Sabah Abimin çığlıklarıyla uyanmayı beklemiyordum ancak acı gerçek... :(
Abim bu sabah gelip kulağımın dibinde çığlık atmıştı. Korkudan yataktan düşüp kafamı çarptım. Benim canım yanmıştı ama Abim hiç durmadan gülüyordu.
Bu olaydan sonra abimle biraz sohbet ettik. Karnım acıkmıştı ve abime bana yicek bi şeyler hazırlaması için eziyet ettim. Ama dünyaya hoş geldin Açelya hoş geldin.
"Offffc pffff abieeeooei ya kalk ya of açım ben. Aç."
" Yemek ye."
"Bana kahvaltı hazırlar mısın? "
"Hayır."
"Sen otur zaten ben hazırlarım. senin işin ne ki?"
"Haklısın işim ne ki sen git kahvaltı hazırla ."
Oflayarak yerimden kalkıp mutfağa gittim kahvaltı hazırladım .
kahvaltıdan sonra olduğum yere yığıldım. Hiç birşey yapmadan yorulmuştum. Hayır ama daha ne kadar yetenekli olabilirim ki ?
Ben böyle yığılıp kalmışken Abim "bugün okul var kalkıp hazırlansan iyi edersin ." dedi ve dünyamı yıktı. Pis cani. "Neeeee. ne okulu be? "
"Bugün SALI." ölüyorum; okul olduğu yetmezmiş gibi bugün salı daha haftanın başındayız henüz çarşamba bile değil.
Uzun bir süre bu konu üzerine düşündükten sonra aklıma birşey takılmıştı . Okul için hazırlanma vaktim daha yeni geldiyse Abim beni kaldırdığında saat kaçtı ?
Hemen Abimin yanına gittim ve konuşmaya başladım "abi... sen beni uyandırdığında saaat kaçtı?"
"04:00"
"Abi çok acımasızsın biliyorsun değil mi?"
"Evet" deyip beni geçiştirdi.
Gözleri telefon'a sabitlenmişti ve birşey okuyordu. Okudukça kaşlarını çatmaya başladı. Ben ise abimi izliyordum. Sonunda dayanamayıp ne olduğunu sordum. Ancak Abim birşey olmadığını söyleyip evden çıktı. Çıkarken bana "bugün okula gitme" dedi.
Sanırım benden birşey saklıyordu . Ben düşüncelere dalmışken zilin çalmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.
Kapıyı açtım
Gelen kişiler Mert,Ayça,Bora ve Ceren di. Mert ve Bora yüzünden Ceren i görmek çok zordu. Kapıyı açtığımda Bora " ay geri zekâlım da burdaymış " deyip bana sarıldı.
Öyle sıkı sarıldı ki kemikleri mi kırdı.
"Bora bırak beni öldürdün resmen"
dedim.
"Açelya üzülme bütün kızlar bana ölür" diyerek karşılık verdi.
Ben küçük bir kahkaha atıp Bora' ya yavaşça vurdum. Bu anı bozan Mert oldu Bora' yı itip bana sarıldı sonra ne mi oldu? Mert de kemiklerimi kırdı .
Siz bana düşman mısınız ne lan derdiniz?
Ceren ve Ayça ile de sarıldıktan sonra içeriye geçtik. Ceren "ya çocuklar ben daha fazla dayanamayacağım söylüyorum." Bora "Hayır lan sakın "
"Yaaaa Bora ne olur ki söylesem boşver süprizi "
" öf tamam ne yaparsan yap amk. "
"ergen"
"Açelyaaaaa " gözlerle Ceren e bakıp
"e-efendim " dedim.
"sen ,ben ,Ayça ,Bora ve Mert tatile gidiyoruuuuz "
" ne Hayır asla olmaz hem Berk?okul?"
" Açelya sen az önce okul mu dedin "
"Evet"
"Açelya boşver okulu. Ha unutmadan Ben ve Ayça içinizden farklı yerlere gidicez. İkiniz diyorum çünkü Mert de bizimle geliyor."
"Ne saçmalıyorsunuz siz madem gidiyoruz beraber gidelim"
"Üzgünüm tatlım bu seferlik. Hem Berk de size kısa bir süre sonra eşlik edicek." "Ceren of ya "
Ayça "Aaa Açelya bizim gitmemiz gerekiyor . Malum daha eşyalarımızı toplıcaz." Dedi ve Ceren ide alıp hızla gitti . Ardındanda Mert . anlamıyorum neler oluyor ?
Bora "sen de eşyalarını hazırlasan iyi edersin" dedi. "Offff tamam" deyip yatak odama gittim tüm kıyafetlerimi bavuluma tıktım ve kendimi yatağa bıraktım.
******
Gözüme saldıran güneş ışıklarını uyumama izin vermeyeceğini anlayıp yatağımdan kalktım.
Sanırım Bora gitmişti. Evde kimse yoktu ve ev çok sessizdi. Mal mal bakındıktan sonra telefonumu elime aldım saat :14:33. Yani çok fazla uyumamışım.
Acaba Bora nereye gitti diye düşünürken zil çaldı ve yerimden fırladım. kendimi ruh gibi
hissediyordum. Gidip kapıyı açtım ve işte Bora.
"Hazır mısın " dedi oldukça öküzce
"Sayılır "
"sayılır deken? Yaklaşık üç saat sonra çıkıyoruz. "
"ya siz bana hiç haber vermeseydiniz de olurdu gerçekten. "
"bırak şikayet etmeyi hadi üstünü başını düzelt de istanbul'u son bir kez görelim" dedi
" sanki bir daha dönmicez amk."
bunu söyledikten sonra masadaki bir baradak suyu elime aldım
"Belki görmeyiz kanka " dedi sırıtarak
" iyi tamam geliyorum bekle beni. "
Odama gittim ve dolabımda kalan son birkaç kıyafete göz gezdirdim. Elime gök mavisi oldukça bol bir
t shirt ,kısa bir şort ve bunlara uyum sağlayan spor ayakkabılar. Üstümü değiştidikten sonra saçlarımı düzeltmeye başladım . Saçlarım uzun ve dalgalıydı. Kahvenin çok farklı açık bir tonuna sahipti rengi.
saçlarımla daha fazla uğraşmadan at kuyruğu yapıp Bora'nın yanına gittim. Arkası dönük olan Boranın sırtına atladım. Bunu yapmamla beraber ikimizde yere yıķıldık. ben kahkaha atarken Bora somurtmuş bana bakıyordu sonra oda gülmeye başladı.
Ben kahkahalarımın arasından bir kaç şey söylemeye çalıştım "hahaha nasıl hahaha düstü mal hahaha" bunu söyledikten sonra bende düştüğüm için kendime gelip sustum. Bora ayağa kalktı ve sonrada beni kaldırdı. "malsın biliyorsun değil mi?" dedi . Gülümseyerek "evet ama gülmeye ihtiyacımız vardı. kabul et. sabahtan beri tatile değide cenazeye gidiyormuş gibiyiz amk" " hey fikir benden çıkmadı gitmeme konususnda ısrar etmiştim ancak Berk gitmemizi istedi." " ne, ne demek Berk istedi?" Bunu söylerken ona imalı bakışlar atıyordum. "neyse boşver" "Bora" "boşver" beni geçiştirip ne dediğimi bile dinlemeden evden çıktı .
Peşinden koştum ve konuyu kapatmaya karar verdim onunla bu konuyu sonra konuşabilirdim.
*** **** **** ***
Yazar: Merhaba bu benim yazdığım ilk hikaye ve kimse okumaz diye düşünsemde paylaşıyorum. umarım düşündüğüm kadar berbat yazmıyorumdur. Ve
