Solgun bir sonbahardı solumda kopan fırtına.
Umutları yetim bıraktı martılar, dalgaların bile sahiplenmediği yapayalnız bir sandalda.
Düştü yüreğimdeki,her santimine seni yazdığım sayfalar birer birer toprağa.
Son perdeydi solumda kopan fırtına,
Silüetler birer birer asılmış darağacına.
Her fırsatta yalnızlık işlenmiş iliklerine kadar,
buram buram sen kokan şarkıların notalarına.
Koynunda gökkuşağı tohumlayan mavi bile düşmüş baharın ardından yollara.
Zaman o kadar hırçın,o kadar hoyratki,
Hayalini bir şiire sığdırdı da,
Bir türlü sığdıramadı gönlümün ücrasına.
Unutmam dediğim baharı bile unutturdu bana.
Sonra anladım ki,sonbahar değil sendin solumda kopan fırtına.