Hay Aksi!

41 4 15
                                    

Efsun'un ağzından

Otobüs yol almaya başladı. Ben de camdan dışarıyı izledim. Evimize gitmek için sabırsızlanıyordum. Umarım güzel bir tatil olurdu.

Nazlı'nın seslenmesiyle kendime geldim:
"Bu gün hava çok güzel. Kesin gece yıldızlar bize merhaba diyecek."
Ben de Nazlı'nın bu konuşmalarını duymazdan gelerek
"Bizim ev denize çok yakın. Her gün gidebiliriz. Akşam da çıkıp merkeze ineriz" dedim. Tatil hayallerimi Nazlı'yla paylaşmak istedim. O da ekledi "her gün denize gidelim ama her gün!" Sesinde çocukça bir tını vardı. Aramızda içindeki çocuğu en çok yaşatan Nazlı'ydı. O her zaman neşeli ve enerji dolu.

Otobüs bizim eve yaklaştıkça içimizdeki heyecan da artıyordu.
Sonunda otobüsten inme sırası bizdeydi. Kapıya doğru yöneldik ve kapının açılmasıyla birlikte hızlıca
indik. Bir süre sıcak havanın etkisiyle hareketsiz durdum. İpek'in koluma yumruğunu geçirmesiyle kendime geldim. Bu ona göre sadece küçük bir uyarıydı . Keşke o an kolumun çıkmak üzere olduğunu kabullenseydi.
Etrafıma bakındım ve:

"Kızlar evimize gelmiş bulunuyoruz " diyerek gülümsedim.

" Şu yolun karşısına geçmemek için kendimi zor tutuyorum" dedi Hazal.

Biz de aynı durumdaydık ve hemen yolu aşıp evimize doğru yürümeye başladık.
Ev iki katlı ve dış cephesi beyazdı. Çok da büyük değildi. Tam bir yazlık evdi işte. Burayı iki haftalığına tutmuştuk.
Evin kapısına geldiğimizde kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu.
O sırada İpek telaşlı bir sesle:

"Anahtar!!! " dediği anda hepimizin gözleri yuvalarından çıkarcasına açıldı.
Anahtar İpek'teydi. Aslında anahtarı bana vermeleri için bir teklifte bulunmuştum ama sonradan düşününce ben de olsam anahtarı bana vermezdim demiştim. Neyse konumuz bu değil.
Şu an nur topu gibi bir sorunumuz vardı. Anahtar kayıptı ve nerede kaybetmiş olduğumuzu bilmiyorduk. İstanbul'da bile olabilirdi.
İpek büyük bir üzüntüyle merdivenlere oturdu ve başını ellerinin arasına alıp:
"Nerde olabilir, nerde, nerde!" Diyerek ağlamaya başladı. Hepimiz onun yanına gidip sakinleştirmeye çalıştık.
"Tamam şu an çok boktan bir durumdayız ama etrafa negatif enerjiler yayarsak daha kötü olabilir." Dedi Nazlı.
İçimden
Ya başlatma şimdi enerjisinden diye geçirdim. Muhtemelen Hazal da aynı şeyleri düşünüyordu.
İpek birden ayağa kalkıp birkaç adım ilerledi. Evin bahçesi etrafında adımlar atmaya başladı. Stresli olduğu zamanlarda bunu yapardı. Biz de en az onun kadar stresliydik. Ama o İpek işte. Duygularını daha güçlü yaşayan bir kız.
Nazlı o anda düşüncelerimi okumuş gibi:

Aşkın Yaz HaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin