Aşk yaşamaya değer ulvi bir güçtür ..Kalbin çarpıntisidir bazen ...bizi bizden alan tek duygudur belki de ... Değişimin ta kendisidir bazen ...Ask bazen acı bir lokma olup hayatı zehir ederken bazense kalbi taclandıran tarifsiz birşeydir ... Ama ne yazık ki hem tarifsizi yaşamisken ardında o acı lokmayi yutan talihsiz mi desem ? zavallı mı desem ? Veya çaresizliği dibeni kadar yaşayan yine biz gençlerizdir aslında...Yaşamadan bilemessin derler ya o misali ... şimdi tarifini yapalım .. Önce kalpte küçük küçük çarpıntı başlar ..Sonra mide ile soluk borusu arasında o ana kadar ömründe hiç yasamadigin değişik bi his ,değişik bir sancı başlar ...Sonra çarpıntı artar çünkü beyin çoktan almıştır kalpteki değişikliğin sinyalini ...Beyin aşkı tanimayaa çalışırken kalp ile beyin arasında uyuşmazlık açığa çıkmıştır... Ve derler ya hani aşık olunca el ayak birbirine dolaşır diye ¿ haaa işte o bu aşamada gerçekleşir . El ayak birbirine dolaşır ... insan napacagini bilemez bi hal alır ... Kalp akla kölelik davetiyesini yollamistir bile çoktan .....