Yıl, 1885, Gazetecinin biri, Victor Hugo’ya soruyor: Eserleriniz ve siz bugüne de çok olumlu eleştiriler aldınız, çok övüldünüz. Bunlar arasında sizi en çok hangisi hoşnut etti.
Hugo anlatıyor: Karlı bir kış gecesiydi. Eş dostla yiyip içmiştik. Mesafe kısa diye, evime yaya olarak dönüyordum. Fena halde sıkışmıştım. Hızlı adımlarla, malikanemin bahçe kapısına vardım. Kapı kilitliydi. Var gücümle uşağıma seslendim: Igooooooor defalarca haykırmama karşın Igor’un beni duyduğu yoktu. Sidik torbam atlas okyanusu büyüklüğüne ulaşmıştı. Altıma kaçırmak üzereydim. Yaşlılık işte. Çaresiz, bahçe duvarına yanaştım, etrafa bakındım, görünürde kimse yoktu, pantolonumu indirdim ve su dökmeye başladım. Tam o sırada arkamda bir at arabası durdu. Hiç kıpırdamadan, sessizce işiyordum. Arabacı nefret dolu bir sesle Seni haddini bilmez, buruşuk orospu çocuğu o işediğin, Sefiller’in yazarı Victor Hugo’nun duvarıdır dedi. İşte, hayatımda duyduğum en iltifat dolu söz buydu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Edebi Sözler
General FictionŞairlerin ağzından/kaleminden çıkan mükemmel sözler, sadece bu kitapta!