Hazal'ın ağzından
Eve gelir gelmez bir sorunla karşılaştık. Anahtar kayboldu. Umarım Efsun ve İpek otogarda anahtarı bulurlar.
Ben bunları düşünürken Nazlı yanımda sessizce yürüyordu.
Birkaç dakika sonra sessizliği bozan o oldu.
Neden şuradaki büfeden dondurma almıyoruz?
Nazlı haklıydı. Artık anahtarı düşünmeyi bırakıp tatilin keyfini çıkarmalıydım. Ama yanımızdaki bavullarla bu pek mümkün olmuyordu.
"Nazlı, dondurmaları alıp eve geri gitsek nasıl olur? "
"Hmm... Haklısın aslında. Bu bavullarla dışarıda takılmak biraz zor olur."
Dondurmaları aldıktan sonra eve doğru yürümeye başladık.
"O kadar acıktım ki şu dondurmayı iki saniyede bitirebilirim." dedi Nazlı. Elindeki dondurmaya bakışından ne demek istediği anlaşılıyordu zaten.
Çok geçmeden dediğini yaptı ve iki saniye olmasa da dondurmayı hızlıca mideye gönderdi. Eve vardığımızda ben de dondurmamı bitirmek üzereydim.
Girişteki merdivenlere oturup Efsun ve İpek'i beklemeye başladık.
Nazlı birden "Olamaz!" diye bağırdı.
"Ne oldu!"
"Şu an oturup ağlayabilirim "
İyice meraklanmıştım.
"Birden bire ne oldu Nazlı. "
Telefonundaki haberi göstererek, "Dün gece Venüs Dünya'ya en yakın konumuna gelmiş ve ben bunu göremedim." dediğinde biraz rahatladım. Sonuçta önemli bir şey yokmuş.Anahtarı bulabildiler mi acaba?
Kendi kendime sorduğum nu sorunun ardından cevabını bulabilmek için İpek'i aradım.İpek'in ağzından
Bunu mu arıyorsunuz? Sesi kulaklarımda çınlıyordu. Anahtarı nereden bulmuştu? Hadi onu geçtim bu tatlılık da neyin nesiydi?
Elindeki anahtarı yukarı doğru tutarak bana bakıyordu. Anahtarın bulunmasının sevinciyle mi yoksa karşımdaki yeşil gözlerin etkisiyle mi bilmiyorum ama donup kaldım. Sanırım ikisi karışıktı. Zorlukla:
"E...evet" diyebildim. Anahtarı bana uzattı. Anahtarı alıp teşekkür ettim.
"Ne...nerede buldunuz? "
"Oturduğum bankın köşesinde, yerde duruyordu. Ben de güvenlik görevlisine getirecektim." Dedi. Sesi beni buradan alıp başka biryerlere götürmüştü. Siyaha yakın bir renkte, Kıvırcık saçları vardı.
Tekrar,"çok teşekkür ederim. " dedim.
Yanımdaki her şeyi,herkesi unutmuştum.Telefonumun çalmasıyla kendime geldim. Arayan Hazal'dı.
"İpek, anahtarı bulabildiniz mi?"
Efsun Hazal'ın konuşmasını duymuş olacak ki, "Anahtardan daha fazlasını bulduk" diyerek kıkırdadı.
Efsun'a aldırış etmeden Hazal'a cevap verdim:
"Evet, evet bulduk."
"Yaşasın! Neredeymiş?"
"Bir bankın köşesinde, yerde duruyordu. Şey... Daha doğrusu duruyormuş. "
"Nasıl yani?"
"Eve gelince anlatırım."
"Tamam. Çabuk olun. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Yaz Hali
Ficção AdolescenteMerhaba millet! İçinizi ısıtacak bu sıcak yaz serüvenini takip etmeye ne dersiniz ? 4 yakın arkadaşın tatilde yaşadıkları sadece bir yaz aşkı mıydı yoksa daha fazlası mı...