*medya Gumi ve Rin*
"Rin! Yine nerelere daldın?" (Gumi)
"O her zaman böyle Gumi. Yine bir üst sınıfta olan şu serseri çocuğu düşünüyordur kesin." (Lenka)
"Ne?! Rin'in birini sevdiğini biliyordum ama.. bu kişinin Len olabileceğini sanmıyordum. Rin. O çocuk çok tehlikeli. Hem aşık ola ola ona mı oldun? O çocuğun şakası yok. Sırf bu yüzden 8 kez okuldan atılmış." (Gumi)
"B-ben bilmiyorum. Onu her düşündüğümde..kalbim..nasıl söylesem..." (Rin)
"Saçmalamayı kes. Ölmek mi istiyorsun?" Dedi Gumi elindeki kalemle Rin'in kafasına yavaşça vurarak.
"Deli yürekli Rin." (Lenka)
Rin:
Zil çaldı ve son ders başladı. Sensei serbestsiniz dedi.
Önüme defter açıp bir şeyler karalamaya başladım.
Rinto:
Ders serbest. Yapacak birşey bulamadığımdan bende gökyüzünü izlemeye karar verdim. Masmavi..Aynı onun gözlerine benziyor..Aferin Rinto! Yine âlâkasız biryerden Rin'i aklına getirmeyi başardın!
Gökyüzünü izlemeyi bırakıp birşeyler çizen Rin'i izlemeye başladım.
Ona aşkımı ilan etsem..o da kabul etse..nasıl olurdu acaba?
O ve ben..Biz?
Bunları düşünürken dalmışım galiba.
"Hey Rinto - kun! " (Gumi)
Gumi'nin ani bağırışıyla huzurlu hayallerimden sıyrıldım.
Gözlerimi hemen Rin'den çektim önüme döndüm ve birşeylerle uğraşıyormuş gibi yaptım. Her zamanki soğukluğumu ve rahatlığımı takınıp:
"Efendim Gumi?" Dedim.
"Hey,hey Rinto - kun! Rin ile kurduğun toz pembe hayaller arasında dalmış gözüküyorsun!" (Gumi)
"Ne diyorsun sen be!?" Dedim. Domatesten farkım olduğunu sanmıyorum.
Aradan Lenka fırladı.
"Hey ikiz,kızardın mı sen? Doğduğumdan beri seninleyim hiç kızardığını görmemiştim!" (Lenka)
"Lenka!" sinirli olduğum herhalimden belliydi.
Zil çaldı. Oh be. Kurtarıcı zil.
Rin:
Zil çaldı. Çantamı ve hırkamı alıp sınıftan çıktım. Lenka ve Gumi akşama kadar okulda kalacaklarını söylediler.
Telefonum çaldı. Arayan yanlış numara olduğunu söyleyerek kapattı. Başım eğik bir şekilde yürüyorum..son günlerde kendimi pekte iyi hissetmiyorum. Bayılacak gibiydim demeye kalmadan kendimi birinin kucağında buldum..
Gözlerimi açtım..k-karşımda olan.. Hayır! Bu bir rüya olmalıydı! L-Len..beni tutan Len'di!
Hiçbir şey söyleyemedim. Donmuştum sanki! Gözlerinin içinde..kaybolmuştum. Ve beni yavaşça kaldırması ile gözlerinin içinde buldum kendimi.
"Eee..ş-şey..ben.." (Rin) Kızardım..kıpkırmızı oldum.
"Önüne baksana! Aklın nerede senin?!" (Len)
Bileğimi sıkmaya başladı canım çok yanıyordu ama sesimi çıkartamıyordum. Tek yapabildiğim bileğimi çekmeye çalışmaktı ama bir işe yaramıyordu.
Bileğimi bıraktı ve söylenerek yanındaki iki kişiyle beraber ilerledi. Onunla ilk olarak bu şekilde diyalog kurmak çok kötü olmuştu. Kalbim hâlâ küt küt atıyordu. Kendimi zorda olsa toparladım. Ve eve gidip uyumaya çalıştım.
