Okula gelmiştim. Miray, Kaan ve Cansu beni bekliyorlardı. Üçüde arabama atlayıp Mete'nin konum attığı yere, sahildeki kafeye gittik. İçerisi öyle güzeldi ki. Bu yaz ayının sıcaklığını anca klimalı bir kafe götürebilirdi. Oturduk. Birer latte söylediler. Ben ise limonlu soda. Ortam çok sessizdi. Sessizliğe son verdim.
- Eee Mete. Neden okula girmedik?
Cansu;
-Evet. Neden girmedik?
Mete biraz sessiz kaldı. Aslında üstüne gitmek istemiyordum. Ama çokta merak ediyordum.
- Bize anlatabilirsin Mete. Biz senin en yakın arkadaşlarınız. Bize anlatmayacaksın da kime anlatacaksın?
- Damla benden ayrıldı. Neden bilmiyorum. Onu mutlu etmek için herşeyi yaptım. Neden ayrıldı? Neden?Mete'ye aslında kaç kere söyledim. Damla sevilecek bir kız değildi. Sürtüğün tekiydi. Mete'yi de sevmiyordu zaten.
- Olsun kardeşim. Üzme sen kendini. Hem sana başka bir kız buluruz.
Cansu lafa atlamasa olmazdı.
- Ben sana demedim mi o kızla görüşmeyeceksin diye? Zaten laf dinlesen şaşarım!..
- Cansu üstüme gelme. Sen böyle dedikçe daha çok üzülüyorum. Ben o kızı seviyorum. Elimde değil.Ortamı sakinleştirmek için araya ben girdim.
-Arkadaşlar. Yaz geliyor. Bir planınız var mı?
Miray;
-Ben Antalya'ya gidelim diye düşünüyordum. Ama tabi siz bilirsiniz.Kaan;
-Bence Londra'ya gidelim.Ben;
-Londra'ya geçen sene gittik. Ben Miray'a katılıyorum. Antalya'ya gidelim. Mete susma sende birşeyler söyle.
-Tamam Antalya'ya gidelim.İnşallah annemle babam izin verir. Plan yaptılarsa beni asla bırakmazlar.
Limonlu sodam bitmişti.
-Pardon. Bir tane damla sakızlı türk kahvesi alabilir miyim acaba?
Kahvem geldi. Sohbet ettik. Zaman epey ilerlemişti. Hava karamaya başlamıştı.
Cansu;
-Arkadaşlar. Ablam mesaj atmış. Ben eve gidiyorum.Mete;
-Bende kalkıyorum gençler.-Ozaman bende gidiyorum.
Hepimiz dağılmıştık. Eve doğru yol aldım. Fazla yorulmamıştım ama yinede biraz halsizdim. Eve vardım. Hemen bir duş almak istiyorum.Odama geçerken annem geldi yanıma.
-Okul nasıl geçti?
-Okula girmedim anne.
-Neden?
-Mete kötüydü. Girmek istemiyordu. Yanındaydım bende.
-Birdaha girmeyeceğin zaman haber ver bana.
-Tamam Dilek Sultan.Odama geçtim. Banyoya girdim. Soğuk bir su doldurdum küvete. Suya girdim. Buz gibiydi. Biraz sıcak su ekledim. Ilık bir su oldu. Gözlerimi kapattım. Ne kadar iyi hissediyorum şuan. Tüm yorgunluğum geçti. Saate baktığımda yaklaşık bir saattir banyoda olduğumu farkettim. Hemen çıktım. En sevdiğim pembe pijamalarımı giydim. Evdeki çalışanımız yani Ayşe abla kapımı çaldı.
-Göksucum yemek hazırladım. Hadi gel.
-Geliyorum Ayşe ablacım.Saçlarımı kurutup ördüm. Yemeğe indim. En sevdiğim yemeği yapmış Ayşe abla. Yayla çorbası,mantı ve sarma. Annem ve babama sordum.
-Yazın bir planınız var mı?
-On beş gün Kıbrıs'a gideceğiz.
-Bende mi?!
-İstiyorsan neden olmasın.
-Aslında arkadaşlarla plan yaptık.
-Ne planıymış o?
-Antalya'ya gidecektik. N'olur gideyim anne n'olur.
-Gitsin mi Hakan?
-Düşünmem lazım.
-Ya baba lütfen.
-Tamam prensesim git. Ne kadar kalacaksınız Antalya'da?
-Tüm yaz. Bizim yazlıkta kalırız. Olur mu?
-Olur. Ama arada gel. Özlerim seni.
-Tabiki de geleceğim baba. Asıl ben seni özlerim.Tabağımdaki yemekler bitmişti. Odama çıktım. Mesaj grubundan mesaj attım.
-Antalya'ya gidiyoruz. İzin verdiler. Harika olacak.
Arkadaşlar. İnstagram hesabım. buseincir . Takip ederseniz sevinirim.