Kader.
Neydi kader? Kime göre ve neye göre belirlenirdi?
İşte bu soruların cevabını hala bilmiyorum.Ama bizim kaderimiz belirlenmişti,Luhan'la benim kaderim belirlenmişti.
Yanlış bir mesaj sonucu tanıştığım bu çocuk hayatımın merkezi olmuştu,aşık olmuştum,seviyordum.
Ona dokunmak ve onu hissetmek istiyordum,onun bana ait olmasını istiyordum.
Onunla eğlenmek ve onunla ağlamak istiyordum.
Onunla yaşamak ve onunla ölmek istiyordum.O beni yaratan değildi ama beni tamamlayandı.
Yapbozumun eksik parçasıydı,tamamlıyordu her şeyi.
Onu seviyordum ve her ne olursa olsun onunda beni sevmesini ağlayacaktım.
"Hunnie!" Diye bağırışını duyduğumda düşüncelerimden sıyrılmıştım.
"Hunnie,bugün güzel bir yemek çıkacak! Birlikte yiyelim." Diye neşeli bir tonda ekleyince ise gülümsemiş ve onu takip etmiştim.
"Bugün gerçekten dolmuş burası." Diyerek yemekhaneyi işaret etmiştim.
Açıkçası ilk defa burayı bu kadar dolu görüyordum.Güzel yemek çıkınca herkes toplaşmıştı anlaşılan.
"Konuşmak yerine sıraya girelim Hun,yoksa yemek yiyemeden yukarı çıkacağız." Diye söylenmiş ve kolumdan çekerek beni yemek sırasına doğru sürüklemişti.
Sonunda sıra bize geldiğinde enfes gözüken yemeklerden almış ve sıraya girmiştik. (Oruçlu olan varsa özür dilerim~)
Bir masa bulup oturduğumuzda ise klasik Kris yine yanımıza gelmişti.
"Ee nasılsın çocuklar?" Diye sorduğunda ise sahte bir gülümsemenin eşliğinde " İyiyiz" Diye cevap vermiştim.
Yemeklerimizi yedikten sonra kalkmış ve Kris'i yalnız başına bırakarak yemekhaneden ayrılmıştık.
Koridorda yürüyorken Luhan bir şarkı mırıldanmaya başlamıştı.
"Aptaldım,seni sevdiğim için." Bu da neyin nesiydi?
"Aptaldım,sana değer verdiğim için." Sesi mükemmeldi.Ama sanki bana söylüyormuş gibi hissetmiştim.
"Aptaldım,sana bakarken gülümsediğim için."
Daha fazla dayanamayacaktım galiba.
"Çok beklettin,bazen ayakta durması güçtü ve bir şey yapmana gerek yoktu.Sadece kendin olman gerekirdi."
En azından sözler düzelmişti,şükür.
"Ama sen gitmiştin."
"Çocuk senin zorun ne?!" Diye bağırmıştım.İçimden olduğunu sanıyordum,neden bana öyle bakıyordu?
"Ne var?" Diye şaşkınca sormuştum.
"Sesli düşünüyorsun Hun." Diyerek beni susturmuş ve devam etmişti.
"Koşuyorum,arıyorum ama bulamıyorum seni.Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.Durmayacağım,koşuyorum,koşuyorum ve koşuyorum." Diye devam etmişti şarkısına.
"Luhan,dayanamayacağım.Bana söylediğini söylüyorum." Diye sitem etmiştim.
"Özür dilerim Hun." Dediğinde ise sessizlik her yanı sarmıştı.
İşte bu tipik bir aşk.Daha fazla bekleyemeyeceğim,seninle nasıl hissedeceğimi merak etmekten bıkmıştım.Belkide benden kaçıyordun?
Yürüdük,dolaştık,seni öptüm.Sana ait olduğumu düşündüm.Acı çekiyordum,neyin doğru olduğunu ayırt edemiyordum Luhan.
Hayallerimde benimleydin,her şey çok güzeldi.Fakat uyandığımda görmüştüm gerçekleri.İlk öpüştüğümüz zaman,o bile bir hayal olmuştu artık Han.
Seni seviyordum küçüğüm.Sana ait hissediyordum meleğim.Sende bana ait olacaktın bunu biliyordum.
Tanıştık biliyorum ama ilk tanıştığımız an bir şey olacağını hissetmiştim.Hep gözümün önündeydin Han.
Belkide ben sadece aşık bir çocuktum,demek ki aşk buymuş Han,aşk senmişsin.Ben aşık bir çocuktum ve büyümek istemiyordum.Eğer büyürsem seni kaybedeceğimden korkuyordum.
Baskı vardı,hayatta,her yerde.Sende baskıydın benim için.Sen olmasan kanım belkide pompalanmazdı Han.
Belkide ben sadece aşıktım,ama hikayemizde iki kişiydik biz.Sen ve ben.
Duygularımı kabullenmiştim.Bana iyi hissettiriyordun,aşık bir çocuk gibi hissetmemi sağlıyordun,mutlu olmamı sağlıyordun.
Belkide sende bana aşıktın? Hiç mi ihtimal yoktu? Vardı Han.Olmasan bile edecektim.Görecektin.
"Seni seviyorum." Demiştim sonunda.Anlamsız bir ifade eşliğinde bana bakıyordun.
"Seni seviyorum Luhan.Her şeyini seviyorum.Gülüşünü,gözlerini,dudaklarını."
"H-Hunnie,bu şey,bu bende seni seviyorum!" Diye söylemişti hızlıca ve kafasını öne eğmişti.
Onu kendime çekmiş ve sarılmıştım.
"Saat kaç? 13.50 işte bu saatten itibaren bana aitsin Luhan.Sadece bana."
Artık biz bir bütündük Luhan,her şeye karşı bir bütündük biz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Message||HunHan
Fanfictionİki kalp arasında en kısa yol: Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol. Aşk nedir bilir misiniz? Seni sevemeyeceği ihtimalini bilerek sevmektir aşk.Bir dokunuşu ile mutlu olabilmektir aşk.En masum ama en tehlikeli d...