B.İ.D.M.S.S.S.

⭐11⭐ SUAT'ın ağzından⭐

B.İ.D.M.S.S.S. isimli facebook grubumuz açılmıştır!

- Sude -

"Veeee... Birincilik ödülünün sahibi... Team boys!" Ne?! Nasıl olurda Berkay'lar (Sude'nin sevdiği çocuk ve arkadaşları.) kazanır?! Kızlarla beraber birbirimize baktık ve sarıldık. Sıla hafif bir gülümsemeyle bize baktı.

"Hadi ama! Olsun. Ne yapalım artık."

"Aynen. Hadi çıkalım." hepimiz arkadan kıyafetlerimizi ve çantalarımızı aldık.

"(...) BİDMSS!"

"Ne?" o sırada rehber öğretmen geldi ve;

"Kızlar hadi! Onur ödülünü siz kazandınız! Hadi sahneye!" diyip bizi sahneye itekledi.

Sahnede kızlar beni itince bende Berkay'a çarptım ve üstüne düşmekten son anda kurtuldum. Hadi hadi... Sanki düşmek istemedin seni gidi seni... Yha! Utandırmasana s.s. O sırada Berkay üstüne düşmemem için beni belimden tuttu. Bende utandığım için her zaman ki gibi alt dudağımı dişledim. O da yandan bi gülüş attı ve yanağımı öptü. Yanağımı?! Benim?! Bende durmadan tekrar dudağımı dişledim. Bu sefer kulağıma eğildi ve fısıldadı.

"Isırmaktan dudağın kalmadı Sude." dedi. Bende tekrar ona baktım ve yine başımı önüme eğip dudağımı ısırmaya devam ettim. O da kıkırdadı. Ve bende güldüm. Yan tarafımda ki İlayda beni dürttü. Ona baktım. İlk önce halime güldü. Sonra kaşlarıyla merdivenleri işaret etti. O tarafa bakınca bana bakan ama sinirle bakan ama double, alfa, beta, omega, xxxxxl sinirle bakan bir Atlas vardı. Ona 'ne var be?!' bakışımı attım. Oda bana 'sen hayırdır?!' dedi. 'Sanane be?!' dedim. 'Ha?' dedi. Anlamadı işte, gerizekalı! Göz devirip önüme döndüm. O sırada zaten sahneden indik. Kızlar hemen arkada konuşmaya başladılar.

"Sude! Seni gidi seni!"

"Yha utandırmayın s.s."

"Sen yok musun sen?!"

"Pisler! Arkadaş dedik böğrümüze bastık! Zombi çıktılar!"

"Hadi yine iyisin Sude!"

"Ya susun!"

"Tamam be!"

***

Valla ha da uçak kalkmak üzere. Holey! Uludağ'a gidiyoruz.

"Hadi bi selfie! Şey... Beyler sizde girin." Bilmiyorum, inadına mı ama İlayda'yı öldürücem. Ve şlak! BiDMSSS ve Team Boys olarak ilk resim. Karşılıklı üçlü koltuklar var. Ön çaprazım da Dila, Melisa ve Sudenaz. Önümde Buse, Sıla ve İlayda. Kızlar birbirlerinden ayrılmak istemediler, o yüzden ben onlardan ayrıldım. Bizde böyle oturuyorduk; Ben, Berkay ve Çağan. Berkay'ın kankisi olan. Bir süre sonra kafamı arkaya yasladım. Saat 05:00 daha ve biz uçaktayız.

***

Havadayım. Sanırım rüyadayım. Yerimde biraz kıpırdandım. Valla ha yerim çok rahat.

"Pişt! Sude yerin rahat galiba." dedi Buse. Onun rüyamda ne işi var? Ben belki Berkay'lı rüyalar görmek istiyorum. Herkesin rüyasına kimse giremez! O yüzden kış! Yine yerimde kıpırdandım. Hiç keyfimi bozamam.

"Sude mutlu arkadaşlar. Berkay biz sizi yanlız bırakalım." dedi Uğur. O da Berkay'ın kankisi. Sonra herkes kahkaha attı. Bende sıçradım ve yere düştüm. Sonra fark ettim. Ben az önce Berkay'ın kucağındaydım! O beni taşıyordu! Görüşeceğiz sizinle... Yerde hareketsiz bir şekilde düştüğüm gibi kaldım. Bir süre sonra gülüşmeler kesildi. Sonra yanıma geldiler.

"Sude! Pişt! Sude! Cevap ver lan!" Melisa? Uyanalım bari...

"Ahh! Kafam! Noluyonuz be?! Siz kimsiniz?!"

"Sude. Eğer dalga geçiyorsan yemin ederim seni döverim." dedi Sıla.

"Sen kimsinde kimi dövüyorsün kızım! Kalk, kalk görüşelim!" diye bağırıp ayağa kalktım.

"Sude kendine gel!" dedi.

"Kızım! Bana ikide bir Sude diyip durma! Sinirimi bozma benim!" diye Sıla'ya tekrar bağırdım. Mükemmel bir oyuncuyum... Evet... Aynı zamanda çok mütevazısın...

"Tövbe tövbe!" diyip geri gitti. Bende arkamı dönüp gitmeye başladım. Berkay peşimden gelip kolumu tuttu.

"Sude! Nereye gidiyosun?!"

"Ya benim adım Sude değil! Benim adım Bilge! Bilge! Bil-ge! Şimdi de sevgilimin yanına gidiyorum! Bi bırakın beni!" diye bağırıp koşmaya başladım. Kenardan geçen bir çocuğun koşup boynuna sarıldım ve kulağına fısıldadım.

"Hemen bana sarıl.(sarıldı.) Ben şimdi arkadaşlarıma oyun oynuyorum. Sen benim sevgilim ol şakacıktan tamam mı? Adım da Bilge. Tamam mı?"

"Tamam." diye fısıldadı o da. Sonra devam etti. Bu arada kumral, yeşil gözlü ve kaslı!

"Bilge! Nerdesin sen?! Seni arıyorum ben burada kaç saattir!"

"Özür dilerim aşkım. Ama şunlar bi bırakmadılar ki!" diyip bizimkilere sinirli sinirli baktım. Onlar da bana ağızları açık bir şekilde bakıyordu. Berkay da sinirli ve şaşkın karışımıydı.

- Atlas -

Sude arkasını dönüp giderken onların sınıfındaki Berkay kolunu tuttu. Sude de ona bağırıp bir çocuğa koştu ve sarıldı. Çocukta ona sarıldı. Sinirlenmeye başlıyorum. Melih de benimle aynı durumda. Kardeşi sonuçta. Benimde sevdiceğim. Melih'le berber Sude'ye yürürken diğerleri bizi durdurdu. Çocuk bi şeyler söyledi. Sude de bir şeyler söyledikten sonra çocuğun elini tutarak içeri geçti.

"Sude'ye ne olmuş lan?"

***

Biz buraya nasıl geldik? Yarışmayı kazanamayınca bilet aldık ve kendimiz geldik. Kızlarla aynı uçaktaydık, aynı oteldeyiz ama bizi fark etmediler. Ama benim aklım Sude de nasıl böyle bi şey yapar?