Dörtgen

Baş Belası

Sapsarı upuzun saçları, kahverengi paltosu, siyah dar pantolonu ve kahverengi çizmeleriyle tatlı bir baş belası... 

Daha fazla okulda duramıyacaktım , fizikten sonra bir de matematiğe katlanamazdım hele de yanımda oturan, bir 'baş belasına' sahip olan siyah göz varken. 

Hava sabah sımsıcakken şimdi birden kara bulutlarla beraber sağnak yağış başladı. Annem bu güneşe her zaman 'eşek öldüren güneş' der. Bunun birde çok önemli bir hikayesi varmış. Oturduğum banktan yavaşça kaltım o güzel baş belasına bakıp iç çekerek yoluma koyuldum az ötede bir otobüs durağı vardı. Oraya gidecektim. Çantamda ki telefon 'lovefool' şarkısıyla çalmaya başladı. Arayan benim baş belamdı , Efe... Yağan yağmur yüzünden telefonum ıslandığı için açmam biraz güç oldu ama açmayı başardım. Biraz tripli , biraz cesur , biraz üzgün bir sesle ''Efendim?'' dedim. Efe de telefonu açmamın şaşkınlığını yaşıyor olacak ki bir süre karşı taraftan ses gelmedi. Bende o sırada durağa varmanın ve ıslanmamanın sevincini yaşadım. '' Asya?'' diye sordu. Hala şaşkınlık devam ediyor. '' Evet benim başka birini mi bekliyordun?'' '' Hayır. Asya görüşmemiz mümkün mü ?'' evet evet bu yağmurda seninle birlikte ıslanıp tam bir sevgili gibi dolaşmak için can atıyordum bende zaten. ''Hayır.'' diyerek telefonu yüzüne kapattım. Allahım bu çocuk insanı kanser eder. 

Otobüse bindim. En arka koltuğun sol köşesi boştu , oraya oturdum.  Kulaklığımı takıp, telefonumdaki müzikleri karıştırmaya başladım. Gözlerime yavaş yavaş bir ağırlık çoktü...

Hafif bir uykuya dalmışım , neyse ki  bizim durağa gelmeden uyandım. Otobüsten iner inermez koşar adımlarla evin yolunu tuttum. Hilal pencereden beni görmüş olacak ki ben daha eve gelmeden kapıyı açtı. Koşarak üzerime atlayıp '' Ee kardeşim bu senenin ilk günü var mı birisi?'' dedi meraklı gözlerle beni süzerek. '' Siyah göz.'' dedim ardından onun o egosunu anlatmam gerektiğini anladım ve devam ettim. zaten merakı daha da artmış olacak ki beni omzumdan dürttü. '' Evet. Kendisi bay ukala, kendini beğenmiş,egolu, bir sevgilisi var ve havada suyu çok seksi çevirebiliyor.'' sondan 2. kelimeme çok takılmış olacak ki kaşları bi anda dalga geçercesine kalktı. ve ardından şunu ekleyerek. '' Havada su çevirmek ha? tabi tabi çok büyük bir yetenek seneye yarışmaya katılsa iyi olacak.'' Dalga geçme dercesine omzuna sert bir yumruk attım. Bu kız hiç bir zaman anlamayacak mı? BENİM BİR SEVGİLİM ASLA OLMAYACAK. Bu dünyaya yakışıklı erkeklerin kankası olmak için domuşum resmen.