0.2

1.2K 40 8
                                    

Gözlerimi nihayet kısacık eteğinden taşan bacaklarından alıp gözlerine diktim. Kısa ve rengi morun açık bir tonu olan saçları onu hem kadınsı hem de çocuksu gösteriyordu. Hafif dik burna ve beni baştan çıkartan dolgun dudaklara sahipti.

Beni gördüğünde başını yana çevirdi.

Ah şu utandığında kızaran yanakları beni delirtiyordu.

Bugün yanında deli gibi sırıtan Lena yoktu ama gıcık olduğu tipinden belli olan sarışın bir erkek vardı.

Erkeğin sevgilisi olduğunu bile umursamadan yanındaki sandalyeyi çekip oturdum.

"Naber, bebeğim?"

"Birbirinizi tanıyor musunuz?"diye sordu sarı kafa.

Kafamı sırıtarak salladım."Çok yakın bir arkadaşım."

Kızımın yanakları yine kızarmıştı."Ah, onu tanımıyorum Tom."

"Yalan söylüyor."dedim."Çok yakınız."

"Alanie, sevgilisi olduğunda bana söylerdi."

Demek kızımın adı Alanie.

"Sevgilisi olmadığım için söylememiştir."dedim."Ama endişelenme yakında bunu söyleyecektir."

"Öyle bir şey olmayacak."gözleri tehditkar bakıyordu."Şimdi kendi masana dön."

"Burayı seviyorum."dediğimde sarı kafa gülerek,"Siz yoksa birbirinizden mi hoşlanıyorsunuz?"dedi.

"Hayır!"diye cırladı Alanie."Onu tanımıyorum bile!"

Bir kaç dakikamı kızımın yanında harcakdıktan sonra arabamla gelmediğim için Alanie'yi takip etmeye karar verdim.

Sarı kafa kolunu kızımın omzuna atmıştı. Ve ben sakinim.

Sarı kafayla sarıldıktan sonra ikiside ayrı yollardan ilerlemeye başladı. Çocuğu takip edip pataklama isteğimi bastırıp kızımın kalçasını izleyerek onu takip etmeye devam ettim.

İki katlı mavi bir evin kapısından içeriye girdiğinde sırıtarak siyah kapının zilini çaldım.

"Ne oldu To- Ah Tanrım!"dedi."Yine mi sen?"

Bir şey demeyip eve girdim. Alanie çıplık atarak omzumdan ittirdi."Çık evimden."

"Kesilen öpüşmemize kaldığı yerden devam ederiz diye düşünmüştüm."

İmmoral/JbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin