MULTİ RYDEL...
Yeniden, merakla camdan dışarıyı seyretmeye başladım. Burası gerçekten annemin dediği gibi, zengin ve ayrıcalıklı bir kasabaydı ama bana çok tuhaf, esrarengiz bir havası var gibi geliyordu. Bunu kalbimde hissediyordum, burası gerçekten garip bir yerdi. Görebildiğim tek şey yol boyu dizilmiş ağaçların arasına gizlenmiş bizimkine benzeyen malikanelerdi. Okulun, zenginlerden ibaret olduğunu söylerken haklılardı sanırım. Bu sırada halen ailemin arabasında olmaktan ötürü kendimi kötü hissetmiştim. Eminim bu zengin öğrencilerin hepsinin kendi arabaları vardı. Artık benim de kendi arabamı kullanmamın zamanı gelmişti. Çok pahalı olması önemli değildi, sürekli ailemle seyahat etmektense ucuz bir arabaya binmeyi tercih edebilirdim. Kısa süre önce on yedime basmıştım, kursa gitmiş ve ehliyet almak için hak kazanmıştım. Artık bir arabam olmalıydı ama nasıl bir şey olacağına henüz karar vermemiştim. Geçtiğimiz her cadde, güzel ve büyük evlerle doluydu. Bu inanılmazdı.Sonunda kasabanın merkezine varmıştık. Baktığım yerden okulu görebiliyordum. Çok büyüktü. Bir şatoya benziyordu ve çok zarifti. Beyaz, taş bir binaydı. Çatısı da aynı yeni evimizdeki gibi maviydi. Büyük ana binayı, aynı tarzda küçük binalar çevrelemişti.
Okulun ön kapısına ulaşmıştık. Bir süre birinin gelip kapıyı açmasını bekledik. Tüm bunlar bana garip geliyordu, daha önce hiç devlet okuluna gitmemiştim, ailem bugüne dek beni hep kolejlere göndermişti. Park yerinde pek kimse yoktu, bir ya da iki tane öğretmen vardı, henüz hiç öğrenci görmemiştim.
Okula girerken ailemi takip ettim. Kapılar çok büyüktü. Kapıları geçmemiz için açan insanlar vardı. Koridorlar da büyüktü. Bu kadar büyük olduklarına inanamıyordum. Her şey çok garipti. Sonunda koridorda birkaç öğrenci görebilmiştim. Okul formaları çok zarifti. Benim için diğer her şey gibi fazla zarif görünüyordu. Kızların dizlerine kadar inen mavi elbiseleri vardı, omuzlarından büzgülüydü. Beyaz dantelli yakaları ve düz, siyah ayakkabıları vardı. Erkeklerin forması smokin gibiydi. Bu okulda, herkes güzel ve zengin görünüyordu. Bana baktıklarını hissediyordum ve bu huzursuz ediciydi. Hepsinden çok farklı görünüyordum. Yeniden başka bir büyük kapıya geldik. Babam kapıyı tıklattıktan sonra, onların arkasından içeri girdim. Büyük, ışıltılı bir odadaydık. Koyu mavi bir halı ve tavandan sarkan büyük avizeler vardı. Odanın mobilyaları çok seçkin görünüyordu. Büyük çalışma masasının üzerinde bir paket vardı ve bir kadın oturuyordu.
"Rydel Irene Johnson?" diye sordu.
"Lütfen sadece Rydel deyin." dedim saygıyla.
"Seninle tanışmak büyük zevk, ben Liana. Normalde okul müdürüyle tanışman gerekiyordu fakat kendisi iş gezisinde olduğundan birkaç hafta okulda olamayacak. İşte okul forman burada." dedi ve kalkıp bana masanın ortasında duran paketi uzattı.Teşekkür ederek formamı aldım. Fakat bu az önce gördüklerimden farklıydı, bu koyu kırmızıydı ve üzerinde birkaç aksesuarı vardı. Elbisenin yanında bir de bej taytlar bulunuyordu.
"Eğer sakıncası yoksa sınıfla tanışmanı ve arkadaşlarını görmeni istiyorum. Zaten okulun bitmesine bir saat kadar kaldı ve yarın da okul sizler için tatil. Son sınıflar için düzenlenecek olan kasabanın geleneksel balosu var, dilersen ona katılabilirsin." dedi Liana.
"Elbette, bunu o da çok ister." dedi babam; benim hiç istekli olmadığımın farkındaydı.
"Mükemmel. O hâlde şuradaki odada üzerini değiştirebilirsin. Sonra sana eşlik ederim." dedi Liana, soldaki odayı göstererek. Ona yeniden teşekkür ettim, fakat bu kez hiç içten değildim.Odaya girip kapıyı arkamdan kapattım. Derin bir nefes alıp kapıya dayandım. Jimnastik odamda olmak istiyordum ya da büyük küvetimde banyo yapmak... Fakat sanırım bunun için biraz beklemem gerekecekti. Duvardaki saate baktım, saat ikiye geliyordu. O hâlde okulda geçirmem gereken tam bir saatim vardı ve yarın tüm gün evimde olabilirdim. O baloya katılmak niyetinde değildim nasıl olsa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN OLMADAN ASLA
VampireZengin bir ailenin tek kızı (daha doğrusu tek çocuğu) olan Rydel, anne ve babasıyla yeni bir kasabaya taşınmış; zenginlerin ve oldukça tutucu insanların yaşadığı bu kasabada rahatlığıyla ilk günden itibaren ilgi odağı olmayı başarmıştı. Rydel'a ne p...