Bölüm 32

327 20 22
                                    

Zella Day - Sacrifice

Tove Lo - Stay High ft. Hippie Sabotage

***

Ona içtenlikle baktım ve tam ağzımı açıp ,cevap vereceğim sırada ,gördüğüm şey ,beni susturmuştu. Parmaklarımı burnuna götürerek ,kanı sildim. Neden şimdi burnu kanıyordu ? Birşey vardı ve bana söylemiyordu.
Aceleyle elimi çekti ve duştan çıktı. Suyu kapatarak bende çıktım ve odaya gittim. Ama odada yoktu. Bana kesinlikle söylemediği birşey vardı. Islak iç çamaşırlarımı değiştirerek ,saçlarımı kuruttum ve temiz kıyafetler giydim. Hızlıca odadan çıkarak ,onun odasına girdim. Ama yine onu göremedim. Nerdeydi bu ? Salona girdiğim de derin bir nefes aldım.
"Aral nerde ?" diye sorduğum da Erim bana dönerek ,mutfağı gösterdi. Vakit kaybetmeden mutfağa indim ama konuşmalar duyunca ,durmak zorunda kaldım. Konuşmalar anlaşılmıyordu ama Baran ve Aral'ın sesini duyuyordum.

Biraz daha yaklaşarak ,konuşmaları dinledim. Biliyorum ,insanların özel hayatlarına saygı duymak zorundaydım ama merak etmiştim. İç sesim buradan uzaklaş diye çırpınırken ,ayaklarım burada kalmıştı.

"Tekrar mı ediyor ?" diye bağırdı ,Baran. Tekrar eden neydi ? Bunlar neyden bahsediyorlardı ?
"Kapa çeneni !" diye bağırdı ,Aral. Onu bu kadar sinirlendiren şey neydi ? "Ağabey iş ciddi ,hastaneye gitmemiz lazım." dediğinde sımsıkı gözlerimi kapatmıştım. Kan kusuyordu ve burnu kanıyordu. Kesinlikle birseyi vardı. Düşüncesi bile beynimi tırmalarken ,bu düşündüklerimin olması beni öldürürdü.
"Tatil bitsin ,gidicem." dediği sırada bir ses geldi. "Şimdi." dedi Baran. Kavga edeceklerini bildiğim için mutfağa girdim ve onlara baktım. Aral ,beni fark ederek Baran'ın yakasını bıraktı ve "Hey ,naber ?" diye sordu. Bu çocuk yalan söylemesin. Hiç yakışmıyor. Gülerek ikisine baktım ve "Hayırdır ,niye buradasınız ?" diye sordum.

"Hiç konuşmak için." diyen bir Baran.

"Yemek yemek için." diyen Aral'a tip tip baktım.

İşte şimdi yakalanmışlardı. Aral'a bakarak ,kollarımı göğsümde bağladım. Benden birşey sakladığı gözlerinden belliydi. Gözlerini kaçırıyor ve dudaklarını emiyordu. Şimdi olmasa bile ,yakın bir zamanda öğrenecektim.

"İyi konuşmalar ve yemekler." diyerek merdivenlerden çıkıp ,salona geldim. Erim ve Ilgaz birşey tartışıyordu. Alkım da spor kanalı açmış ,yatıyordu. Ben burayı keşfetmek istiyordum. Ormana çıkıp ,karda koşmak ,kar topu oynamak istiyordum. Geldiğimiz günden beri evin içinde tıkılı kalmıştık.

"Hadi ,dışarı çıkalım." dediğim de sanki birinin bunu demelerini bekliyorlarmış gibi hemen ayağa kalkarak odalarına ,hazırlanmak için koşturdular. Bende odama giderek ,bir güzel giyindim. Odadan çıkınca ,sert bir gövdeye çarptım. Başımı kaldırarak gözlerine baktım. Beti benzi akmış ,bana bakıyordu.

"Birşey mi oldu ?" diye sordum. Dirseğini kapının eşiğine koyarak ,elini dudağına götürdü ve sırıtarak bana baktı. Birşey istiyordu. Ama ne istiyordu ?
"Cevabımı almadım." dediğinde gözlerimi kapattım. Ben ona ordayken cevap vermek istiyordum ,şimdi değil. Ama onu heyecanlandırmak da istemiyordum. Parmak uçlarım da kalkarak dudağına minik bir öpücük kondurdum. Cevabımın olumlu olduğunu anlamış olacak ki ,sırıttı. Geri çekilerek ,ona bakmadan odadan çıktım. İlerleyen günler nasıl olacaktı ,bizimkiler bizi öğrendiği zaman nasıl tepki vereceklerdi hepsini merak ediyordum. Bunu yaşayıp ,öğrenecektik.

Kusurlu KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin