1

345 12 4
                                    

Multimedya Bora ile Sarya.

Merhaba ben "Sarya Solmaz."

İzmir de doğup büyüdüm.  İzmir'in alsancak caddesinde kordona bakan atatürk caddesi çocuğuyum.

Ufak bir aileyiz, ufak ama kendi dertleriyle boğuşan aile. Annem ben babam ve abim Emre.

Kendimden bahsedicek olursam eğer saçlarım belimin aşağısına uzanıyor, kestane tonunda. Gözlerim ela'ya yakın bi tonda. Ne ela nede kahve rengi arada yeşil oluyor. Ağladığım da ise  mavi oluyor bende bir türlü çözemedim gitti.

18'e  yeni girdim, deli dolu biriyim. Anlıyacağınız azıcık da çatlaklık var.

Deli dolu dediğime de bakmayın birazdan hikayemi okumaya başladığınız da hayatım da ne kadar cam kırıklarının fazla olduğunu anlarsınız.

Çevreye nedense hep şirin ve tatlı geliyormuşum.
Neden diye sormayın çünkü nedenini henüz ben bile bilmiyorum.

Mahallede ailecek herkes ile iyi anlaşırız çok şükür. Herkes beni çok sever, aynı şekilde bende onları. Biri hariç mahallede ki en son seveceğim kişi.

Belkide, belki de hiçbir zaman  sevemeyeceğim pislik, Bora. kendini kabadayı sanan hödük. Abimin yandaşcısı işte ne olacak. Onun da abimden kalır bir tarafı yok.

21.yy'da olmamıza rağmen mahallemizde kabadayı gibi gezinen kendini mahallenin muhtarı sanan hödüklerimiz  var ne yazık ki! Ne zaman onunla karşılaşsam o itici bakışlarıyla ne kadar göz göze gelmemeye çalışsam da bir türlü başaramıyorum. Kaçamıyorum.

"Ondan nefret ediyorum."

-----------------------------------------------

Annem evde kuyruğunu sıkıştırmış kedi gibi ordan oraya
"-Saryaaaaaaa -Saryaaa " diye bağırıp çağırıyordu.

"Ne var anne? Niye adımı ezberlemeye  çalışıyorsun birşey mi oldu? " dedikten yaklaşık bir beş dakika sonra kafama isabetsiz, sert ve acımasız terlik yedim. Anneler işteeee.

"Ahhhh annne ne vuruyosun yaa" canım cidden yanmıştı. Terlik çok sertti. Anneme çıkıştım bi hayli haklı olarak canımın acısıyla.

Annem:

Hemen markete git liste de parada dolabın yanında akşama misafirler var sen orda burada sallanıyorsun. Sonra neymiş "onno no voroyon."

Ağzım o şeklinde açık kaldı. Annemden duymayı hiç bekleyeceğim şeyleri yapar oldu. Bazen cidden annemi anlamakta güçlük çekiyorum. Sanki ergen olan ben değilim de o. Aval aval annemin suratına bakarken

annem:

"Hadi koşarak git gel Allah'ını seversen yardım et biraz. Hem ev hem işler yetişemiyorum artık."demişti sitemkar ses tonuyla.

Annemin ergence cümlelerine önce bi kopsam da sonra kadına haklılık payı verdim. Çünkü hem biz hem ev işleri ciddi anlamda yoruluyordu.

"Tamam be hatun isyan etme ben koşar alır gelirim hemencecik hatta tatlılarda benden, ben hallederim." diyip sulu sulu öptüm.

Annem eliyle yanağını silmekle meşgul olsun bende bi koşu markete gidip geliyim. Malûm akşama cur cuna var ancak hazır oluruz.

Sahi neydi bu misafir telaşı?

Üzerimi değiştirmek için odama geçtim. Dolabıma elimi uzattım elbiselerime göz geçiyordum kii bir kez daha annemin cırtlak sesine maruz kala kaldım.

"UFAKLIK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin