaya çalışıyordu anlaşılan.Eh,haklıydı da.Baya şey yaşamıştı sonuçta.Hayatımı değiştiren bu minik hayatıma nasıl girmişti?Ah,tabi ya.O dev ilk defa haberi olmadan bana yardım etmişti.İyi ki o gün o numarayı yanlış hatırlamıştım.Yoksa bu geyik ile asla tanışamayacaktım.
Omzumda hissettiğim sıcak damlacıklar beni ürpertmişti.Luhan'a baktım.Ağlıyordu,hemde rüyasında.Kim bilir neler görüyordu,neler yaşıyordu rüyasında.
"Lütfen beni bırakma anne!Gitme,gitme anne!"Diye konuşuyordu uykusunda.
Uyandırmak geldi içimden,acı çekmesini istemiyordum.Ancak bugün yorulmuştu ve dinlenmesi gerekiyordu.
-Sabah-
Hunnie,Hunnie,Hunnie!
Bu ses neydi?Hala uykuda mıydım?
"Anne?"Dedim uyku sersemliği ile birlikte.
Hunnie,Hunnie,Hunnie!
Gözümü açamıyordum,bir ağırlık çökmüştü.Ellerimi kaldırdım ve sesin sahibini yokladım.Elim bir bedene çarpmıştı.Sahi,şu an nereye dokunuyordum?Elimi bedenden çektim ve patpatladım.
"Hu-hunngh! Elin,elini çek!"
Bir dakika!Bu Luhan'ın sesiydi.Nereye dokunuyordum ben? Gözümü araladım.Siktir!
"B-ben özür dilerim Luhan."
"Sorun değil fakat bir dahakine gözünü açmayı dene.İki taraf içinde daha sağlıklı olur."
"Bir dahakine?"
"Bir dahakine." (Y/N bkz. The fault in our stars HunHan version xD)
Luhan'ın odadan çıkması ile birlikte banyoya gidip yüzümü yıkadım.Hala ayılamamıştım.Soğuk suyun yüzüme çarpması ile birlikte irkilmeme rağmen kendime gelmiştim.Banyodan çıkıp giyinmek için odama yöneldim.Siyah bir kot ve beyaz bir tişört giymeye karar vermiştim.
"Sehunnie nerede kaldın!Bugün cumartesi kahvaltıyı dışarıda yapalım."Diye bağırdı Luhan coşkulu bir sesle.
"Geldim!"
Merdivenlerden inmemle beraber Luhan kapıya doğru ayaklanmıştı.Ona yetişmek için 2'şer 2'şer basamaklardan inmeye başlamıştım ve işe yaramıştı.
Yaklaşık 20 dakikalık bir yolun sonunda kararlaştırdığımız yere varmıştık.Cam kenarındaki boş masaya yerleşip garsonu beklemeye başlarken Luhan yüzünü menü ile kapatmıştı.
"Ne yapıyorsun Luhan?"
"A-al şunu Sehun ve yüzünü kapa.ChanBaek burada!"Demişti daha fazla soru sormama izin vermeden.
Demek bizim dev gözdesini kahvaltıya getirmişti ha? İşini biliyor diye geçirdim içimden.
Neredesin dev? Kime:Kepçük Yoda
Kepçük Yoda:Evdeyim.
Siz:Hm.Dün neredeydin?
Kepçük Yoda: Bir arkadaşımda kaldım.
Siz:Kim acaba o arkadaş?(Görüldü 11.20)
Ben Chanyeol ile yazışırken Luhan çoktan siparişleri vermişti anlaşılan.Her zaman yediğimi söylemişti bana.Peki nereden biliyordu.
"Waffle sevdiğimi nereden biliyorsun Luhan?"
"Ben her şeyi biliyorum Hun."Dedi şeytani bir bakışla.(Y/N medyaLuhan'ın bakışı ayrıca bu tam buraya oturur https://www.youtube.com/watch?v=_4SN35o6rLk)
Kahvaltımızın sonunda sahile gitmeye karar vermiştik.Anlaşılan bugünben hariç herkes sevgilisini alıp gelmişti buraya.
"Hunnie!Boş bir bank buldum"Dedi ve elimden tutarak beni sürüklemeye başladı.
"Bugün için teşekkürler Sehun.Yıllardan beri ilk kez böyle güzel bir gün geçirdim.Gerçekten çok teşekkürler Sehun."Dedi neşeli bir ses tonuyla.
"Teşekkür etmene gerek yok Luhan.Şimdi manzaranın keyfini çıkarmaya bak."Dedim.
İçimi ısıtan bir gülümsemeyle bana baktı ve kolunu belime doladı.İşte o an kalbim yine ritmini bozdu.Sevgiydi bu.Gerçek sevgi.Kalbimin o anki atışı sevginin sesiydi.Bu güzel şarkıyı dinlemek için gözlerimi kapadım ve anın tadını çıkarmaya başladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Message||HunHan
Fanfictionİki kalp arasında en kısa yol: Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol. Aşk nedir bilir misiniz? Seni sevemeyeceği ihtimalini bilerek sevmektir aşk.Bir dokunuşu ile mutlu olabilmektir aşk.En masum ama en tehlikeli d...