- Beyne giden ve gelen sinir sinyallerinin hızı saatte 273.6 kilometreye kadar ulaşabilir.
Bu da çevremizdeki etkilere nasıl bu kadar hızlı tepki verebildiğimizi ve bir acıyı nasıl anında hissettiğimizi daha iyi açıklıyor.
-İnsandaki sinirlerin içindeki elektriksel hızı internet ağına aktarabilseydik 1GB'lık bir dosyayı internetten 10 saniyede indirebilirdik.
Gerçi ona da adil kullanım kotası getirirlerdi.
-Vücudunuzda her santimetrekareye düşen tüy sayısı bir şempanzeninki ile aynıdır.
Ama tabii ki insanların tüyleri çok daha açık renkli ve çoğu insanda önemli bir kısmı görünür değil.
-Tükürüğünüz bir şeyi eritemezse o şeyin tadını alamazsınız.
Bir şeyden tat alabilmeniz için içindeki kimyasalları tükürük ile çözmeniz gerekir.
-Kalbinize yer açmak amacı ile sol akciğeriniz sağ akciğerinizden daha küçüktür.
Herhangi birine "akciğerleri çiz" dediğinizde genelde simetrik iki organ çizimi ile karşılaşırsınız. İki akciğerimiz yaklaşık aynı ölçüde olmasına rağmen hafif sola kayık olan kalbimiz, sol akciğerin bir kısmını gasbetmiştir.
-Ayak tabanındaki deri, vücudunuzdaki en kalın deridir.
-Vücudunuz 30 dakikada 1.9 litre suyu kaynatabilecek kadar ısı üretir.
Vücudumuzu sürekli 37 derece civarında tutmak için vücudumuzun ürettiği kalorifer ile makarna bile pişirilebilir.
-Tek yumurta ikizleri dışında herkesin kendine has ayrı bir kokusu vardır.
Bebekler annelerinin kokusunu ayırt edebilir. Kokunun bir kısmı genetik, bir kısmı ise yenilen yiyecekler ve kişisel hijyen dolayısı ile her insana özel olarak oluşmaktadır.
-Sabahları boyunuz akşamki boyunuza göre 1 cm kadar daha uzundur.
Kemikler arasındaki kıkırdak; ayakta durma, oturma ve diğer günlük aktivitelerde bir miktar sıkışır ve gün sonunda sizi birazcık daha kısa yapar.
-Hamileliğin ilk üç ayında kadınların rüyada en çok gördükleri şeyler kurbağa, kurtçuk ve saksı bitkileridir.
Hamilelikte hormon değişimine paralel olarak pek çok şey garipleşebiliyor. Rüyaların değişmesi de bunlardan biri.
- Kulaktaki dengeyi sağlayan kemiklerin duyarlılığında bir bomba yapılsa bombanın üstüne toz konduğunda bile patlardı.
Kalbimiz normal olarak dakikada 70-72 kere atar. Bu atışa göre 70 yaşındaki insanın kalbi 2500 milyon kere atmış ve bu süre içinde de 167.561.600.000 litre kan damarlarımıza pompalanmıştır.
-Eklemlerinizdeki sıvıyı araba motorundaki yağın yerine kullansak en kaliteli motor yağının oluşturduğu sürtünmeden %700 daha az sürtünme oluşurdu.
-İnsanlar bilgisayar ekranında yazanları, kağıt üzerinde yazanlara göre %25 daha yavaş okur.
-Her insan yarım saatini tek hücre olarak geçirmiştir.
Döllenmenin gerçekleşmesi ve sperm ile yumurta hücrelerinin tek hücreyi oluşturmalarının ardından yarım saat kadar bir süre tek hücre olarak yaşamınızı sürdürdünüz. Daha sonra hızla bölünmeye başlayarak embriyonun minik parçalarını oluşturursunuz.
-Döllenmeden sonra çocuğun boyu 5 milyon kat büyür.
-Dudaklarınıza kırmızı rengi, derinin hemen altındaki çok sayıda kılcal damar vermektedir.
Bahsedilen kılcal damarlardaki kanın oksijen oranı genelde yüksek olduğundan, rengi canlı bir kırmızıdır. Bu, bir insanın kansız kalınca ya da çok kan kaybedince dudaklarının neden soluklaştığını da açıklar. Soğuk havada dudakların maviye dönmesi de bu sebeptendir. Soğukta bu kılcal damarlar büzüşür, kan oksijeninden kaybeder ve rengi koyulaşır.
-Vücudunuzda bulunan yağla...
...yedi iri sabun kalıbı yapılabilir.
-Derinizin her 2.5 santimlik kısmında yaklaşık 32 milyon bakteri vardır. Avucunuzun içinde göremeseniz de orada Türkiye nüfusundan daha fazla sayıda canlı barındırıyorsunuz.
Hijyene çok meraklı olsanız da bu konuda fazla endişelenmeniz gerekmez, çünkü bu bakterilerin büyük çoğunluğu zararsız ve hatta vücut sağlığı için faydalıdır.
Konu ayak olunca bu sayı kat kat artıyor. Her bir ayağınızda 1 trilyon bakteri bulunmaktadır.
