Arkadaşlarr... sizi çok seviyorum. 4K olmuşuz ve heyecandan ölmek üzereyim. bir kaç ay öncesinde sadece 300'dük ve bu beni çok mutlu etti. artık daha sık bölüm ekleyeceğim. okuyan herkese çok teşekkürler💞
Telefonumu cebimden çıkararak Alanie'nin numarasını tuşladım. Güya onunla sevişmek için gittiğim evinden sadece numarasını alarak çıkmıştım. Ve yarım dakikalık yalvarışımdan sonra sadece bunu yapması gururumu incitmişti. Daha sonra beni evinden kovamasını düşünmek istemiyordum bile.
Ben hem yakışıklı hemde zengindim. Beni neden istemiyordu?
Dördüncü çalıştan sonra çağrımı kabul etti ve o güzel sesi kulaklarıma doldu.
"Ne?"
Pekala daha yolun başındaydık. Bana bebeğim diyeceği günlerin geleceğini biliyordum.
"Ne yapıyorsun?"diye sordum sesimi kısıltarak.
"Sana ne?" Ah hadi ama!
Yorulduğumu fark ettim. Günlerce peşinden koştuğum kız beni istemiyordu ve artık onu elde etmeyi çabalamaktan sıkılmıştım. Oysaki Alanie'den daha güzel kızlar benim peşimden koşuyordu. Ama Alanie daha doğal gelmişti bana. Masum...
"Pekala görüşürüz." diyerek 10 saniye süren çağrıyı sonlandırdım. Beni istemiyordu farkındaydım. Bunun ne zamandır farkındaydım fakat belki beni kabul eder diye düşünmüştüm. Yani, çok yakışıklıyım sonuçta.
Belli ki onun için yeterince yakışıklı değildim.
Elimde tutuyor olduğum telefonu tekrar cebime koyup arabama doğru ilerledim. Artık bu güzel mavi eve adımımı bile atmayacaktım. Hatta Starbucks'a bile gitmeyecektim. Onu sıkıyordum ve bu beni üzüyordu.
Artık onun peşinde dolaşmayacaktım. Benim peşimde dolaşan kızlarla ilgilenecektim. Bir süre...
***
"Emin misin Kim? Yakıştı mı?"diye tereddütle sordum ellerimi yeni saçlarımdan geçirirken. Tanrım bunu yaparken ne düşünüyordum. Mor benim rengim bile değildi.
Bir kez daha verdiğim sözü tutmamıştım. Alanie aklımdan çıkmıyordu ve şimdide ona bir jest olarak saçımı mora boyatmıştım.
"Justin, sana her renk yakışıyor tatlım."
Kim'e teşekkür ettim. Hareketlerimi sorgulamayan tek kişiydi.
Saçımı kurulayıp yana yatırdı ve besleyici bir krem ile işi sonlandırdı. Ona bir kez daha teşekkür ederek yanından ayrıldım. Yeni imajım umarım hayatıma yeni bir şeyler katardı. Alanie'nin bana alışması gibi. Ya da beni umursaması...
Arabam ile son sürat evimin yolunu tutarken bir yandan da radyoda çalan şarkıya eşlik ediyordum. Benim adım ve soyadımı taşıyan bir çocuğun 'what do you mean' isimli şarkısıyla arabamı nihayet evimin önüne park ettim. (dsmdmdjdmddmdm)
Evin kapısını hızla açıp arkamdan tekrar kapatarak merdivenlere koşturdum. Bir an önce duşumu alıp Alanie'nin yanına gitmek istiyordum. Kim rengin biraz daha kalıcı olmasını istiyorsan sıcak bir duş alabilirsin, demişti.
Küvete girmeden önce yatak odamdaki aynada bir fotoğraf çekip Alanie'e gönderdim.
Justin:
Alanie: Aman tanrım Justin.Saçını mı boyattın?
hayır götünü kör müsün?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmmoral/Jb
Teen Fiction"Bir gün, ne zaman bilmiyorum, bana beni sevdiğini söyleyeceksin."