1. BÖLÜM

102 18 50
                                    

Multimedia: başrol (bulut) ve vakıftaki çalışanlar

" Yardım lazım olursa seslenirsin İsmet amca. " dedim ve yanaklarını sıkıp bakkaldan çıkacaktım ki kolumu tutup beni durdurdu. Elime az da olsa bir miktar para koydu. Parayı ona geri verecektim ki eline bastonunu aldı.

" Bunu kıçına yemek ister misin kızım? Hıı? " dedi gözlüklerinin üstünden. Güldüm ve koşarak bakkaldan çıktım. Karşı caddedeki yokuşa çıkan merdivenlerde oturan bizimkilerin yanına gittim. Mavi ve Pamir'in arasında ki boş yere oturdum.

Bu arada ben Mira. 19 yaşındayım. Sanırım doğduğumdan be sokaklardayım. Anne, baba, kardeş kelimelerinin anlamlarını bilmem ben. Ha, pardon kardeş kelimesini bilirim aslında. Sokakta büyüdüklerim kardeşlerim benim. Ailem. Ailemi aramayı hiç düşünmedim. Beni istemeyen insanları ben neden isteyeyim ki.

Aşktan, aşık olmaktan nefret ederim. Çabuk sinirlenirim. Doğrusunu söylemek gerekirse çok kavga ederim. Laf atmayı bırakın, eğer biri bana uzun süreli göz teması kurarsa direk tartışmaya geçerim. Bizimkilerin dediğine göre fazlasıyla da atarlıyım. Pamir'in dediğine göre ise fazlasıyla güzelim. Normal insanım işte. Yeşil gözlerim ve gri beyaz rengi karışımı saç rengim var. Şimdi siz diyeceksiniz ki sokakta yaşıyorsun kimsen yok nerden para buldun da saçını boyattın? İsmet amcanın eşi kuaför. Bana çok ısrar etmişti. Sürekli onlara yardım ettiğim için ve bende bu renk istmiştim.

Pamir' in bana olan duygularını biliyorum. Birçok kez bunu dile getirdi. Fakat diğerleri gibi onu da kardeşim gibi gördüğümü bende ona karşı dile getirmiştim.

Mavi' nin kolumu dürtmesiyle ona döndüm. Karşı caddede duran siyah arabayı gösterdi. Sonrada kulağıma eğilip fısıltıyla

" Yanılmıyorsam bir haftadır oradalar ve sürekli bizi izliyorlar." dedi.

" İçindekiler kimmiş?"

" Bilmiyorum. Ama geçen gün oradan geçerken 2 kişi olduklarını gördüm. İkiside erkek. yüzlerini tam olarak hatırlamıyorum." dediği sırada tekrar arabanın olduğu tarafa baktım. Yoktu. Gitmişti. sol kulağımda hissettiğim nefesle aniden soluma döndüm.

" Bir sorun mu var? " dedi Pamir. Kaşları çatılmıştı.

" Yok. "

" Olmasında! " dedi sert bir şekilde. Oturduğum yerden kalktım. Yürüyecektim ki bileğimi tutan Pamir yüzünden durdum." Nereye?" dedi kaşları çatılmıştı yine.

" Dinlenmeye, kardeşim."dedim ve yürümeye devam ettim. Kardeşim kelimesine özellikle vurgu yapmıştım.

Bulut' dan Devam...

Kapıyı üç kere yavaş bir şekilde tıklattım ve 'gel' sesiyle içeri girdim. Erkan abi arkası dönük büyük camdan manzarayı izliyordu.

" Bütün gün izledik abi. Her zamanki gibi merdivenlerde oturdular. Aralarından bir kız da bakkalda ki amcaya yardım etti. Gayet sorunsuz geçti bugünde."dediğim sırada arkasını dönüp beni dinledi. Daha sonra elindeki kahvesinden yudumladı ve masaya bıraktı. Büyük koltuğun oturdu ve karşısına oturmam için işaret etti. Koltuğa oturduğumda

" Bu işle senin ilgilenmeni istiyorum oğlum. Sana güveniyorum."dedi.

" Tamam abi. Güvenini boşa çıkarmayacağım. Ne zaman harekete geçiyoruz?"

" İstediğin zaman evlat. Kendini ne zaman hazır hissedersen."dedi ve kahvesini eline alıp tekrar dışarıyı izlemeye başladı. Odadan çıktım. Binadan da çıkıp arabaya binip eve sürmeye başladım. Evi de arabayı da Erkan abi ayarlamıştı.

Yasaklanmış KurtuluşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin