Giriş

598 21 3
                                    

Arkadaşlar merhaba! Ben Sarya. Hikayede anlatmak istediğim olayların çoğu gerçek! Şöyle ki, yaşamak isteyipte yaşayamadım gerçek. Başları biraz sıkıcı olabilir hak veriyorum ama ortalara doğru olaylar tam aksine ilerliyor. Bora'yı ortaokul sonlarında dershaneye gitmeye başladığım günden beri seviyorum. Hala seviyor musun diye sorarsanız, şayet bu sorunun cevabını bende bilmiyorum. Kendisi şuan evli ve güzeller güzeli bir kız çocuğu bekliyor. Ayrıca duyduğuma göre hikayemide okuyormuş. Umarım yaşayamadığımız toz pembe hayallerimizi kağıda dökmeme kızmamışsındır...

-------------------------------------------------

Habersizce içime düşürdüğüm, nefes aldığımmışsın meğer haberim bile yokken.
Çok tuhaf değil mi?

Mahalleden ayrıldığımız da onu ne kadar sevdiğimi anladım.
Veda vakti geldiğinde. Değişik duygular benliğini kasıp kavururken, ona sarıldığım da içimde bir yerlerde bir şeyler koptuğunu hissedebiliyordum. İkimiz için de fırtına yeni başlamıştı..

Her ayrılık zordur elbette, fakat farklıydı bizimkisi. Annesini tam bulmuşken kaybeden bir yetimden farkım yoktu, ona sarıldığım da.

İçime ilk düştüğün günü ah bir hatırlayabilsem! Ahh! Aptallık işte benim ki de. Ne ara onu sevmiştim ki bu kadar?
Ne diyordum en son? Hehh ayrılıktan bahsediyordum sanırım.
Evet evet mahalleden gidiş biletimiz kesilmişti artık.
Kelimeleri zar zor duyuyorum ondan. Konu ne de çabuk değişmişti öyle.

Konuşamıyorduk ikimiz de.

Yanağından usulca süzüldü. İstenmeyen o misafir. Ve sonra;

"Bana bunu neden yaptın?  Önce beni kendine alıştırdın. Ellerimi ellerine, gözlerimi gülüşüne. Hani benim için endişelenmiştin? Beni sevdiğini söyleyip duruyordun? Bana bunu neden yapıyorsun? Şimdi neden beni yakıp hiçbir şey olmamış gibi arkanı dönüp gidiyorsun o zaman?..." omzumda sessizce ağlarken söylemişti tüm bu olanları.

Elimde olsa bırakıp gider miyim?

"Üzgünüm..." diyebilmiştim sadece.

Veda zamanı ufaklık demişti.

Veda zamanı ufaklık..

Ondan duymak isteyeceğim en son sözdü bu.
İçimi yakan o son söz.

"Bana seni sevmeyi öğreten gözlerinizdi bayım. En büyük suçlu onlar bence. Onları iki çift kelepçeye vurmalısınız."

Aslında hayat tam bitti derken yeniden başlıyormuş...

"UFAKLIK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin