O gün hayalini kurduğumuz yeni evimize gidiyorduk. Bahçesinde köpek kulübemiz hazırdı. Haftaya köpeğimizi de teslim alırız artık diye düşündüm.
Bahçenin bir tarafını minik bostan yapacaktım. Domates, biber, nane, maydanoz ve canımız o minicik tarlada ne ekmek isterse umutlarımızla birlikte, onu ekecektim.
Verandadan sarkan çiçekler istiyordum. Küpe çiçeği şahane olurdu mesela. Evin içerisine, alt salona mum çiçeği alacağım kocaman salonu saracak, mevsimi gelip de açtı mı çiçeklerini, evimiz mis gibi kokacak diye hayal ediyordum.
Leylak da vardı bahçede. Pergolanın üzerine sardım görür görmez. Tablolarıma ilham versin diye orayı öylece doldurup leylakla kaplayacaktım.
Çocukluğumdan beri sevdiğim muazzam ortancalar vardı ve biraz bakımla şahane olacaklardı. Aslında birkaç renkte olması için kimyasını bozmadan en iyisi desteklemek lazımdı. Belki de gıda boyasıyla olursa daha sağlıklı olur demiştim kendi kendime.
Verandadan pergolanın üzerine ulaşan gülüm vardı.Bu güller açınca dünyalara bedel kadife güller olacak ve her sabah kahvaltı masamızı süsleyeceklerdi.Hanımeli de ekmeliyim ve veranda da sarmaşık gibi sarmalı etrafı diye karar vermiştim. Ev bizim değildi, kiralıktı ama bir limon bir de ıhlamur ağacı hayalimi gerçekleştirmek için ev sahibinden izini kopartmış, karşılığında rüşvet olarak, limon çiçekleri açınca mükellef bir sofrada keyif vaat etmiştim.
Limon ve ıhlamur ağacımın mevsiminde çiçekleri açınca mis gibi huzur kokacaktı her yer.
Kiraz ağacı da ister çocuklar. Kiraz canavarı çok bizim ev de.Belki bir de kiraz ağacı dikmeliyiz diye konuşmuştuk.Kışları bahçeye bakan camdan kar seyrederken, ağacımızdan topladığımız ıhlamurlara kattığım çubuk tarçının mis gibi kokusuyla yoğunlaşmış çayımızı yudumlar, şöminenin çıtırtısı ve cama vuran alevlerin yansımasında huzurun tadını çıkartırız sanmıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmur Koklayanlar
RomanceCama vuran alevlerin yansımasında huzurun tadını çıkarırız sanmıştım.