Multi: Mira
Mira'dan Devam...
Evin bahçesine çıktığımızda gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Dün gece gördüğüm arabalardan birisi çizdiğim arabaydı. Karanlık olduğu için görememiştim sanırım. O arabanın yanında ki jeepi açıp ona bindi. Ön kapıyı açıp bende bindim. Araba yüksek olduğu için binmem biraz zor olmuştu. Neden gülüyordu bu şimdi? Arabaya zor binmemin neresi komikti.
" Hurdaya vermişsindir diye düşünüyordum. Sizin gibi züppeler böyle yapar? " dediğimde attığı kahkahalar havada toz olmuş, yerini çatık kaşlar almıştı. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.
" Küçük bir kız çocuğunun böyle birşey yapması beni şaşırttı doğrusu. Ne? Anlamadım? Özür mü diliyorsun? " yüzünde ki alay tınısını yakalayabilmiştim.
" Özür falan dilemiyorum züppe! "
" Benimle düzgün konuşsan iyi olur! " aman ne korktum! Cevap verecektim ki kapının kapanma sesiyle yerimde sıçradım ve şu eğitim binası dedikleri saçma şeye geldiğimizi fark etmiştim. Arabadan inip kapıyı sertçe kapattım.
" Yavaş, uslu bir kız ol ve etrafa saldırma küçük kız. "
" Tek araban bu değil, yenisi alırsın. Züppesin sonuçta değil mi? " dedim ve onun peşinden binaya girdim. Binaya dışarıdan baktığımda 7 katlıydı. 7 her zaman uğurlu rakamım olmuştu.
Asansöre bindik ve Bulut 4. Kata bastı. Kaşları çatılmış sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Son söylediğim cümleden olsa gerek. Asansör durunca indik ve büyük bir salona girdik. Herkez salondaydı. Bizimkileri görünce içim biraz da olsa rahatlamıştı.
" Nerede kaldınız? " diye sinirle soludu Erkan bozuntusu.
" Öğrencimiz biraz uykucu çıktı. Kusura bakma Erkan abi. " dedi Bulut. Ne saçmalıyordu bu. Kendini ne zannediyordu. Birde utanmadan gülüyordu.
Bulut'dan Devam...
" Her neyse, bugün izinlisiniz. Gençlerin bazı ihtiyaçları var. Telefon, kıyafet gibi. Bugün bunları halledin. Sonra da dağılırsınız. " dedi Erkan abi. Mira ayağa kalktı ve
" Benim birşeye ihtiyacım yok. Ben eski mahallemize gidicem. İsmet amca meraklanmıştır. " dedi. Kapıya doğru ilerledi ki Erkan abinin sesiyle durdu.
" Ne eski mahallesi? " sert bir şekilde konuşmuştu. Mira arkasını döndü ve kafasını sallayarak
" Eski mahalle. " dedi ve kapıyı çarpıp çıktı.
" Bulut, git peşinden! " Erkan abiyi başımla onayladım ve oturduğum yerden kalkıp salondan çıktım. Binada Mira'yı göremedim. Koşarak binadan çıktım. Ona yetişemeyeceğimi düşünmüştüm ama aksine yavaş yavaş yürüyordu.
" Mira! " ona beklemesi için seslenmiştim. Arkasına döndü ve baktı sonra aldırış etmeden yürümeye devam etti. Ona yetiştim ve kolundan tutup durdurdum.
" Ne? "
" Tek gidemezsin, ben seni götürürüm. " dediğimde kolunu kurtardı ve bir iki saniye bekledikten sonra yürümek için harekete geçti. Tekrar kolundan tuttum ve
" Binaya geri dön ve arabaya bin. " dedim. Her kelimeyi vurgulamıştım. Kolunu sıktığımı sonradan fark etmiştim. Kolunu tutmayı bıraktığımda bana iyice yaklaştı ve başını kaldırıp gözlerimin içine bakarak
" Hepinizden nefret ediyorum! " dedi. Bir adım geriye gitti ve binaya doğru yürümeye başladı. Her ne kadar hakaret etmiş sayılsa da sonunda benim dediğimi dinlemek zorunda kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasaklanmış Kurtuluş
Sonstiges" Ama bu kurallara aykırı." " Biliyorum." " Peki bu kuralı çiğnersek ne olur?" " Aşık olduğum kız ile ölürüm. Ondan ayrı, ona dokunamadan, onun elini tutamadan, onu öpemeden yaşamaktansa, onunla ölürüm."dedi ve başımı göğsüne yasladı. Kapak tasarı...