Okula geldiğimde Gezi öğretmeni bir duyuru yapıyordu.
"Değerli öğrencilerimiz bu sene Çanakkale gezisini çok istediğinizi biliyorum fakat bu sene sadece sekizinci sınıfları götüreceğim. Sizleri de daha sonra İzmir gezisine oradan da İstanbul gezisi düzenlediğim zaman götüreceğim. Beni saygı ile dinlediğiniz için teşekkür ederim. İyi dersler."
Bu duyuruyu duyduğum da heyecandan küçük ataklı bir kalp krizi geçirecektim. Asya Batuhan'ın yanına gitmemem içim beni zor tutuyordu . Heyecanım dindiğinde kolumda Asya'nın parmak izlerinin olduğunu fark ettim. Ders zili çaldığında Batuhan'ın yanına gittim. Biraz komik olsa da yüzümü buruşturup heyecanlanmadan "selam" dedim.
"Selam" dedi .Ben tam söze girecekken Batuhan "sen geziye gelmeyi düşünüyor musun?" dedi. Düşüncelerimiz birbirini eşliyordu. Benim düşündüklerimi söylüyordu. Ben kendi kendime düşünürken "Ben kararsızım belki gelmem". dedi Bunu duymak bana acı vermişti bu yüzden yanından ne yaptığımı bilmeden hızlı adımlarla gittim . O kadar dalgındım ki bunu neden söyledi bana ? diye düşünürken Berfin'e çarptım. Berfin dalgın olduğumu fark edip beni sınıfıma götürdü yüzüme birkaç damla su atınca kendime geldim. "Ne oldu bana" Berfin beni kendime getirmek için "Sakin ol kanka bir şeyin yok dalmışsın "dedi. Aslında ben olanların farkındaydım ama neden bunu söylediğini anlamamıştım . Belki saçma gelebilir ama ben onun hep bana iyi şeyler söylemesini istiyorum tek bir cümle bile beni üzmüştü gerçekten. Son iki ders İnkılaptı .Dersi boş boş tahtaya bakarak geçirmiştim. Zil çalınca Asya ile ben çantalarımızı toplayıp sınıftan çıktık. Koridorda Çağla ile Berfin'i bekledik. Berfin "Kızlar ben geziye gelemeyeceğim." dedi. Ben söze atıldım. "Bari sen gel dört kanka birlikte takılırız. " dedim. Berfin kızgınca gülerek "sanki aile durumumu bilmiyorsunuz "dedi. İç çektim onun sözlerine karşı haklıydı onu biraz kırmıştım ve üzmüştüm ."Özür dilerim canım kankam seni üzmek istememiştim." dedim ve birbirimize sarıldık. Okuldan çıkıp eve gittim. Eve vardığımda Berfinle vedalaşıp eve girdim. Annem yemek hazırlamıştı o kadar güzel kokuyordu ki dayanamayıp hemen üstümü değiştirdim ve masaya oturdum. Karnımı doyurduktan sonra bir saat kadar televizyon izledim. Odama gidip çıkardığım okul kıyafetlerini dolabıma asarken hiç görmediğim bir numara beni arıyordu. "Bu kim ki acaba" dedim telefona doğru uzanarak elime aldım ve açtım. Telefonu açtığım da daha önce sesini hiç duymadığım bir erkek sesi " merhaba ben Eren " dedi. ben şaşkın bir durumda "Sanırım yanlış numara " Dedim." Hayır yanlış numara değil sana birisini soracaktım. "dedi. " Benim numaramı nereden buldunuz " dedim .Eren söze atılarak soruma cevap vermeden bana "koyu kahve gözlü orta boylu simsiyah ve omuzlarına kadar uzanan saçlı " bir kız sordu. Bu kızı gözümde canlandırdığım da Berfin ortaya çıkıyordu resmen onu anlatmıştı. "Sen onu neden soruyorsun " dedim ama şimdi jeton düştü Berfin Eren diye birisini seviyordu. Belki de o dur. "Ben ona karşı bir şeyler hissediyorum ." dedi .Ve sözüne devam etti" kendimi ona tanıtmak istiyorum yarım saat sonra milli parkta buluşalım" dedi ve telefonu kapattı. Ben bu söylediklerine şaşırıp kalmıştım. Hemen dolaptan açık kot renginde kısa bel kısımları açık elbisemi aldıım ayakkabı dolabımdan da üstünde koyu mavi zikzak desenleri olan gizli topuklu beyaz ipli ayakkabılarımı seçtim ve giydim hafif rimel ve parlatıcı sürdüm. Saçlarımı düzleştirip açık bıraktım ve renkli büyük camları olan güneş gözlüğümü taktım. Evden çıkıp biraz yürüdüm. Parka geldiğimde girişte sarı ve kahve tonlarında saçları olan baklavaları ve kasları uzaktan bile belli olan açık kahve tonunda gözleri ve 1.70 boylarında bir genç erkek vardı. Ben parka girerken "Hey bekle " diye bir erkek sesi duydum. Arkaya doğru geri geri giderken azkalsın düşüyordum. "Merhaba ben Eren seni aramıştım." dedi. Ben ne diyeceğimi bilememiştim bu genç Berfin'in saatlerce bize anlattığından da çok yakışıklıydı. Batuhan kadar olmasa bile. Parka girip spor aletlerinin karşısındaki banka oturduk. Ben bir anda hayal alemlerine daldım. Acaba Berfin ve Eren çıksalar bende Batuhan'a gerçekleri anlattığımda neler yaparız? nereleri gezeriz? diye düşünürken Eren'in söylediklerini duyamamıştım. ""Tekrar eder misin lütfen." diye mırıldandım. "tamam bana indıysan senden rica ediyorum onu buraya çağır." dedi. Ben ise "Seni tam olarak tanıyamadım aslında biraz kendinden bahset belki Berfin senin söylediklerine hoşlanmayacak ve sen söylediğinde üzülecek" dedim. Eren ise sadece Berfin dediğimi duymuş gibi "demek adı Berfin " dedi. Sözlerine devam ederek "Benim ona söyleyeceğim ciddi bir mesele var." dedi. "peki özel değilse ne söyleyeceksin " dedim mırıldanarak. "Benim ciddi bir hastalığım var " dedi üzülerek . "Nasıl yani sen hasta mısın ?" dedim üzülerek. "evet" dedi . Bende "Peki bu ne hastalığı yani neyin var ki Berfin'e söylemek istiyorsun "dedim. "Bunu Berfin'i görünce anlatsam daha az üzülürüm " dedi . Çantamdan telefonu alarak Berfin'in numarasını tuşladım. Eren'e pek belli etmesem de çok ama çok üzülmüştüm daha çok gençti. Şu an aklımda tek bir soru vardı neden hastalığını Berfin'e söylemek istiyor olabilirdi ki? Bu soruyu ona sormak istedim ama vazgeçtim çünkü Berfin telefonu açmıştı.
"Alo Gökçe "
"Naber kanka"
"İyidir senden"
"Bende iyi. Berfin biz Çağla ve Asya ile milli parktayız sende gelebilir misin?"
"Maalesef benim ders çalışmam gerek."
"Berfin lütfen çok acil şeyler söyleyeceğiz."
"Peki o zaman yarım saat sonra gelirim"
"Tamam bekliyoruz ."
Yarım saat sonra Berfin'in geldiğini görünce yanına doğru gittim. Berfin askeri yeşil dar pantolonunu ve spor tarzda gri tişört giymişti . Ayakkabıları spor gri ,siyah ve mor renklerinden oluşuyordu. Saçlarını toplamıştı.
"Çağla ve Asya nerede ?"
"Şey ... onlar birazdan gelecekler. " "Haydi gel" diyerek banka doğru götürdüm. Berfin Eren'i görünce biraz değil baya heyecanlandı. Tebessüm etti." Berfin Eren sana bir şeyler anlatacakmış? " Berfin "ne anlatacaksın? " dedi. Eren söze atılarak "Berfin amacım seni üzmek veya kırmak değil fakat seninle konuşmak istediğim ciddi bir şey var lütfen sözümü kesmeden beni dinle bu konuşmayı sana yapmama çok ihtiyacım var." dedi.
"Peki hadi dinliyorum."
Berfin bunları sana söylemek gerçekten çok zor. Senin duygularınla oynamak istemiyorum.
"Hadi artık söyle"
"Ben ciddi bir hastalık sürecindeyim. Bu süreçte gitmediğim doktor kalmadı. Yakında ameliyat olacağım . Hastalığım her gün ilerlemekte."
Berfin telaşla üzülerek "bu ne hastalığı " dedi.
"Beynimde tümör var bu süreçte yani ameliyat sürecinde benimle olur musun? lütfen." Berfin pek belli etmese de gözleri dolmuştu. Bembeyaz teni yavaş yavaş kızarmıştı. Benimde gözlerim dolmuştu. Kendini tutamayıp Eren'in omzuna kollarını doladı ve sımsıkı sarıldı. Erende karşılık verdi. Bende bir anda kendimi tutamayıp hafif hafif göz yaşları döktüm. Berfin "Sen iyileşene kadar ve hatta iyileştikten sonrada yanında olacağım "dedi. Onları aşklarıyla yalnız bırakıp koşarak gittim . Koşarken "yine sapsız balta gibi ortada kaldım sevdiğimi söyleyemeden yakında Asyayı da bulur biri "dedim. Eren Lise 3 'e gidiyormuş. Eve hızlıca gittim. Eren'in anlattıkları Batuhan'a oluyormuş gibi düşündüm. Ben ne yapardım seni asla bırakmam Batuhan seni her gün sana dilerken bunları düşünmek bile tüylerimi ürpertti. Şuan gidip de ona sımsıkı sarılmak istiyorum ama yapamıyorum. Keşke her şeyi bilse sevgili olsak ve ona istediğim zaman sarılabilsem hiç bırakmasam. Bir anda telefonumun sesiyle irkildim. Korkunç düşüncelerimden hızla uzaklaşıp Çağla'nın aradığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ SANA DİLEMİŞTİM
Teen FictionGökçe 'nin Batuhan'a çok ama çok aşık olması ama Batuhan'ın ona karsı bir duygu hissetmemesi bir süre sonra Gökçe çok aşık olsa da yakın arkadaşlarının yeni başlayan aşklarıyla ilgilenmesi bu arada Batuhan'a hissettiklerini söyleyeceği günü heye...