B.İ.D.M.S.S.S.

⭐7⭐ BURAK'ın ağzından⭐

Multi: BİDMSSS

-Buse -

Pazartesi. Anne sesi. Uyanmak. Okula gitmek. Yada gitmemek. Hasta numarası yapmak. Yada yapmamak.

"Anne. Benim böbreğim düştü."

"Buse. Benim terliğim uçtu."

"Hihihihi. Ben zaten şaka şey ettiydim yane. İhihihihih." dedikten sonra ayağa kalktım. Ve lavaboya gittim. Ayna da kendime baktım.

"Iyyyy!" dedim ve elimi, yüzümü yıkayıp çıktım. Hava soğudu. Bu yüzden altıma mor bir etek giydim. Ne eteği?! Dediğinizi duyar gibiyim. Ya ben etek seviyorum! A-aa! Neyse altına opak siyah külotlü çorap, üstüme uzun kollu ince sarı bir kazak giydim. Onun üstüne siyah ceketimi ve siyah botlarımı giydim. Aşağı inip kahvaltımı yaptım. Annemi, babamı ve kardeşlerimi öptüm. İki erkek. İkiside benden küçük. Aman tanrım didim! Sonra gelen servise bindim. Koşarak Dila'nın yanına oturdum. Gıcık servisci amcamız susar mı? Susmaaaaz!

"Kızım! Otur oturduğun yerde!" Dila kulağıma fısıldadı.

"Kozom! Otor otordoğon yordo!" kıkırdadık. Sonra Dila bana yeni lipbalmları anlattı. İnstagram da falan dolaştık. Servisten özellikle zıplayıp koşarak indim. Bahçede Toprak'ı görene kadar mutluydum. Ama onu görünce bütün mutluluk yerini endişeye bıraktı. Koşarak yangın merdivenine gittim. Melisa'dan öğrendiğim taktıkle kapının kulbunu tutup, diğer tarafa tekme attım. Kapı açılınca tam gidiyordum ki karşıda ki kapıdan içeriye BATCDK girdi. En önde de o vardı. Beni gördü. Ve ben hemen arkama koşup gidecekken beni kucağına aldı. Ben de çırpınmaya başladım.

" Bırak! Toprak! Altımda etek var!" diğerlerine eliyle 'siz gidin' işareti yaptı. Sonra cebini Cem'e uzattı. Cem içinden anahtarları çıkarıp yan taraftaki sığınağın kapısını açtı. Toprak'ın cebine tekrar koydu ve gittiler. Toprak da aşağı inmeye başladı. Sonra beni kenardaki süngere oturttu. Kendisi de karşıma.

"Neden Buse? Neden benden kaçıyosun? Ben sana ne yaptım?" cevap vermedim. Kafamı da yere eğdim. Ayağa kalktı. Ve bağırmaya başladı.

"Neden Buse?! Neden?! Sırf seni seviyorum dedim diye mi?! Söylesene!" gözümden bir damla yaş aktı. Ayağa kalktım. Ve tuvalete gittim.

BİDMSSS whatsap grubu;

İlayda: buse nerdesin?

Melisa: buse?

Dila: buse nerdesin?!

Sudenaz: buse!!!

Sıla: nerdesin buse cevap ver!

Sude: pişt! Kız fadik nerdesin!

Buse: ben kötüyüm. Çok kötüyüm. Size ihtiyacim var. Tuvaletteyim. Lütfen gelin.

***

"Sen ciddi misin Buse?!" kafamı salladım.

"Kızlar şimdi söylenecek bir şey değil ama bu derse girmemiz lazım." dedi Sude.

"Aynen. Hadi kalkın!" dedim ve ayağa kalkıp gözümü sildim. Sonra koridora çıktık ve düdüğünü öttüren nöbetçi öğretmeni gördük. Sonra sınıfa girdik ve ben kızlara sarıldım.

"İyiki varsınız."

Sonra Sude çığlık attı. O tarafa baktığımızda... Oha! Melih! Melih Sude'nin ikizi. Sudenaz'la ikisi sevgili. Ve Melih BATCDKM'den, Sudenaz bizden. Sude hemen Melih'e sarıldı. Melih'te onu havaya kaldırdı. Sonra ayrılınca Melih bize sarıldı. Sonra Sude'ye sırtını dönüp hafif eğildi. Sude de sırtına atladı. Sonra konuşa konuşa sınıftan çıktılar.

"Aşkım. Bi kez kafanı ısırıyım mı?"

"Hayır."

"Köprücük kemiğini?"

"Hayır."

"İkisinide?"

"Bakarız."

***

- Toprak -

Bizimkilerle kapının önünde oturmuş konuşuyorduk. Kayra bizi dürttü ve karşıyı işaret etti. Bakınca Melih'i gördük. Melih sırtında Sude'yle yanımıza geliyor. Sude ne alaka? Kesin sevgililer. Herkesin suratına baktım. Hepsi gülümsüyordu. Ama Atlas dışında. Atlas Sude'ye sinirli sinirli, kaşları hafif çatık bir şekilde bakıyor. Nihahahahah. Kesin Sude'yi seviyor. Şantaj vakti! Sude en sonunda bizi görünce Melih'e tekme atmaya başladı. Melih bağırdı;

"Bay Fatmaların bir tanesi. Aşkım sakin ol!" aşkım falan. Kesin sevgililer. Atlas'ın kaşları martılaşmaya başladı. Çene desen kasıla kasıla bir hal oldu.

"Ya! Geri götür beni Melih!"

"Ölürümde götürmem!" Sude kafasını Melih'in ensesine sakladı. Atlas dayanamadı ayağa kalktı. Melih'e omuz atarak yanından geçti. Ama olan Melih'e değil Sude'ye olmuştu. Kafasını yere çarptı. Ve öylece durdu. Hareket etmedi. Melih dizlerinin üzerine çöktü. O sırada karşıdan bağırma sesi geldi. BİDMSSS...

"Sude!"

***
The End