Deli gibi yağmur yağıyordu. Ve rüzgâr esiyordu. Bense gecenin zifiri karanlığına aldırmadan koşuyordum. Sadece koşuyordum.
Artık nefes alamicak kadar yorulunca durdum. Islanmış kıyafetlerimle yere oturdum. Her yağmur yağdığında yapardım bunu. Bu gece olduğu gibi.
Yağmurda deli gibi koşmak bana iyi geliyordu sanırım. Yorulmuştum hemde çok. Bu yüzden kısa bir süre dinlendikten sonra kalkıp eve doğru yol aldım. Evimden okadarda çok uzaklaşmamıştım. Yürürken sadece o gıcık kızı düşünüyordum. 1 yıl önce ailesinin öldüğünü söylemiş ve bizim evde kalmaya başlamıştı.
Ailem onu çok masum sanıyordu. Ama Selin okadar kötüydüki, sürekli bana sataşıp bağırır kavga çıkarırdı. Tabi annemlerin yanında deyil. Güya onlara masum rolü oynuyor.
Ben böyle düşünürken ne ara evimizin bahçesine girmiştim acaba.
Kapıyı hızlıca çaldım. Kapıyı 29 yaşındaki yardımcımız yani Özlem abla açmıştı. "Hoş geldin Doğa kızım. Annenlerde seni merak etmişti." Dedi. "Hoşbuldum Özlem Sultan." Dedim ve yanağına sulu bir öpücük kondurup içeri geçtim. Annem hemen kalkıp bana sarıldı. 2 dakika bırakmadı. En son babamın söze girmesiyle ellerini benden ayırdı.
"Hülya kızı rahat bırak biraz. 2 dakikadır sarılıyorsun."
"E napiyim Sinan merak ettim bu saate kadar gelmeyince."
"Merak etmeyin ben iyiyim." Dedim gülümseyerek. Selin kalkmaya bile tenezzül etmemişti. "Herkese iyi geceler. Rüynızda beni görün." Diye bağırıp odama koştum. Üstümdekilerden kurtulup güzel bir duş aldım.
Üstüme rahat birşeyler geçirip leptopu elime aldım. Sosyel medyaya girmem gerekiyordu. Hemen instagram a girdim. Uff yine 1000 e yakın takip isteği, 3954 tane beyeni gelmişti. İsteklerin hepsini kabul ettim. Maksat takipçi çoğalsın değilmi.
İnstagram da dolaşıyordum. Çok güzel sözler paylaşıyorlardı. Ups. Allahım bu çocuk ne kadarda taş anasını. Çok yakışıklı. Hemen çocuğun sayfasına girdim. Yuhh takipçiye bak anasını satıyım. Aa bir dakika bu çocuk bizim okula yeni gelen, deli ve manyağın birleşimi olan çocuk değilmi. Adı neydi bunun. Neydi yaa. Hah Kıvanç!
Birden odamın kapısı açıldı! Kapı çalma falanda yok. Vede gelen Selinn! "Odamda ne işin var."
"Salaksın kızım sen. Her yağmurda dışarı çıkıp koşacak kadar salaksın." "Sanane lan sanane. Abisi bi git başımdan."
"Acaba sende beyin varmı."
"Sanamı lazım oldu canım."
Tabi şimdi Selinin yüzü düştü benden lafı fena yedi. "Şimdi odamdan toz ol." Hızlıca odamdan çıktı ve kapıyı bir hızla çarptı.
Buda sana kapak olsun laylalay laylalay.
Evet ilk bölüm olduğu için kısa. Multide Doğa var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli! Manyak!
Aléatoire"Kim o adam?" "Delinin manyağın biri." "Nasıl biri yani?" "Deli manyak biri." "Ne iş yapar?" "Delilik manyaklık." Delirenlerin hikâyesi...!