SEKAİ İKİZCİKLERİ

SEKAİİ İKİZCİKLERİ-9. BÖLÜM "Aşk Pıtırcıkları"

Merhaba okurcuklaar!! Yeni bir bölümle geldim. Ama sizler vote vermiyorsunuz :-( Kırılıyorum. Lütfen vote verin. Sizi seviyorum. Umarım beğenirsiniz.İyi okumalar...
Ne kadar onu itmeye çalışsam da onun gücü daha fazlaydı. Sonunda direnmeyi bıraktım. Dudaklarının dudaklarıma değdiğini hissediyordum. Az önce ne kadar itmeye çalışsam da şimdi karşı koyamıyordum. Bu sanırım bir kaç dakika sürdü. Kai beni öpmeyi bıraktığında kendimden geçmiş bir haldeydim. Kai:
-İyi misin?
-İyiyim.dedim güçlükle. -Odama gitmek istiyorum Kai. Kendimi iyi hissetmiyorum.
-Tamam gel seni götüreyim.dedi ve ellerini omuzlarıma koydu. Odama gitmeyi istemiyordum. Bu rüya hiç bitmesin istiyordum çünkü.
Kai beni odama kadar çıkardı ve yatağıma yatırdı.
-İyi geceler.dedi ve ışığı kapatıp odadan çıktı. O gece uyuyabileceğimi düşünmüyordum. Öyle de oldu zaten.
Sabah saat 7'de kalktım. Tüm gece uyumamış olduğum yüzümden belliydi. Gözlerimin altı mosmordu. Ben banyoya girdim. Odamda kıyafetlerimi değiştirdim ve makyaj yaptım. Kai'yi göreceğim için heyecanlıydım. Parfümümü sıkıp odadan çıktım.
Ne tasadüf ki Kai de odasından çıktı. Ben minik bir gülümsemeyle:
-Günaydın.dedim. O da aynı şekilde:
-Günaydın.dedi. Bir süre birbirimize baktık. Ben önüne geçtim ve merdivenlerden indim , mutfağa girdim. O da yanıma geldi. Birlikte kahvaltı hazırladık. Kai'yle krep yapmak eğlenceliymiş. Hem de bu arada sohbet ettik. Sanki eski Kai gitmiş , yerine başka biri gelmişti. Günlerden cumartesi olmasını da ayrı bir sevmiştim.
Kahvaltı ederken birbirimize bakıp bakıp gülüyorduk. Bu Sehun'un dikkatini çekmiş olmalı ki:
-Siz ikiniz niye birbirinize sırıtıp duruyorsunuz?diye sordu. Ben hiç çaktırmadan:
-Hiç. Az önce Kai bana bir şey söyledi de hala ona gülüyoruz.dedim.
Sehun'un bilmemesi iyi olacak. Çünkü bu çocuklar nedenini bilmediğim bir şekilde birbirlerinden nefret ediyorlar.
Kahvaltıdan sonra bulaşığı yine biz yıkadık. Yine sohbet muhabbet... Kai bana:
-Bugün ne yapmak istersin?diye sordu.
-Huh? Bugün mü? Bir şey yapmamız mı lazım?diye saf saf sordum. Halbuki olayı anlamamışım.
-Hani biz.. neyse boşver.dedi. Benim jeton köşeli olacak , sonradan düştü. Kai'yi de kırmak istemediğimden:
-Bugün sinemaya mı gitsek?diye sordum. Kai yüzüme baktı ve güldü:
-Olur tabi. Hangi film? Ben fazla anlamadığımdan korku filmi seçtim. Seçmez olaydım. İlk randevuda korku filmi mi seçilir Allah aşkına?
-Korku filmine gidelim.
-Korku mu? Tabi o da olur.
Saat 12'ye geliyordu. Ben siyah pantolon , siyah beyaz çizgili tişörtümü giymiştim. Siyah beyaz çantamı da hazırlamıştım. Makyajım da bitmişti. Parfümümü sıktım ve aşağı indim. Pembe paltomu giydim ve Sehun'a:
-Ben çıktım!dedim.
-Nereye?
-Kai ile bir yere gideceğiz de.
-Peki dikkatli olun.
Sehun'un daha sinirli olmasını falan bekliyordum. Anlamış olamaz değil mi?
Evden çıktım ve Kai beni arabanın önünde bekliyordu. Beni görünce bir gülücük attı. O gülücük , işte o gülücük. Sonra arabanın kapısı açtı bana bende bindim. Daha sonra kendisi bindi ve gitmeye başladık.
Sinemaya varmamız yaklaşık 40 dk sürdü. Yine aynı şekilde arabadan indik. Ben Kai'nin yanında yürüyordum. Filmimizi seçtik. Başlamasına 10 dakika vardı. Biz de o sırada patlamış mısır aldık ve salona girdik. Film başlamak üzereydi. Ama ne tesadüf ki sinemada kimse yoktu. Kapattırmış falan olamazdı değil mi?
Film o kadar da korkunç değildi. Ama tabi bazı sahnelerde çığlık atmış olabilirim.
Arabaya binmeden Kai ile bir kafeye gittik. Ben latte o da americano istedi. Biraz sohbet edip kahvelerimizi içtik. Saat 4'e geliyordu. Yolun üzerinde bir çin lokantası vardı. Biz de bir delilik edip lokantaya gittik ve ev için ne varsa aldık. Eve döndüğümüzde saat yaklaşık 5'ti.
Eve geldiğimizde Sehun hala evdeydi. Kapıya bizi karşılamaya geldi. Şaşırmıştı anlaşılan.Sehun:
-Bunlar ne böyle? Marketi falan alsaydınız!dedi.
-Zaten aldık.dedim. Yüzüme bakarak:
-Zanginiz diye yani abartmayalım.dedi ve güldü.
-Alınıyorum ama!dedim. O da kolunu omzuma attı.
Beraberce poşetleri mutfağa taşıdık ve yerleştirdik. Akşam yemeği vakti gelmişti. Ben salondaki orta sehpaya 3 tane jajamyun getirdim ve yedik afiyetle. Akşam Sehun ve ben dizi izledik. Kai ise odasındaydı. Yerimden kalktım ve Kai'nin yanına gittim. O müzik dinleyip bir şeyler çiziyordu ama ben gelince hemen sakladı.
-Müsait misin?
-Tabi geç.dedi. Ben içeri geçtim ve kapıyı kapattım.
Bir süre birbirimize baktık.
-Bugün için teşekkürler. Gerçekten güzel bir..
-Randevuydu.dedi ve güldü.-Bende teşekkür ederim.dedi.
Ben gülmeye başladım. Kahkahalarla gülüyordum. Kai de gülmeye başladı. Aramızda garip bir gerginlik vardı. Demek ki ikimizde durumum farkındaydık. O gece de "İyi geceler."deyip yattım. Neyse ki bu gece uyuyabildim.
Sabah saat uyandığımda saat 9.30'du. Kai'nin mesajı ile uyanmıştım. Mesajda:
-Günaydın.
-Balkona çık.
Yok romantik olamıyor bu çocuk. Emir cümleleriyle. Yerimden kalktım ve balkona çıktım. Kai beni görünce gülümsedi. Ve eliyle kalp işareti yaptı. Az önce söylediklerimi unutun. Kai gerçekten romantik biri. Bende gülümsedim. Aramızdaki odada Sehun olduğu için konuşamadık. Ben "Dışarı çıkalım."diye mesaj attım. Ve odama girdim. Hemen kıyafetlerimi değiştirdim kendime çeki düzen verip odamdan çıktım. Kai odamın kapısında beni bekliyordu.
-Günaydın.dedim.
-Günaydın.dedi ve yanağımdan öptü. Ben beklemediğim bir şey olduğu için utandım ve konuyu değiştirdim.
-Eee bugün nereye gidiyoruz?
-Bilmem , sen karar ver.dedi.
-Bilmem , ne yapsak ki?dedim. O sırada telefonum çaldı. Arayan annemdi.
-Alo , kızım!
-Annecim!
-Nasılsın kızım? Çok özlüyoruz seni.
-İyiyim annecim , siz nasılsınız? Bende çok özlüyorum sizi.
-Eee nasıl gidiyor?
-Ne nasıl gidiyor? Biraz telaşe düşmüştüm.
-Hayat , okul işte.
-İyi , gayet iyi.dedim ve güldüm.
-Sende bir haller var ama neyse..
-Yok anne ne hali ya..
Sohbetimiz 5-6 dk ya sürdü ya sürmedi. Ben hemem odamdan çıktım. Kai ortalıkta yoktu. Bende mutfağa indim. Dün aldığımız yiyeceklerden birkaç tanesini hazırladım masaya. Daha sonra Sehun yarı uykulu bir şekilde geldi.
-Günaydın.
-Günaydın.dedim. Ve Sehun'un telefonu çaldı.
-Alo , anne? Daha sonra içeri gitti. Ben kahvaltıyı hazırlamaya devam ediyordum. Masada kimci den tutun yosun çorbasına kadar vardı. Özlemişim. Tam çocuklara seslenecekken konuştuklarını gördüm.
-Senin buraya gelmemen lazımdı. Şimdi git burdan!
-Bana bir serseri gibi davranmalarını istemiyorum Sehun! Aishh..
-Madem bir şeyler yaptın sonuçlarına katlanacaksın! Şimdi bugün bu evden defol! Aralarında kavga çıkmıştı anlaşılan. Aralarına girdim.
-Siz yine niye kavga ediyorsunuz? Sabah enerjimi emdiniz.
-Annemler gelecek 1 günlüğüne. Dünya turuna çıkmışlar. Ve şu pisliğin (Kai'nin) bu evden defolup gitmesi gerekecek.
-Seni varya!!dedi Kai.
-Şşş sakin. Böyle davranacağınıza çözüm yolu bulun. Düşünmeye başlayınca aklıma dank etti:
-Ama benim de burada kiracı olduğumdan haberleri yok!
-Kiracı değilsin ki sen! Ama cidden senin burada olduğundan haberleri yok.dedi Sehun.
-O zaman ikimizde 1 günlüğüne bir yerlere gitmeliyiz.dedi Kai.
-Gideriz de bizim eşyalar ne olacak?dedim.
-Ben hallederim onları. Bir bahane uydururum. Siz nerede kalacaksınız? Konuşmamıza kahvaltı masasında devam ettik. Kai ve benim tek gecelik nereye gideceğimiz hakkında ne kadar fikir sunduysak mutlaka itiraz etti biri. Otelde kalmak ya da bir arkadaşın evinde kalmak. Ben ikisini de reddettim. Çünkü ev dışındaki yerlerde kalamam. Arkadaşları da.. Bu yüzden ortaya Brenda Teyzede kalma fikri ortaya attım.
Sonraki gün çantama bir kaç giyecek koydum ve Kai ile birlikte odalarımızdan çıktık. Sehun biraz sinirlenmiş olsa da tek çare bu. Ya da benim en sevdiğim çare...
-Hoşçakal Sehun.
-Güle güle.
Sonra Kai ile yalnız kaldık. Ev hemen yanımızda olduğundan hemen vardık. Kapıyı ben çaldım. Kapı açılınca:
-Aa! Hoşgeldiniiz!!dedi Bre Teyze.
-Hoşbulduk.dedim. İçeri girince tüm olan biteni anlattım. Eve ilaçlamanın geldiğini ve bir süre evde kalmamamız gerektiğini söyledim. Kadın da hemen müsade etti ve bize bir oda verdi. Ama bir sorun vardı:
-Ama bu oda tek yataklı!!!dedim.
-Evlisiniz ya , ne zararı var?dedi ve güldü Bre. Kai'ye baktım. Pis pis sırıtıyordu.Kim bilir aklından neler geçirdi.
Bre Teyze bizi odamızda yalnız bıraktı. Kai yatağa yatmış telefonuyla oynuyordu. Bende kanepeye oturmuş telefonumla oynuyordum. Birden Bre Teyze odamıza girdi.
-Akşam yemeği hazır çocuklar!dedi ve çıktı.
-Hadi Kai gidelim.dedim. Ama Kai'nin gitmeye niyeti yoktu.
-KAi!! Beni duyuyor musun!? Yine tık yoktu. Bende en sonunda başına geldim ve onu kolundan çekmeye çalıştım. Ama o beni çekti ve yatağa düştüm. Neler olduğuna şaşırdım. Hemen yerimden kalkıp:
-Ben gidiyorum.dedim ve hızlı adımlarla aşağı indim. Şaşkınlığım geçmişti. İçimden "Ne klişe bir hareket!"dedim. Fazla k-drama izlemiş olmalı.
Hani önceden demiştim ya Kai romantik diye. Zerre kadar alakası yok.
Aşağı indim ve masaya oturdum.
-Afiyet olsuun!dedi Brenda Teyze.
-Afiyet olsuun!dedim bende. Daha sonra Kai gelip masaya oturdu. Suratı asıktı. Ne oldu hemen iki saniyede??
Yemeği yedikten sonra Kai ve ben Brenda Teyze'ye yardım ettik. O gün de yine sıradan bir gündü. Saat 12'ye geliyordu.(Gece 12) ben odaya geçtim. Pijamalarımı giydim ve yatağa girdim. Birkaç dakika sonra odaya Kai girdi. Ben uyuyormuş numarası yapıyordum. Bir anda kazağını çıkardı ve banyoya girdi. Çıktığında sesini duydum. Ama sorunumuz "O nerede yatacaktı?"
Ben hemen kalktım.
-Uyudun sanıyordum.
-Uyandım. Imm.. şey
-...Huh?
-Sen..nerede yatacaksın?
-Aah.. Bilmem. Nerede yatmamı istersin?
-Ya! Ben ciddiyim.
-Aslında..Ben..yatakta yatmayı düşünmüştüm.
-Hayatta olmaz. Ya şu kanepe ya da yer!dedim ve yanımdaki yastığı aldım. Dolaptan da battaniye çıkarıp eline verip gülümsedim.
-İyi geceler! Yatağıma dönüp yattım.
İşte bir hafta böyle mutlu geçti. Fakat yalnızca bir hafta. Önümüzdeki haftalarda bizi nelerin beklediğini bilseydik, eminim ikimizde birbirmizi hiç tanımıyormuş gibi yapardık...
Ta-daaa! Bir bölümün daha sonuna geldik. Okuduğunuz için teşeklürler! Hepinizi Sehun ile bir şeyler olsun istediniz , fakat bu sefer karşınıza farklı bir hikayeyle çıktım. Aslında önemli olan bu bölüm değil,diğer bölüm. Çünkü herkesin maskesi düşüyor...
Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın! ♡