*Facetime'dan bir arama: Julie*
*Arama başladı*
''Günaydın!''
''Vay canına, beni gerçekten uyandırdın, Julianne.''
''Hafta sonunu uyuyarak harcamayı planlamıyordun, değil mi?''
''Aslında tam da onu düşünmüştüm. Biraz yorganıma sarılır ve Netflix'te-
''Sıkıcı!''
''Hey, o içtiğin şey ne?''
''Uh birkaç ilaç. Biraz üşütmüşüm.''
''Vay canına, bünyene hayranım, hava çok sıcak.''
''Eh, biraz öyle. Her neyse, hadi kalk çabuk!''
''Tamam, anne! Hey, bu arada çiçekli tacını beğendim. Bu sefer mor menekşeler var, geçen gün beyaz papatyalar vardı.''
''Evet, favorilerimdendir, ama beni iltifatlarınla kandıramazsın.''
''Tamam, kalktım işte!''
''Bana adresini gönder, öptüm.''
*Arama bitti*
Ben: julianne!
Julie: adresini gönder demiştim
Ben: annemin katolik olduğundan bahsetmiştim ve
Ben: sen biraz fazla
Ben: kaçıksın desem alınır mısın
Ben: özür dilerim!
Julie: hiç kırılmadım
Julie: hala adresi bekliyorum
Ben: *lokasyon gönderildi*
Julie: birkaç dakikaya oradayım
Julie: Hazırlan, fıstığım
Ben: nereye?
Julie: görürsün, bebeğim
Ben: yine ağlayacağım şimdi
Ben: uh pekala
Ben: hazırlanıyorum. Birkaç sokak ötede buluşalım
Ben: anneme kütüphanede ders çalışmaya gideceğimi söyledim
✎✎✎
Ben: beni bir gay bara götürdün
Ben: aman tanrım bunu beklememiştim
Ben: ve birkaç saat öncesine kadar Malibu'nun sadece California'nın bir şehri olduğunu sanıyordum
Ben: öte yandan
Ben: tadı gerçekten inanılmazdı
Ben: süt ve şeker
Ben: bayıldım
Julie: vay canına
Julie: Sanırım kendini keşfediyorsun, ha?
Ben: uh
Ben: belki
Julie: Dudaklarımı öperken öyle demiyordun :)
Ben: bunu hatırlatacağını tahmin etmeliydim
Ben: kapa çeneni!
Julie: ama beni inlettin