AHMET VE KÖSEM

AHMED HASTA OLUYOR

Mahpeyker taşlıktan geçti ve Ahmet in yanına gitmek istiyordu.O Ahmed i çok özlemişti.Hızlı adımlarla hareket ediyordu tam has odaya vardı
-Haber verin ağlar ben geldim.
-Hükarımız Leisa hatun ile beraber.
Hayır diye haykımak istiyordu neyse diyerek gitti.Tam yolda giderken
-Aaa çiçek bu.diye Leisa bağırıyordu.
-Hayır
Koşmaya başladı Mahpeyker Has odaya girdi hatun çığırıyordu ve pek musait değildi.
_Ben hekimlere haber ermeye gidiyorum sen geldiğimde çıkmış ol.
_Peki hatun

Mahpeykeri kim durdurabilir o kadar hızlı koşuyordu ki Safiye sultana selam veremedi tam hekim kadının dairesine ulaştı lakin hekim içerde değildi. Çareyi bağırmakta buldu.
_FAHRİYE SAFİYE HANDAN SULTANLARIM YETİŞİN HÜNARIMIZ ÇİÇEK OLDU.
Nefesi kesildii Mahpeykerin ilk Handan koştu
Sonra Safiye en son ise Fahriye Mahpeyker ağlıyor bağırıyordu o kadar acı çekiyordu ki ani bir şekilde yere düştü

_Sultanım hekim çağırın ded ve gözü kapandı ve bayıldı.
Fahriye sultan aşka bak be diyerek homurdandı
_Safiye sultan ona dik bir bakış attı ve susturdu.Mahpeyker yerde serili şekilde kaldı 10 dakika sonra Mahpeyker uyandı başta ne olduğunu hatırlamaya çalıştı ama hatırlayınca o hızla has odaya koşturuyordu eteği havada uçuşuyordu sarı saçları ilk defa bu kadar hüzünlü renkli gözleri sönmüştü korkudan yolsa bir Halime eksikti hızlıca Mustafa yı giydirmiş has odaya gidiyordu.Çok mutluydu sinirleri bozulmuştu Mahpeykerin selam verdi ve koşmaya devam etti.Has odaya vardığında maskeli hekimler tedavi etmeye çalışıyordu.Halime de geldi Mahpeyker ona selam verdi.oda diğerlerine O esnada Mustafa has odaya girdi.Halime çiçek tehlikesinden o kadar korkuyordu ki evladını almaya bile giremedi hoş cesaretini topladı giriyordu ki Mustafa oradaki kızılcık şerbeti içti ve öksürdü öksürdü ve bayıldı.Halime fenalaşmıştı ve hekimler Mustafayada müdahale etmeye başladı.Halime kalktı ve ağlamaya başladı.Artık işler kõtüye gidiyordu.Mahpeyker Leisa hatunu bulmaya gitti.Leisa dur dedi Mahpeyker.
_Bana anlat bu olaya nasıl oldu
_Sultanımız yataktan kalktı ve o Oo
_O ne
_ Kızılcık şerbetinden içti. Ve 4,5 kere öksürdü ve yere yığıldı.
Yanına gittim ve baktığımda çiçek vardı.
_Bu nasıl olabilirdi inanmıyorum şaka gibi.dedi Mahpeyker
Tüm olanları Handan sultana anlattı. Oda hekimlere ama sanırım halk ayaklanacaktı çünkü bu gün Ulufe günüydü Safiye sultan ise Tahtta yeni biri çıkmalı ya giraylar yada başka bir Türk ailesi.Handan bir anda bağırdı ve Safiye i dairesine yolladı.
Hekimler o şerbeti inceliyordu Saat gelmişti.Halk merak ediyordu Safiye sultanda Ahmet in çiçek olduğunu söyledi.Halk koşturmaya başladı.Bu Safiye sultanın Ahmetle bir alıp veremediği bir şey vardı.Halk saraya saldırıyordu sipahilerde öyle bostancılar ve yeniçeriler sarayı koruyordu. Mahpeyker Safiyenin arka kapıdan kaçmak istediğini duydu e hemen Handana söyledi.Handan ise arka kapıyı kapattı.Mahpeyker Ahmet e bakıyordu ve Ahmet katıla katıla öksürüyordu.Mahpeykerin gözü yeniden karardı.